Çin, dünyadaki en kapsamlı blockchain stratejisine sahiptir. Devletin sahip olduğu işletmeler, yerel yönetimler, hem yerli hem de yabancı büyük özel şirketlerin katılımı ile stratejiyi ileriye taşımaktadır. Strateji ve uygulanması kapsamlıdır ve iyi finanse edilmektedir. Diğer hükümetler merkez bankası dijital para birimini denemeye hazırlanırken, Çinliler Dijital Elektronik Para Birimi Ödeme (DCEP) sistemi üzerinde pilot denemeler yapıyor.
Çinliler, Stanford Üniversitesi ve bir BM özel ajansı olan ITU’nun ortak bir projesi olan DCGI (Dijital Para Birimi Küresel Girişimi) üyeleridir.
Ülkedeki en yüksek yetkili Xi Jinping, blockchain teknolojisinin bir savunucusu olarak göze çarpıyor. Böylesine yüksek düzeyde destek ve finansman ile Çinlilerin stratejiyi uygulamasına izin veriyot; tüm resmi ve özel kuruluşlar, stratejinin başarılı olması için birlikte çalışıyor. Çin gibi bir ülkede resmi çizgiye bağlı kalmak iyi bir yaklaşımdır. Bu ifade, Çin’de iş yapan çoğu yabancı şirket için de geçerlidir.
Pekin belediye yönetimi ve hizmetleri organik olarak gelişti ve yönetimde verimsizlikler yaratan veri adaları ve bölümlemeyle sonuçlandı. Bu verimsizliğin üstesinden gelmek için çözüm, blok zinciri 3.0 tabanlı “programlanabilir hükümet”tir. Blokchain dönemi, Bitcoin whitepaper’ının ve Bitcoin çekirdeğinin ilk sürümü olan, Ethereum ve şimdi de 3.0 aracılığıyla blockchain’e programlanabilirlik enjekte eden blockchain 2.0’ın piyasaya sürülmesiyle çakışan blok zinciri 1.0’a ayrılıyor. Blockchain 3.0; blockchain’in yalnızca finans ve ödeme sistemlerine değil, çeşitli sektörlere uygulanmasıdır.