bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,625.05 2.17%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,128.71 2.17%
bnb
BNB (BNB) $ 607.41 1.24%
solana
Solana (SOL) $ 145.79 5.12%
xrp
XRP (XRP) $ 0.521284 1.22%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.4699 1.95%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.150113 3.40%

Sanat Eserlerinin Blokzinciri Üzerinden Takibi

sanat eserlerinin blokzinciri uzerinden takibi

Geçen haftaki yazımda biraz da şans eseri olarak çok önemli bir konuya parmak basmışım. O yazıyı okuduktan sonra fikrini benimle paylaşmak inceliğini gösteren sanatçı ve sanat çevrelerine yakın arkadaşlarım, verdikleri değerli feedback ile önümde yeni bir ufuk açmış oldular.

Son bir haftada anladım ki, Tek-tok’lar, yani tekillik tokınları sadece ressamların, heykeltraşların ve klasik sanatçıların değil, aslında tüm eser sahiplerinin, müzisyen, karikatürcü, çizer, yazar, özetle yaratıcı ürün ortaya koyan herkesin (ve bu arada organik ve doğal ürün üreten çiftçilerin de) kullanabileceği, çok geniş bir yelpazeye hizmet verebilecek bir mekanizmadır.

Önce sizlere bu mekanizmanın adımlarını yazayım:

Birinci adım : eserin varlığının ispatı,

İkinci adım: eserin kullanımda olduğunun ispatı,

Üçüncü adım : eserin kira veya tüketim bedelinin kullanandan tahsili ve hak sahibine ödenmesi.

Neden kira sözcüğünü kullandım? Çünkü, eserlerde mülkiyet, eser sahibi hayatta olduğu sürece asla tam olarak transfer edilemiyor. Yani satın alan kişi, eser sahibinin ölümünün üzerinden 70 yıl geçmeden asla tam olarak eser benim diyemiyor. Bu durumun şu anda tüm eserlere, yazılımdan çizgi filme, karikatürden türküye her türlü eserde geçerli olması gerekir. Bugüne kadar, birinci adım ve ikinci adım teknik olarak inşa edilemiyordu. Teknik olarak devre bir türlü kapanmıyordu. Bu tabirin ne olduğunu birazdan açıklayacağım.

Burada listelediğim adımların birincisi blokzincirine tekillik tokını (tek-tok) kaydı yapılarak halledilebiliyor. Sonra tüm eserlerin topluca tek-tok’lu olup olmadığını takip edebileceğimiz bir web sitesi ya da portal da olmalı ki, bir eserin tek-tok’la korunaklı olup olmadığını bu siteye girip öğrenebilelim. Örneğin Yiğit Özgür’ün bir karikatürü korunuyorsa burada o karikatürün bir kısmının JPG’si ve meta verisi olmalıdır (yazıları, esprisi, veya son cümlesi filan eksik mi olmalı onları tartışmak lazım). Ya da bir müzik eserinin burada bir yarım dakikasının kaydı vardır. Bir ressamın yağlı boya tablosunun Tiff imajı vardır vs. vs.

Ondan sonra, bizim sosyal medya araçlarımızın hepsinin ikinci ve üçüncü adımla uyumlu olması gerekecek. Bu adımların yerine, “yahu bunları bedava ediniyorduk, bir de para mı ödeyeceğiz şimdi” demeyin. Bu işin matematiğini çözen kişi bir sonraki Facebook ve Google’ı kurmuş demektir. Ben de bu problem üzerine uzun zamandır kafa patlatıyorum, olur da ilk ben çözersem kimse kıskanmasın ve bozulmasın. Şu anda bu son iki adımdan Google (YouTube vb.) ve Facebook (Instagram vb.) para kazanıyor, ne bizler tüketici olarak ne de üretici sanatçılar bunun ekmeğini yiyemiyor. Kazıklanıyoruz!

İzlediğim, Dinlediğim Her şeyin Bedelinin Ödenebilmesi…

İnternetin içsel ahlakı başından beri, onunla ilk tanıştığım 1993 yılından bu yana beni cezbetmiştir. İnternet üzerinde yaptığım her şeyin şeffaf takibinin olabilmesi bana birinci günden beri olumsuzluklardan önce, faydalı ve olumlu olasılıkları çağrıştırmıştır. Bu durum ahlaklı bir biçimde kullanılabilirse insanlığı bozan sistemler internet üzerinde tutunamaz.

Ancak, devreler tamamlanamadıkça hep birileri gelip eksikler üzerinden milyarder oldu. Facebook, ondan önce Google ve Apple bunun çok bariz örnekleri, üstelik bunlar dünyanın en büyük şirketleri oldular. Daha bir çok küçük örnek de var, Airbnb ve Über gibi. Spotify ise, eksikleri olsa da iyi örneklerden bir tanesi. En azından Spotify, devre tamamlandığında hayatta kalabilecek firmalardan biri olarak görünüyor gözüme.

Devre kapanması ne demek açıklayayım: İnternet (web) önce milyonlarca bilgisayar ve laptop’lardan daha sonra ise milyarlarca cep telefonundan hayatımızın baş köşesinde otururken, hep bir yerlerde teknik ve hukuki açıklar kalıyordu ve bu açıklardan yararlanan start-up’lar derhal Silikon Vadisinden fon alıyor ve başımıza ekşiyordu. İşte Facebook bunun iyi örneği… İlkokul aşkımızı bulacağız diye kendi adımızla ve soyadımızla üye olduğumuz, güya bedava olan servis zaman içinde web’in tüm açıklarını güzelce kullanıp tepemize bindi. Çünkü devrede açıklar vardı…

Şimdi, bir siteye “Facebook ile bağlan” dediğimizde bizim adımıza kimlik kaydımızı bu şirket yapmakta. Tabii ki, bu yazıda yaratıcısına gelir getirebileceğini anlatmaya çalıştığım tüm sanatsal üretimi ve içeriği de kendisi monetize ediyor (parasallaştırıyor). Devre kapandığında, tüm internet kullanımımızı kendi kontrolümüze, hem de tamamen alabilmemiz lazım.

Bunun için iki hafta kadar önce yazdığım başka bir yazıda da işaret ettiğim gibi, elimizde son kalan kale 5G standardı ile işleyen cihazların içine devreyi teknik olarak kapatmamızı sağlayacak özel bir HSM çipi koymak.

Şu anda glolabil finasal elitlerin en çok korktukları şey bu son kaleyi kaybetmek. Devrenin hep bir yerinden açık kalmasını sağlamak, zira bu her zaman merkezi finansal elitlerin yararına oluyor. Açık kalan yerden hem kendi sömürü düzenlerini, faizli soygun mekanizmalarını ve bilimum kötü ahlaklı ürünlerini bize iteliyorlar.

Artık Kandırılmamamız Lazım!

Artık bizi kandırmasınlar, bıktık bu masallardan. Artık Facebook ile bağlan bitsin, Google ile bağlan bitsin. Biz kendi şifremizle bağlanalım, kimsenin kuklası olmayalım. Bunu yapmak elimizde, blokzinciri teknolojisi buna imkan veriyor. Blokzincirine kaydı yapılacak kişisel sırlarımızı ve verilerimizi bizden başkasının görmesini, okumasını, paylaşmasını engelleyecek olan HSM çipleri yani kişisel kimlik çiplerimizle ve içindeki şifrelerimizle artık başkasının maymunu olmayacağız. Sakın ha kendinize, derinize çip mip taktırmayın, lütfen ey insanlık lütfen, yine kandırılmayın. Covid’den kurtulacağız derken elimizdeki son kale de gitmesin.

İşte eğer bu bahsettiğim HSM çipini (açılımı High Security Module, yani Yüksek Güvenlikli Parça) bundan sonraki upgrade’de telefonlarımızda görürsek ve tüm sosyal paylaşımlarımızı ve internet üzerinden olan tüm irtibatımızı, mesajlaşmalarımızı, okumalarımızı vb. bu yüksek güvenlikli şifre çipi ile şifreleyip kullanırsak, artık kimse bizim sırtımızdan sanatçıları ve yaratıcı insanları sömüremez.

Şu ana kadar bu alanda çalışma yapanlar yok mu? Var tabii. Bunlardan da bahsedeyim:

Blockstack : Bu şirketin hakkında 29 Mayıs 2017’de Türkçe olarak yayınlanmış bir haberinden bir paragrafı buraya aktarıyorum.

“Geliştiricilerin kullanıcı bilgilerini alma konusunda Google veya Facebook’a bağlı olduğunu ve onlar dilediği zaman bu erişim hakkını kesilebileceğini söyleyen (ki bunun örneklerini gördük) Blockstack, bu bağımlılığı kırmak istiyor. Blockstack tarayıcı uygulamasını kurduktan sonra kullanıcı bilgilerinizi bu yolla paylaşabiliyorsunuz. (…) Muneeb Ali ve Ryan Shea tarafından kurulan Blockstack’in yeni tarayıcı teknolojisi geliştiricilerin tıpkı Firefox, Safari veya Chrome’a uygulama geliştirir gibi eklenti/uygulama geliştirebilmesini sağlıyor.”

Ancaak, finansal elitler bu şirketten hisse satın aldılar ve muhtemelen kurucular arasına da nifak tohumları ekildi ki, Muneeb ile Ryan geçen sene bozuştular ve ortaklıkları bozuldu. Üzgünüm ama blockctack firmasından artık fazla bir beklentim yok. Benzer işi yapmaya çalışmış olan Namecoin ve Factom isimli girişimler de daha iyi durumda değiller.

Po.et : Önce adı POE token iken sonradan isim ve vizyon değişikliğine giden bu şirket de sanatsal ürünlerin kaydı ve takibi için kurulmuştu. Şu anda token’ları toplam 7 milyon dolar değerinde. Başta Ethereum üzerinde çalışan ERC-20 standardındaki token’larını Echo (bitcoin) üzerine taşıdılar. Şimdiki adları Po.et oldu.

İşte bu ve benzeri başka girişimler de çıkmıştı. Mesela BAT token’ları ile Brave isimli browser. Hatta ben bu tarayıcıyı kullanıyorum özel işlerimde. Ancak Brave’den de kayda değer bir gelişme ve sonuç göremedik.

Kısa özet: Henüz bu sorun kimse tarafından çözülmedi.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Cemil Şinasi Türün

30 yılı aşkın tecrübesiyle fintech ve pazarlama dünyasındaki öncü isimlerden olan Cemil Şinasi Türün bilgisayar oyunlarından üç boyutlu sanal dünyalara kadar pek çok çalışmaya imza attı. Yerel ve uluslararası firmalar için kampanyalar hazırlayan Türün; teknoloji, blokzincir, kripto para ve dijital varlık konularında projeler üretti.
https://cemilturun.medium.com/





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala