Türkiye’de de Dünya’da da özellikle sosyal medyanın gelişiminden sonra hazır ve kolay anlaşılır fikirler acaba doğru mu diye düşünülmeden hemen kabul edilir oldu.
Özellikle blokchain ya da kriptoparalar gibi geniş kitlelerin pek bilmediği alanlarda ise kolay anlaşılır ancak doğrulu şüpheli fikirler çok daha etkili oluyor.
Örneğin Bitcoin Rothschildler’in parası ya da kuantum bilgisayarlar kriptoparaları bitirecek gibi aslında temel mantığa ters ama çok genel kabul gören fikirler.
Bunların en yenisi de Bitcoin Altına düşman ve Altından çıkan fonlar Bitcoin’e akıyor görüşü.
2013’te ilk Kitabımı yazıp 2020’de tarihin en büyük ekonomik krizin başlayacağını tahmin ettiğimden beri dünyanın arzı sınırlı parasal varlıklara büyük ilgi göstereceğini belirttim. Bu sınırlı arza sahip paralar Altın, Gümüş ve Bitcoin’dir.
Bu sınırlı paraların düşmanı sınırsız dolardır. Sınırlı paralar birbirine düşman ya da birbirine rakip değildir. Bitcoin’in Altına rakip olduğunu iddia etmek Gümüşün Altına rakip olduğunu iddia etmek gibidir.
Genel kabullere değil verilere baktığımızda Altın fiyatı Bitcoin arttı diye düşmez. Altının en duyarlı olduğu konu doların uzun vadeli gerçek yani enflasyondan arındırılmış faizidir. Buna reel faiz denir. Doların gerçek faizi yani reel getirisi artarsa Altın fiyatı düşer. Yatırımcılar Altından çıkıp Dolara geçer.
Bunu aşağıdaki grafikte net bir şekilde görebilirsiniz.
Bitcoine geçmek için Altını bırakan kurumsal yatırımcı sayısı son derece azdır. Çünkü halen kurumsal yatırımcıların çok büyük çoğunluğu rezerv olarak Altını değil Doları ve özellikle de Dolar cinsi devlet tahvili ve bonolarını kullanır. Dünyada fonlarda yer alan Altın varlığı 9 ila 12 trilyon $ arasında kabul ediliyor. Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği ICMA’in Ağustos 2020 tahminlerine göre küresel bono pazarı ise 128,3 trilyon dolar büyüklüğünde.
Örneğin Çin devleti Ekim 2020 tarihi itibari ile 3,128 trilyon dolar rezerve sahip. Çin son yıllarda dünyanın en büyük altın üreticisi haline geldi. Ayrıca kızıl dev agresif şekilde altın alımı yapıyor. Buna rağmen rezervler içinde altının payı sadece 117 milyar dolar. Yani toplamın %3,74’ü. Geri kalan %96,26’lık kısım ise çeşitli devlet tahvillerinde duruyor.
Mesela yine MicroStrategy isimli Nasdaq’ta işlem gören dünyanın en büyük iş zekası ve iş istihbarat firması da bu yıl rezerv varlıklarını Bitcoin’e çevirdiğini duyurdu. Bu amaçla 425 milyon dolarlık Bitcoin alan MicroStrategy Bitcoin almak için Altın bozdurmadı. Çok büyük bir ihtimalle Dolar bono olarak tuttuğu rezervlerini harcadı. Aynı durum 50 milyon dolarlık Bitcoin alan Twitter ile yakından ilişkili elektronik ödeme firması Square için de geçerli.
Son günlerde Altın fonlarından yüksek miktarda çıkış meydana gelirken aynı anda Bitcoin fonlarına ciddi girişler olduğu aşikar. Fakat iki olayın aynı anda meydana gelmesi her zaman birinin diğerini sebebi olduğu anlamına gelmez. Altındaki çıkış yıllardır olduğu gibi Doların gerçek faizinin artmasından kaynaklanıyor. Altın fonlarından çıkanların hepsinin Bitcoin’e gittiğini düşünmek için bir sebep yok. Olayların normal akışına bakarsak büyük çoğunluğunun dolar tahvil ve bonolara gittiğini düşünmemiz daha mantıklı.