bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,974.14 1.10%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,145.82 0.68%
bnb
BNB (BNB) $ 600.75 2.11%
solana
Solana (SOL) $ 141.95 3.13%
xrp
XRP (XRP) $ 0.526714 0.36%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.465764 1.86%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.148717 2.56%

Blokzinciri ve Kriptoparalar Çocuk Oyuncağı Değil, Yıkıcı Yeni Güçlerdir!

blokzinciri ve kriptoparalar cocuk oyuncagi degil yikici yeni guclerdir

Bu yazının başlığını seçerken epey düşündüm, ancak yazının içeriği bana şimşek hızıyla geldi bu sabah…Ne anlatmak istediğimi çok iyi biliyorum ama anlaşılmam için gerekli bariyerler geçildi mi acaba onu bilemiyorum.

Bu hissi hayatım boyunca belli dönemeçlerde yaşadım. Şu anda da öyle bir dönemeçteyiz demektir, dünya olarak şu anda öyle önemli bir dönüm noktasındayız ki, heyecandan gece gözüme uyku girmiyor.

Daha iki gün önce ECB (Avrupa Merkez Bankası) başkanı Bayan Christine Lagarde’ın bir demecini okudum. Lagarde şöyle demiş aynen:

“Bitcoin is a highly speculative asset, which has conducted some funny business and interesting and totally reprehensible money laundering activity. I think the criminal investigations that have taken place, and will continue to take place, demonstrate this very clearly.”

Şimdi bu sözlerin ilk kısmını dikkatli bir şekilde Türkçemize çevirelim:

Bitcoin, bazı alengirli işler çevirmiş, sıkı bir azarı hak edecek para aklama aktivitesine bulaşmış, hayli spekülatif bir varlıktır.

(Not: Funny business eğlenceli iş anlamına gelmez, google translate’e bizim Türkler yanlış öğretmiş. Bu tabir burada da üçkağıtlı, alengirli iş manasında kullanılmış, hatta meşhur filme adını veren “organize işler” tabiri bile burada uygun olurdu.)

Geri kalanı da şöyle: “Yapılan ve yapılmaya devam edecek olan ceza soruşturmalarının bunu çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Bu sözleri bir Avrupa Merkez Başkanı iki sene önce söylemiş olsaydı, cahilliğine verip sineye çekebilirdim ama 2021 yılındayız ve artık bu laflar çağdışı (anachronistic) ya da zamanın ruhunun çok gerisinde diyebileceğim bir içerik ve formata sahip. Seçilen kelimeler (funny business) ve azarı hak eden (reprehensible) gibi çocuklar için ya da basit üç kağıtçılar, sokak arası dolandırıcılığı yapan çoluk çocuk ve gençler için kullanılan kelimeler. İşte burada dur dedim kendime: Bu kadın şu anda ya saçmalıyor ya da tamamen çığrından çıkmış ve patlamanın eşiğinde bir sistemin sözcüsü haline gelmiş, tabii eğer kötü niyet yoksa. Bir de eğer kötü niyet beslenerek bu sözler hazırlanmışsa o zaman daha da acınacak hale düşmüşler demektir.

Gelin Biraz Perspektif Kazanalım…

Şimdi içinde bulunduğumuz zamanın ruhunu kavramak ve Lagarde gibi çağdışı kalmak istemiyorsak şu anda bir dönüm noktasında olduğumuzu anlamamız gerekiyor.

Gelin 13. yüzyılın başlarına gidelim… Cengiz Han dünyadaki tüm dengeleri altüst etmiş ve çağı değiştirmiştir. Her hükümdarın tebası üzerinde sınırlı hakları olması gerektiğini yazılı kanun haline getirmiştir. Bu sınırlamayı yapmaya kendisi ile başlamış büyük bir liderdir. Belki de tüm çağlara bakılınca gelmiş geçmiş en büyük hükümdardır Cengiz. Bize lisede büyük olay diye anlatılan ilk İngiliz kanunu Magna Carta mesela, sonradan tarihleri ve hadiseleri dikkatli inceleyince gördüm ki, “Cengiz Yasası” denilen yasaklar yani kanunlar, (yasa ve yasak kelimeleri bize Moğolca’dan gelmiştir, aynı anlamdadır) Magna Carta’dan sağlam bir 20 yıl evveldir ve Avrupa’ya yürüye yürüye, Fransisken rahiplerinin cübbelerinin iç cebinde gitmiştir.

İşte aynı Cengiz, tarihte bilinen ilk kağıt parayı basmıştı. Kanıtları 1940’larda Kara Hitay devletinin kazılarında kutular içinde bulundu. Altın külçeler ya da parçalar karşılığında değerli kağıt banknotlar, yani tedavül eden ilk devlet kağıt parası Cengizin zekasının ürünüdür. Ülkesinde güvenliği sağlamak amacıyla, tüccarların altınlarının üzerlerinde taşımalarının riskini yok etmek için, kıtasal boyutta bir yasak düzenlemesi getirmiş ve altınlarını Moğol subaylarına teslim eden herkese, kendi suratlarının kara kalem ile çizilmiş bir resminin yanısıra, teslim ettikleri altın miktarının yazılı olduğu ve devlet tamgasıyla, Cengiz Han’ın bu altınları hazinesi gibi koruduğunu bildiren bir çeşit pasaport vermiştir. Bu kağıtların üzerinde, burada yazan miktarın karşılığında gereken malları ve hizmetleri vermeyenlerin kafası kesilecektir yazmaktadır.

Çin’in ünlü Yuan dönemi hükümdarı da Cengiz’in torunu Kubilay olup, kendisi dedesinin kağıt para işini sulandırdığı ve karşılıksız kağıt para bastığı için devletini batırmıştır. Bugünkü Çin parası da o hanedanın adını taşır.

Egemen Neymiş?

Sovereign, yani “Egemen” kavramının ilk küresel ve kıtalar arası ticareti ivmelendiren ve bal gibi açık kaynak diyebileceğimiz bir formatı olan, Cengiz’in damgasıyla ürettiği sağlam paradır. Marco Polo ve arkadaşları tarafından bu da yürüye yürüye Avrupa’ya getirilmiş bir başka inovasyonudur Cengizin. Egemen bir devletin göstergesi sağlam para basabilmesidir.

Avrupalılar, karalarda işleyen Cengiz Yasasına uyarak ve kıtanın Batı uçlarına yerleşerek daha yüzlerce yıl oradan gelen, Çin ve Hindistan kaynaklı malların, baharatın ve ipekli kumaşların ticaretini yapmışlardır. Önce Selçuklu, sonra Osmanlı Devleti bu ticaretin komisyonu ile zengin oldular. O kadar ki Kanuni devrinde dünyanın en zengin devletlerinden biriydi Osmanlılar. Ancak bu ticareti kendi üzerlerine geçirmek ve komisyon ödemek istemeyen Avrupalı, yeni deniz yolları buldu ve Asya ticaretini denizden yapmaya başladı. Onlar zenginleşirken Osmanlı fakirleşmeye başladı.

Zaman içinde, Asya ile ticaret yapan gemilerin ortaklık senetleri Venedik, Bari ve Ceneviz şehir devletlerinde banknot haline geldi. Bunlar aslında bir tür Venture Capital sayılabilirdi, bir geminin dönmeme ihtimali çok yüksekti ve eğer geri gelirse hissedarlarına çok para kazandırıyordu. İşte bugün yatırım karşılığı hisse veren start-up şirketler bu ticaret yolları gemilerinin torunlarıdır: Her gemi bir start-up’tı.

Deniz Kanunları

19. yüzyıla geldiğimizde denizlerin hakimi İngilizler olmuştur. Onların dünyayı haraca kesen, her yeni bulunan ülkede racon kesen kaptanları inovasyon açısından aynı bugünün Bill Gates’leri, Steve Jobs’ları gibiydiler. İnovasyon ve teknoloji denizlerdeki bu gemilerde ilerliyordu. Artı bir de bugünün uçak gemileri gibi kılıç göstererek tehdit oluşturuyorlardır. Denizden gidilen ülkelerde güçle egemen oluyorlardı. İşte bu gemilerin ve bunların ortaya çıkardığı kurallar bugünkü para sisteminin ve borsalardaki hukukun temelini oluşturmaktadır. Bu deniz hukuku, kara hukukundan farklı ve onun üzerindedir. Bugün tüm dünyanın ticari bankalarının CEO’ları yemin ederek göreve başlarlar. Bu yemin ettikleri kanun işte bu ikinci, Denizler Kanunudur; kıta hukukunu yeri geldiğinde tanımaz. Halk Bankası CEO’sunu Amerika’da yargılamaya hak bulduran hukuk bu ikincisidir.

Son iki yüzyılda dünyada parayı basanlar devletlerin üzerinde bazı kişi ve kuruluşlar oldu, onlar bunu ikinci hukuka göre yaptılar… Bunların 20. yüzyılda yaptıkları hareketler, tüm ülkeler için “ gerçekten egemen miyiz?” sorusunu sordurmuştur. Ama son 30 senede Kubilay gibi bunlar da dedelerinden aldıkları sistemi bozdular. Funny business yapıp, boylarından büyük işlere girdiler ve karşılıksız kağıt para basmayı abarttılar, şimdi sistemleri dev bir balon oldu.

Artık kimse çıkıp sınırlı sayıda basılan rakip, internetin kendi öz parası için çocuk muamelesi yapamaz, yemezler. O eski devir kapandı, yeni bir devir açıldı.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Cemil Şinasi Türün

30 yılı aşkın tecrübesiyle fintech ve pazarlama dünyasındaki öncü isimlerden olan Cemil Şinasi Türün bilgisayar oyunlarından üç boyutlu sanal dünyalara kadar pek çok çalışmaya imza attı. Yerel ve uluslararası firmalar için kampanyalar hazırlayan Türün; teknoloji, blokzincir, kripto para ve dijital varlık konularında projeler üretti.
https://cemilturun.medium.com/

Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala