2021’de sabretmeyenlerin ve satanların zarar ettiği bir yıl olduğu kesin.
Birikimler, ev, araba vs kim ne sattıysa zarar etti, yerine koyamadı.
Zarar edenlerin veya terste kalanların çeşitli bahaneler ile kendilerini avutmaya çalışmaları bir şey ifade etmiyor.
“Altın ve gümüşün gramı yükseldi ama dolar yükseldi.
Yoksa yerinde sayıyordu” “Kripto para almadım çünkü kumar”
“Böyle yapmadım çünkü şundan dolayı” gibi.
2022 ve sonrasında bu muhabbet bitmeyecek.
Hiç bir zaman “Ne zaman düşecek, ne zaman yükselecek” sorusu bitmeyecek.
2020’de olduğu gibi 2021’de koşan atın peşinden çok koşan oldu.
Düştüğünde “zarar ettik” diye düşünenler, yükseldiğinde “kazandık” diye düşündü.
Halbuki ikisi de yanlıştı.
Düşüşün alım fırsatı olarak önünde durduğunu, yeni pozisyonlar açmak için fırsatlar yakaladığını göremedi.
Bunun anladığında çok geç di.Yükseldiğinde ise günlük hayatında kullandığı paranın değer kayıplarını hesaplamadan, sadece enflasyona karşı parasını koruyabildiğini alış verişe gittiğinde anladı.
Peki 2022’de kim kaybeder?
- İşine odaklanmayan, işine sımsıkı sarılmayan, dışarda bana iş çok diyenler.
- Birikimlerinin miktarını artırmayan, sadece değer artışı veya değer kaybıyda ilgilenenler.
- Sosyal medyada tanımadıkları insanlara laf yetiştirmek için çaba sarfedenler.
- Boş vaktini öğrenmeye veya kazanmaya ayırmayanlar.
- Fiziki birikimin kıymetini bilmeyenler.- Varlıkları üzerinden kısa vade al-sat yapanlar.
- Kar satışlarını veya alımlarını TL üzerinden yapanlar, dolar patiritesi yapmayanlar.
- Enflasyonun geçici olduğunu düşünenler- Tarım arazisi almayanlar.
- Tasaarufu artırmayıp israfa devam edenler.
- Siyasi kısır tartışmalara vakit ayıranlar.
- Yeni dünya düzenine ayak uyduramayanlar.
- Birikimlerini tek sepette tutanlar, çeşitlendirmeyenler
Kim mi kazanacak?
Üstte yazılanların tam tersini yapanlar.
İyi haftalar diliyorum…