Türkiye’nin kripto yasa tasarısına derinlemesine bir bakış

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 5 dk

Paylaş:

Merakla beklenen kripto regülasyonlarına ilişkin yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. BTCHaber TV’de Emirhan Erdoğan’ın sorularını yanıtlayan akademisyen Tansel Kaya, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yetkilendirildiği yasa tasarısı hakkında konuştu. 

Merakla beklenen vergilendirme konusuna değinen Kaya, “Burada yerli borsalarımız işlem yapıldığında komisyon alıyorlar. Bu komisyondan da bir vergi ödüyorlar. KDV’sini ödüyorlar ve yıl sonunda da gelir vergisi ödüyorlar. Bunlar önemli rakamlar. Bizim borsalarımız vergi rekortmeni de olabiliyorlar, takip altındalar” dedi ve ekledi: “Yabancı borsalarda ise bu işlem söz konusu değil. Yabancı bir borsayla işlem yaptığınızda vergi tahsil edilmiyor, Türkiye’ye para girmiyor. Varsa da yurt dışına gidiyor bu para. Bunun önüne geçmeye çalışıyorlar.”

SPK’nın bulduğu ilginç formül

Kaya’nın aktardıklarına göre SPK’nın bulduğu “ilginç formül” şöyle: “Kaydolan tüm borsalar gelirlerinin bir bölümünü, yüzde 10 olarak telaffuz ediliyor şu sıralar, SPK’yla paylaşacak. Bu, Borsa İstanbul’da da böyle. Ben en başta biraz yadırgadım bu durumu” diye konuşan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Kârdan değil, gelirden paylaşılacak ve bu oldukça büyük bir rakam. Ama şöyle de düşünmek lazım: Normalde biz bir global borsada işlem yaptığımızda, 1 TL komisyon veriyoruz. Ve bu komisyonun 99 kuruşu yurt dışına gidiyor. Yurt dışı borsası sizin adınıza işlem yapıyor, kriptonuzu alıyor ve size gönderiyor. Bu durumda aslında içeride çok yüksek bir kâr kalmıyor. Yani kârın üzerinden yapılması çok cazip değil. Ama gelir üzerinden yapıldığında siz otomatikman yabancı borsayı vergilendirmiş oluyorsunuz. Onlar burada eğer Türkiye vatandaşlarına faaliyet göstermek istiyorlarsa, bu sıkıntıya katlanmak zorundalar.”

“Bankalar kripto konusunda heyecanlı ve iştahlı”

Yeni yasayla kripto varlıkların saklanmasında bankaların yetkilendirileceğini belirten Kaya, “Bankaların büyük bir heyecanı ve iştahı söz konusu” diye konuştu. Bankaların kripto varlık saklama hizmeti vermek, sonrasında belki borsa açmak isteyeceklerini söyleyen Kaya, “Ardından belki kısmi rezerv bankacılığına gitmek isteyebilirler. Yani kriptoları teminat gösterip, bunu borç olarak ya da kredi olarak vermek. Bunun önü yavaş yavaş açılacak. Bankalar çok regüle kurumlar. BDDK ayrı SPK ayrı denetliyor. İyi ve tecrübeli takımları var, donanımlı kurumlar bunlar.”

“Bitcoin ATM’leri bu şekilde faaliyet gösteremeyecek”

“Bitcoin ATM’leri yeni yasayla sizce kapatılacak mı?” sorusuna Kaya, “Bu yasayı algılayış şeklim, Bitcoin ATM’lerinin ortadan kalkacağı yönünde. Kapalıçarşı’da ya da İstanbul’un farklı yerlerinde dükkanlar var. Gidiyoruz, kimliğimizi ibraz ediyoruz. Bir döviz büfesi gibi TL ya da dolar veriyoruz ve karşılığında kripto varlık alıyoruz. Ya da tam tersi bozduruyoruz. Bunların bu şekilde faaliyet gösteremeyeceği anlaşılıyor” cevabını verdi. 

Ancak Kaya’nın aktardıklarına göre, yeni yasayla ATM’lere yasak gelebilir ancak kripto para satın almanın alternatif yolları da türeyebilir: “Alışkın olduğumuz anonim Bitcoin ATM’leri kalkacak ama bizler ATM’den banka kartımızı takarak Bitcoin alabileceğiz. Ya da belki hiç banka kartına bile ihtiyaç duyulmayacak, mobil uygulamadan BTC alabileceğiz. Ben zaten banka müşterisiyim, benim KYC’im belli. Bütün bilgilerim var bankada. Bütün para hareketlerim de keza bankada” diye konuştu.  

Bankaların bu bilgileri kendi aralarıyla paylaştığını hatırlatan Kaya, “Aslında bizim hassas bilgilerimiz bankalar arasında paylaşılıyor. Bu bilgiye sahipler. Bu durumda ‘Bu kişinin Bitcoin almasında sakınca yoktur’ diyebilirler. Bitcoin’i alacaksınız ama gönderirken yine birtakım kısıtlamalar olacak büyük ihtimalle” diye konuştu. 

“Alım satımda bankalardan kısıtlamalar gelebilir”

Peki burada bahsi geçen kısıtlamalardan kasıt ne? Kaya, “Bankalar ‘BTC alabilirsin ama bunu tekrardan bir kripto varlık borsasına gönderebilirsin’ ya da ‘Bankamızın borsası var, orada sat’ diyebilirler. Bu, bir nevi borsa yatırım fonu (ETF) ürününe benziyor. Yani ben, Bitcoin’i banka aracılığıyla alıyorum, biraz değeri artıyor ve satıyorum. Bunu arzu eden birçok insan var. Kripto varlıkların kişisel saklama özelliğiyle ilgilenmiyorlar. O düşüncede değiller. Değeri artan bir varlık ve insanların hoşuna gidiyor. Böyle büyük bir kitle buradan faydalanacaktır” görüşünü paylaştı. 

Regüle edilmeyen bir piyasanın özellikle Batılı şirketler ve yatırımcılar için çok büyük bir soru işareti olduğunu söyleyen Kaya, “Bizler ‘Bir tanıdık vasıtasıyla çözeriz’ veya ‘Burası bizim ülkemiz, bize bir şey yapmazlar’ gibi ifadeler kullanıyoruz ama bunlar Batılı şirketler için çok korkunç ifadeler. Onlar hukuki açıklık arıyorlar” diye konuştu. Regülasyonun olmamasının birçok kurumun Türkiye’ye girmesine engel olduğunu söyleyen Kaya, “Türkiye’de 10 milyonun üzerinde kullanıcı var, ilgi büyük deniyor. Ama ödemeyle ilgili Merkez Bankası yönetmeliğinden bahsedip, buradaki yasağa vurgu yapıyorlar. Keza Thodex’le ilgili verilen aşırı yüksek hapis cezasından bahsediyorlar. Dolayısıyla regüle olması bu anlamda pozitif” ifadelerini kullandı.  

“Yabancı borsaların üzerine ekonomik yük binecek”

Türkiye’de ofisi bulunmayan yabancı borsalara getirilmesi düşünülen reklam yasağı ve vergilendirilme gibi konulara değinen Kaya, “Yabancı borsalara kanaatlerini sorduğumuzda ehvenişer diyorlar. Beklenilen kadar kısıtlayıcı değil, ılımlı ve son kullanıcımız açısından fiyat artışına yol açabilir diyorlar. Borsaların üzerine ekonomik bir yük binecek. Yönetim kurulu başkanları da çok büyük bir sorumluluk alıyor. Hırsızlık olması durumunda 15-20 yıl hapisle yargılanacaklar. En basitinden bu figürler için ciddi bir sorumluluk demek. Karşılığını şirketlerden talep edeceklerdir. Regülasyona uyumlu ekipler gerekecek ve maliyetler artacak. Ama ben bir rekabet içerisinde son kullanıcıya yansıtılmayacağını düşünmüyorum. İşlem ücretlerinde ve uygun fiyatta rekabeti başarabilirlerse son kullanıcıya bu rakamlar yansımaz” diye konuştu.  

“İkinci yönetmelik gelene kadar yeni borsa açılamayacak”

“Borsalar da tıpkı aracı kurumlar ve bankalar gibi SPK’nın yönlendirmelerine uyacaklar. Kendilerine çekidüzen verecekler” görüşünü paylaşan Kaya, “Kanun çıkana kadar kurulmuş borsalar faaliyetlerine devam edecek. Orada bir sıkıntı yok. Ama kanun çıktıktan sonra, ikinci yönetmelik gelene kadar yeni borsa açılamayacak. Altı ay öngörüyoruz ama daha önceki örneklerde bu iki yıla kadar sürmüş, bazen uzayabiliyor” diye konuştu. 

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

512x512

Yazar: BTCHaber

“Polymarket’teki ABD seçimi bahisleri balinaların kontrolünde”

Donald Trump’ın Polymarket’teki “Evet” oyları, ABD başkanlık seçimlerine milyarlarca dolar yatıran siyasi bahis piyasasında büyük ölçüde birkaç gizemli yatırımcı tarafından kontrol ediliyor. Bu yatırımcıların Trump’ın zaferine yönelik büyük miktarlarda hisse aldığı belirtiliyor. Domer’e göre, Trump hisselerinin yarısından fazlası beş büyük yatırımcıya ait. 31 Ekim’de yaptığı bir açıklamada, bu yatırımcıların zafer durumunda 81 milyon doları aşan ...

Bağlantıyı kopyala