Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 200 baz puanlık faiz indirimi, piyasada şok etkisine neden oldu.
Yurt dışı ve yurt içinde analistlerin yüzde 90’nı 50-100 baz puan aralığında faiz indirimi beklerken, yüzde 10’nu pas geçeceğini bekliyordu.
Ben, pas geçeceğini tahmin edenlerdendim.
Çünkü bana mantıklı gelen karar, o yönde olmasıydı.
TCMB’nin yine ters köşe yaptığını gördük.
Peki bu iyi mi?
Tabii ki hayır.
Piyasalardaki en zor dönemler, belirsizliktir.
Belirsizlik, psikolojik olarak güvensizliğe neden olur.
Güvensizlik, yatırımların durmasına, yabancı sermayenin kaçmasına, yabancı para veya farklı yatırım araçlarına yönlenmeye, TL’nin değer kaybına, dedikodulara, manipülasyonlara, korku ve endişeye neden olur.
Peki neden beklenen fazla bir indirim yapıldı?
TCMB’den ya da ekonomi yönetiminden sözlü bir açıklama gelmediğinden ihtimaller üzerinden gidelim;
1) Yeni bir ekonomi politikası
Hükümet, yüksek kur, düşük faiz, ihracatta rekor, büyümede hız bekleyerek bu modeli belirlemiş olabilir.
2) Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek faiz istemediğinden, daha önceki açıklamalarında “MB Başkanı ile görüştüm, yüksek faize karşıyım” söyleminde bulunması, bu politikanın doğru olduğunu söyleyen danışmanları aynı düşünce ile yollarına devam etmesi.
Siyasi bir duruş olarak da değerlendirebiliriz.
3) Önden yüklemeli bir faiz ile önümüzdeki aylarda başlayacak olan küresel ekonomik krizin hazırlığını yapmak.
Ya da dış politikada Türkiye’yi hedef alan baskılar olabileceğini, kurun da daha fazla yükselişini izlememek için, doları 9-10 lira bandında tutmak için yeni bir model olabilir.
Siyasi baskılar artarsa 10 lira seviyesinin üzerinde bir dolar kuru, olayları farklı bir yere götürebilir düşüncesi.
Sorular:
1) Yeni bir ekonomi modeline geçilmiş bile olunsa öncesinde veya sonrasında toplum, kurum ve kuruluşlara neden bir açıklama yapılmaz?
Herkes tedbirini alsa, önünü görse, sosyal medyadaki asılsız operasyonların önüne geçilse daha iyi olmaz mıydı?
Yüksek kur, yüksek enflasyon demek değil midir?
Yüksek kur, yeni zamlar demek değil midir?
Yüksek kur, psikolojik bir harp değil midir?
2) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) gerçekten bağımsız mı?
Bağımsız olduğunu iddia ettiğiniz kurumun nasıl bir karar vereceğini önceden nasıl söyleyebilirsiniz?
3 ay önceki ekonomik koşullar ile bugünkü ekonomik koşullar aynı mı?
“Düşük faiz istiyorum” denildiğinde dolar/TL kuru 8,25-8,50 aralığındaydı.
TCMB’nin faiz indirimi öncesi 9,27 lira.
Faiz indirimi sonrası ise 9,66 lira.
TCBM Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçen hafta “Her şey güzel olacak” demişti bugün “Her şey güzel” oldu mu?
3) 200 baz puanlık faiz indiriminin öncesinde beklenmedik bir faiz indirimi ile doların agresif yükseleceğini, yeni zamların geleceğini, toplumda rahatsızlığa neden olacağı bilinmiyor muydu?
Cevapsız sorular ile yolumuza devam ediyoruz.
Cevapsız sorular, karanlık bir tünel demek!
Tünelin aydınlık olduğunu söyleyenler ya da aydınlığı görenler, halk ile bağını koparmıştır.
İyi pazarlar dilerim…
