bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,794.09 1.19%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,116.61 0.53%
bnb
BNB (BNB) $ 598.33 0.87%
solana
Solana (SOL) $ 141.88 1.14%
xrp
XRP (XRP) $ 0.519128 0.66%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.466061 0.32%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.148194 0.35%

Küresel Rezerv Para, Dijital Yuan Ve Merkeziyetsizlik

BTCH Haber Bandi 3

Bitcoin’le başlayan, yeni kripto paralarla büyüyen ve son zamanlarda merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamalarıyla iyice zenginleşen kripto para ekosisteminin özünde para tanımının ve küresel para düzeninin kabuk değiştirerek, gelecekte yerini merkezi sistemlerin politikalarıyla istediği gibi etkileyemediği şeffaf, özgür, adil, ucuz, hızlı ve aracısız finansal sistemlere ulaşmak olduğu söylenebilir- en azından taraftarlar açısından. 

Bu değişim sürecinde her geçen gün daha büyüyen kripto para sektörüne bireyler, kurumlar, ve devletler kayıtsız kalamıyorlar; farklı motivasyonlar ve hedefler için olsa da, kullanıcılardan, geliştiricilerden, kripto para şirketlerinden, geleneksel finans kurumlarına, yasal düzenleyicilere, ve politika yapıcılara kadar farklı kategoriden katılımcıların bir şekilde sistemle etkileşime girdikleri görülüyor.

Bu oyuncuların aldığı aksiyonlar, yaptıkları girişimler, koydukları kurallar kripto paraların küresel olarak benimsenmesine dolaylı yoldan bile olsa olumlu etki yapıyorsa geriye kalan artılar eksiler ikincil önemde oluyor. Dolayısıyla gelecekte hedef aracıların olmadığı merkeziyetsiz bir parasal sisteme ulaşmak olsa bile, geleneksel finans yapılarının da bu teknolojiden faydalanıp kendilerine göre sisteme bulaşmalarına, kripto para adaptasyonunun artması anlamında olumlu bakılabiliyor- şimdilik.

Bu anlayışa iyi örneklerden biri Merkez Bankaları Dijital Paraları, CBDC’ler. Devletlerin dijital para çıkarma girişimleri her ne kadar Cefi-Defi yelpazesinin merkeziyetli kısmında yer alsa da, bunların gelecekte merkeziyetsiz bir parasal sistemin şekillenmesine yapacakları etki iyi incelenmeli ki; küresel rezerv para olan ABD dolarının bugünkü hakimiyetine benzer şekilde, devletlerin dijital paraları da önümüzdeki 20-30 yıl sonrasına bakıldığında hayali kurulan yeni küresel parasal düzenin önüne daha kontrollü bir yapıyla daha büyük bir engel oluşturmasın.

CBDC’ler konusunda bugün en öncü ülke, pilot uygulamaları başlatan Çin. Dijital yuan, ve onun ödemeler ayağı DCEP olarak adlandırılan Dijital Para Birimi Elektronik Ödeme projesi ve yanı sıra Blockchain-tabanlı Hizmetler Ağı, BSN girişimiyle dünya blockchain alanında lider olma yolunda ciddi uygulamaları var. Çin’in bu adımları genellikle dünyanın rezerv parası olan doların tahtını yerinden indirmeye oynadığı şeklinde yorumlanıyor. Bu anlamda bugün küresel rezerv para olma gücü dolardayken ve bu kripto para dünyasında da böyleyken, (kripto paraların dolar cinsinden fiyatlanması, stablecoin’lerin fiat para olarak dolara bağlanması) gelecekte bunun değişmesi küresel finansal sistemini etkileyecektir mutlaka.

Dolar yerine bu sefer dijital yuanın, belki daha kontrollü ve dominant bir şekilde dünya para sistemine egemen olması, hedeflenen merkeziyetsiz parasal düzeni nasıl etkiler; egemen bir fiat paranın yerini başkasının almasının, fark yaratmasa bile kripto paraların önüne başka engel oluşturma potansiyeli olur mu gibi sorular yorumlanmaya değer duruyor.

Rezerv Paranın Gücü

Çin’in DCEP girişiminin asıl amacından önce, doların rezerv para statüsü ve Fed’in uyguladığı para politikası için, Ray Dalio’nun Changing World Order serisinde anlatılan imparatorlukların zaman içinde yükselme/düşme döngüsünden çıkarımlar yapmak ilginç olabilir. Buna göre yükselişi yaratan öncü göstergeler eğitim, inovasyon/teknoloji, artan rekabet gücü, bunun daha fazla ekonomik çıktıya ve ticarete dönüşmesi, büyüyen ticareti koruyacak daha fazla askeri güç, artan çıktının ve ticaretin finansal piyasaları derinleştirmesi ve sonunda da rezerv para statüsü olarak belirlenmiş.

Gidişat, uluslararası ticarette dominant olanın parasının doğal olarak küresel işlemlerde daha çok kullanılması, o ülkenin derinleşen sermaye piyasalarına başka ülkelerin yatırım yapması (istikrar ve askeri güçle korunma sebebiyle) ve sonuçta o paranın küresel olarak benimsenmesi olarak özetlenmiş. Nihayetinde de bu güç o ülkeye neredeyse limitsiz bir borç alma ve harcama imkânı veriyor, bk. Fed işlemleri. Bu sekiz faktörün analizi yapılarak güncel küresel güç döngüleri şöyle gösterilmiş:

güncel küresel güç döngüleri

ABD hala en üstte ama durgun, Çin hızlı yükselişte ve bir noktada çakışıyorlar. Buna göre doların rezerv para gücünün kalıcılığını sorgulamak, Çin’in yükselişinde DCEP’in rolüne bakmak anlamlı olabilir.

Bugün merkez bankaları rezervlerinin %61’i, uluslararası ticaretin yaklaşık yarısı ve uluslararası ödemelerin %40’ı dolar cinsinden; doların küresel rezerv para olduğu kabul edilen bir gerçek. Dalio’nun da belirttiği gibi “ rezerv paraya sahip olmak bir ülkenin sahip olacağı en önemli güç, askeri güçten bile daha önemli. Rezerv paraya sahip bir ülke istediği gibi para basar, harcamak için istediği gibi borçlanır, ABD’nin yaptığı gibi; rezerv parası olmayan ülkeler ise gerek işlem yapabilmek gerek tasarruf etmek için paraya/krediye (rezerv para cinsinden olan) erişmek zorundadırlar“.

Fed’in istediği gibi para basma özgürlüğünün zor şartlar için avantajlı bir durum olduğu ekonomiyi pandeminin olumsuz etkilerinden korumak için attığı adımlarda görülüyor. Diğer yandan olası bir kısır döngü de dikkate alınmalı: sadece ABD’de değil AB’de de görüldüğü üzere harcamaların artması için sıfıra indirilen faizler, bankacılık sistemine sağlanan likidite ve hatta halka direk dağıtılan paralarla sistem paraya boğulsa bile günlük tüketimde istenen enflasyon ve ekonomik canlanma sağlanamayabiliyor.

Para başka finansal varlıklara kayıp şirketler ve hisse senetleri sahiplerini zenginleştirirken, zor durumdaki bireylerin/Kobi’lerin krediye ulaşamamalarıyla gelir dağılımının bozulması ve orta sınıf tüketemediği için büyümenin yavaşlaması nihayetinde sisteme daha çok teşvik verilmesini gerektirebiliyor.

Bu döngü boyunca borcun artması ve para basılması devam ettikçe, diğer ülkelerin rezerv para olarak dolara/euroya güvenlerinin azalıp, rezervlerinin değerini sorgulamaları olası bir senaryo olabilir; uzun vadede tabi çünkü Japonya’nın kronik durgunlukla, AB’nin kendi parasının egemenliğiyle, İngiltere’nin Brexit sorunuyla ve Çin’in de sermaye kontrolleriyle uğraştığı günümüz konjonktüründe dolara güven hala kuvvetli.

Yavaş ve Emin Adımlarla DCEP

Çin’in dijital para projesi için bu olası kısırdöngüye karşı ince ayarlı bir para politikası çözümü denebilir. DCEP girişimi çoğunlukla doların küresel kullanımını alt edip yerine geçmeye yönelik bir plan olarak yorumlanıyor. Daha büyük resimde ise aynı ABD’nin yaptığı gibi önce kendi ekonomisini daha etkin ve güçlü hale getirerek bunun getirdiği doğal avantajla yukarıdaki şemada öngörülen çıkışı devam ettirmek var. DCEP tasarımıyla Çin, kendi ekonomisini yönetme kapasitesini, bugün Fed’in yapabildiğinden çok daha verimli hale getirmek istiyor. Bu yolda yaptığı blockchain yatırımlarının, kripto para teknolojisine yakınlığının ve dünyaya açılmasının merkeziyetsizlikle ilişkisinin nasıl olacağı Emerging adlı kaynakta yer alan çalışmada çok net anlatılmış: Çin DCEP ile para politikasının kontrolünü merkezileştirecek.

Yazar çalışmasında dijital yuanın tüketiciler veya ticaret yapanlar için olmadığını, bunların zaten hâlihazırda AliPay ve WeChat Pay ile yapılan dijital ödemelerden çok memnun olduklarını, asıl amacın ince ayarlı bir para politikası olduğunu söylüyor. Merkez bankası ve bankacılık sistemi ve faiz oranlarının külfetli ve belirsiz mekanizması aracılığıyla politika yapmak yerine direk insanların cüzdanlarındaki parayı yönetmekle ekonomiye ince ayar verme kapasitesinden bahsediyor. Örneğin paranın istenen yere gidip gitmediği belli olmayan eski bankacılık sistemlerini kullanmak yerine bugünkü teknolojinin mümkün kıldığı direk yolu kullanmak neden olmasın?

Dijital parayla yapılan ödemeler sistemi maliyet, hız, risk konularında klasik avantajlar sağlar ama gerçek avantaj özel ayarlanmış bir para politikasının etkinleştirilmesiyle elde edilir: Örneğin;

* özel e-para çözümlerinin çok fazla benimsenip parasal politikanın istenen şekilde yansımasını engelleme ihtimaline karşı kontrol elde tutulur.

* bankacılık sistemi yerine CBDC’nin faiz değişiklikleri direk uygulanıp para politikası daha etkili hale getirilir.

* ve en önemlisi özel yapım, programlanabilir bir parayla ekonomiye teşvik yapılması gereken durumlarda bu tam ayarında yapılabilir (ABD’nin pandemi sırasında eski altyapı nedeniyle parayı vatandaşlarına doğru dürüst ulaştıramaması).

Sistemi paraya boğmakla bahsedilen olumsuz kısırdöngüye zemin hazırlamak yerine ihtiyaca göre de tasarlanabilen, benimsenmiş bir CBDC ile gerekli görülen kişi ve işletmelere anında transfer yapılabilir.

* daha uç bir örnek de yeni teşviklerin dağıtımının, tüketimin ve enflasyonun artması istenen zaman ve bölgeye özel olarak programlanabilmesi olabilir.

Görünen o ki mahremiyetin korunması mı kontrol mü dengesinde söz konusu olan merkezi ve hedefe yönelik tam bir kontrol sistemi.

İleride Daha Çok Ayrışma?

Bitcoin ve kripto para topluluğunun merkeziyetsiz dünyasında, tercih ettikleri bir parasal sistem modeli var ve bu paranın değerine olan inanç onu anlamlı kılıyor. Bu anlamda geleneksel finansta da belki durum çok farklı değil; konu küresel rezerv paraya gelince de değere olan inanç en önemli faktör. Göründüğü kadarıyla bugün bu iki taraf arasında etkileşimlerin, geçişlerin, yakınlaşmaların yaşanması kaçınılmaz, belki gerekli de.

Gelecek açısından önemli olan ise verilecek ödünler; güçlü rezerv paraya sahip olanların para politikalarıyla, küresel sistemle istedikleri gibi oynayamayacakları bir düzen hayal edilirken konu sadece ABD dolarının hâkimiyeti değil, bundan 20-30 yıl sonra, kullanıcı mahremiyetinin ve haklarının tahmin edilenden belki daha fazla kısıtlanacağı başka bir merkezi paranın/sistemin olma ihtimali.  Kripto paraların ve merkezi olmayan yapıların geniş kitlelerce benimsenmesi adına iki taraf arasındaki etkileşimlere olumlu bakılırken, CBDC, DCEP gibi projelerin küresel para sisteminin yeniden şekillenmesi yoluna katacağı yeni sorular da dikkate alınmalı.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Didem Kurunç

İEL ve İşletme Fakültesi mezunudur. ABD’de yüksek lisans (MSc in Finance) eğitimini onur derecesiyle bitirmiştir. Bir süre özel sektörde finans alanında çalışmış ve finans dalında doktora eğitimini tez aşamasına kadar devam ettirmiştir. Eğitim, finans ve finansal okuryazarlık ilgi alanları arasındadır ve bu konularda bağımsız danışmanlık yapmaktadır.
https://www.btchaber.com/

Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala