Binance ve Coinbase’e açılan davalar kripto piyasasında deprem etkisi yarattı. Piyasadaki düşük hacimlere derinlik problemi de eklendi. Dava endişeleri nedeniyle piyasa yapıcıların kaçışı hızlandı. SEC’in menkul kıymet listesini genişletmesi birçok altcoin’i zor duruma soktu. Menkul kıymet tartışmalarında başı geçen varlıkların başında Ethereum (ETH) geliyordu. SEC, davalarda ETH’in adını geçirmedi. Bu durum ETH’nin emtia olarak görüleceği yorumlarını beraberinde getirdi. SEC‘in pas geçtiği Ethereum‘u bekleyen bazı riskler bulunuyor…
Ethereum, Hangi Riskleri Barındırıyor?
Piyasanın en büyük ikinci varlığı olan Ethereum, beraberinde birçok projeyi etkiliyor. ETH’in yasal olarak hangi zeminde tanımlanacağı, kripto sektörü için önemli görülüyor. ETH’nin yasal tanımı, tabi olacağı mevzuatı ve hangi kuruluş tarafından denetleneceğini belirleyecek. ETH’nin emtia olarak görülmesi Bitcoin (BTC) gibi ticaretinin önünü açacak. Emtia olarak tanımlanmasının daha geniş kitlelerce kabul edilmesini sağlayacağı da belirtiliyor. SEC‘in pas geçtiği Ethereum‘u bekleyen bazı riskler bulunuyor. Ethereum kurucusu Vitalik Buterin’in geçen hafta dikkat çektiği sorunlar arasında ölçeklendirme, cüzdan güvenliliği ve gizlilik bulunuyor.
Ethereum ağındaki işlem ücretleri ve ağdaki yavaşlık sorunu henüz çözülebilmiş değil. Ethereum‘daki ölçeklendirme sorunları Polygon, Aptos, Optimism ve Arbitrum gibi Layer-2 projeleri üzerinden çözülmeye çalışıyor. Ölçeklendirme için en yoğun kullanılan Polygon (MATIC) ağı, SEC’in menkul kıymet listesinde yer aldı. Bu gelişmenin ardından ağın kripto parası MATIC, son 11 ayın en düşük seviyesine geldi. MATIC, Robinhood gibi platformlardan da çıkarıldı. Buterin, ölçeklendirme sorunun aşılamaması durumunda işlem ücretlerinin 83 dolara kadar çıkabileceğini ifade etti. Bu durumun projelerin kitlesel pazarlara ulaşmak için yeni arayışlara girmesine yol açabileceği ifade ediliyor.
Cüzdan güvenliği ve gizlilik sorunlarının çözüme ulaşamaması halinde ise merkezi borsalara olan talebin artabileceği belirtildi. Buterin‘e göre Ethereum’un halka açık işlemlere odaklanması halinde kullanıcıların verilerini gizlemek için merkezi çözümlere geçebileceğine dikkat çekti. Ethereum’da geçen yıllardaki çözüm önerileri arasında büyük bloklar veya saniye başı blok oluşumu yer aldı. Bu durumun ise yeniden yapılandırmayı yavaşlatacağı ve güvenlik risklerini artıracağı ifade edilmişti.
Ethereum ağındaki işleyiş için bir diğer sorunun doğrulayıcıların stake ettiği ETH‘lerden kaynaklanabileceği ifade edildi. Shapella güncellemesi ile gündeme gelen ETH çekim taleplerinde artışın ağı zoru duruma sokabileceği belirtilmişti. ETH’nin ilerleyen dönemlerde menkul kıymet olarak kabul edilmesinin stake edilmiş ETH çekim taleplerinde artışa yol açabileceği belirtiliyor. Shapella güncellemesi sonrası ETH çekimlerine ilişkin bazı korkular yaşanmıştı. Buna rağmen güncelleme sonrası ağa olan talebin şu ana kadar arttığı görülüyor. Artan talep ETH’nin BTC’ye göre pozitif ayrışmasını sağlamıştı.
SEC‘in Ethereum ile ilgili resmi görüşü henüz bilinmiyor. Son davalarda ETH‘in geçmemiş olması gelecek için olumlu karşılansa da kesin bir sonuç ifade etmiyor. ABD’nin emtia düzenleyicisi CFTC ise Ethereum’un kendi alanlarında olduğunu savunuyor. ETH’nin menkul kıymet mi yoksa emtia mı olduğuna konusunda son kararı Howey testi aracılığıyla verilercek. ETH’nin menkul kıymet olarak kabul edilmesinin sektöre zarar vereceği de konuşulanlar arasında yer alıyor.
