bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,541.02 0.63%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,292.83 4.98%
bnb
BNB (BNB) $ 602.39 2.15%
solana
Solana (SOL) $ 141.55 3.29%
xrp
XRP (XRP) $ 0.518209 0.45%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.46829 2.72%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.148918 2.67%

They Don’t Fight The Fed, They Buy Bitcoin

merkez bankalari dijital parasi ve parasal sistemler uzerine

Ekonomi ve finans piyasalarında sık sık kullanılan birçok meşhur özlü söz ya da deyiş vardır. Bunlardan bazıları doğru, bazıları yanlış, hatta bazıları çarpıtılmıştır.

Örneğin küresel finans devi JP Morgan Bankası’nın kurucusu John Pierpont Morgan’a atfedilen “Para altındır, geri kalanı kredidir” sözü aslında çarpıtılmıştır.

ABD Kongre tutanaklarına göre deyişin doğrusu “Para altındır, başka hiçbir şey değil” şeklindedir.

Yine çok ünlü özlü sözlerden bir tanesi de “Dont Fight the Fed” der. Türkçesi: “Fed ile Kavga Etme” yani “ABD Merkez Bankası Fed’in politikalarına karşı pozisyon açma” anlamında kullanılır. Örneğin Fed para basıyorsa borsalar yükselecek demektir. Bu deyişe inananlar “gidip de borsa düşecek diye short pozisyon açma zarar edersin” diye konuşur.

Peki “Dont Fight the Fed” diyorsak bugün Fed’in gerçek niyeti nedir? Gerçek niyetini bilelim ki ona göre pozisyon alalım değil mi? Fed görünürde fiyat istikrarı, ekonomik büyüme ve düşük işsizlik hedefliyor.

Şu an Covid-19, büyüme ve düşük işsizlik hedeflerini yerle yeksan etti. 2008 Krizine kadar ABD 200 yıllık tarihinde 900 milyar dolar merkez bankası parası basmıştı. Fed 2008 Krizi’nden çıkmak için 200 yılda basılanın dört katı para bastı. Ancak finans dışı gerçek ekonomi, özellikle de üretim çalışmadığı için bu merkez bankası parası, bankacılık sisteminde krediye dönüşmedi. Dolayısıyla enflasyon da oluşturmadı.

Şimdi Fed 2008’de tarihte ilk kez denediği bir politikanın enflasyona yol açmamış olmasına güvenerek 2008’i bile gölgede bırakacak yeni bir para basma çılgınlığına girişti.

2008 Krizi sonrası en yüksek noktasında 4,5 trilyon dolara ulaşan Fed bilançosunun (yani piyasaya sürülen ekstra dolar miktarının) 2020 Krizi’ni aşmak için açılan önlem paketleri ile yıl sonunda 9 ila 12 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. 2008’e göre çok kısa sürede çok büyük bir artış.

Ancak bu kez şartlar 2008 Krizi’nden çok farklı. Virüs ile mücadele kapsamında dünyanın birçok ülkesinde ve elbette Amerika’da üretim tesisleri ya kapasitelerini çok düşürdü ya da tamamen kapandı. Küresel üretimin işlemesini sağlayan dünya çapında tedarik zincirleri kırıldı. Bu durumda görünür gelecekte üretimde ciddi düşüş olacak. Üstelik virüsün etkisi uzun sürerse üretim daha da düşebilir.

2008 Krizi’nde basılan paralar genel olarak finans kesimine gitmişti. Oysa 2020 Krizi’nde tüm ekonomik aktörler için kurtarma paketleri açıldı. Bu defa sadece batamayacak kadar büyük bankalara ya da dev şirketlere değil, küçük ve orta boy işletmelere de çok ucuz krediler veriliyor hatta doğrudan tüm vatandaşlara para dağıtılıyor.

Üretim düşerken piyasaya ve özellikle vatandaşın eline ekstra para geçiyorsa sonuç bellidir. Enflasyon olacaktır.

Fed bunu görmüyor mu? Belki 2008 deneyine güveniyor ve görmüyor. Ama çok daha ilginci belki de görüyor. Öyleyse gördüğü halde neden enflasyona yol açacak bir politika izliyor?

ABD Dünya lideri pozisyonunu giderek kaybediyor. Dolara güven azalıyor. Birçok ülke kendi arasında milli paralarla ticaret konusunu değerlendiriyor. Doların SWIFT sistemine alternatif yeni sistemler kuruluyor. Petrol alım satımında dolar dışı paralar kullanılıyor. En endişe verici durum ise küresel rezerv parayı yani doları üreten ülkenin sürekli dış açık ve bütçe açığı veriyor olması. Böylece ABD’nin borçları devamlı artıyor.

Bir küçük esnaf bir yıllık gelirinin %60-70 kadarı kadar borçlanmışsa ‘batıyor’ olarak değerlendirilir. Amerikan devletinin borçlarının ülkenin bir yıllık üretimine oranı %107. Bu oranla Amerika dünyanın en borçlu 11. devleti. Kendi kategorisinde yer alan diğer ülkeler Angola (%111), Bhutan (%110), Mozambik (%109), Jamaika (%103) vb.

ABD bu borçları eritmek zorunda. Bugünkü politik sistemde borçları eritebilmenin tek yolu enflasyon. İşte Fed bilerek ya da bilmeyerek ABD’nin enflasyonla borç oranını azaltacağı bir yöne doğru gidiyor.

Bu durumda Fed’e karşı gelmeyeceksek mantıklı olan enflasyondan etkilenmeyecek finansal varlıklar bulmak. Bunların başında da elbette üretimi hızla arttırılamayan parasal varlıklar geliyor. Yani altın, gümüş ve bitcoin. ABD’nin en büyük kripto para borsası Coinbase CEO’su Brian Armstrong, ülkede her vatandaşa 1200 dolar dağıtılmaya başlanmasının ardından borsaya tam 1200 dolar yatıranların sayısının 4’e katlandığını açıkladı. Anlaşılan uyanık yatırımcılar Fed’e karşı pozisyon almayalım enflasyona karşı bitcoin alalım diyor.

Peki gerçekten Fed’e karşı gelmeyelim mi? Tam tersine. “Don’t Fight the Fed” sözü de hatalı. Fed merkezi bir yapı olarak tüm ekonomiyi kontrol ettiği hayaline kendini kaptırmış durumda. 1971’den bu yana piyasaya sınırsız basılan bir parayı ‘sınırsız doları’ dayatmaya çalışıyor. Oysa ekonomi bu uyuşturucu ilacı sürekli reddediyor. Tekrar tekrar sistemik krizlerin ya da altın, gümüş ve bitcoinde fiyat patlamaları yaşanmasının asıl nedeni bu.

Fed 2020 Krizi ile oynadığı bu tehlikeli oyunun son etabına girmiş oldu. Piyasa serbest bırakıldığında daima sınırlı-sağlam paraya döner. İngilizce ‘market’ piyasa demektir. Yakında “Don’t fight the Fed” sözü muhtemelen “Don’t fight the Market’ olacak.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Erkan Öz

Erkan Öz, Siyaset Bilimi ve Gazetecilik eğitimi almasının ardından İHA’da habercilik hayatına başladı. Daha sonra aralarında the Wall Street Journal, Dow Jones Newswires, Al Jazeera ve DHA’nın da bulunduğu ulusal ve uluslararası yayın organlarında teknolojinin dünya ekonomisi üzerinde yaptığı etkileri inceleyen çalışmaları ile tanındı.
https://www.btchaber.com/

Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala