Kripto para borsası Fexobit’in yönetim kurulu üyesi Onur Altan Tan, FEXO Token’ın arz süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.
FEXO Token’ın arz süreci nasıl gidiyor, memnun musunuz ilgiden?
Çok teşekkürler. Evet hızlı bir başlangıç oldu. Biliyorsunuz iki farklı fazda gerçekleştiriyoruz arzı. Kilitli ve kilitsiz olarak. Tabii detaya geçmeden önce şunu da tekrar hatırlatalım. Aslında bu arzlarda şirketler farklı modeller kullanabiliyor. Sanırım en yaygın olanı FCFS. Yani ilk gelen kapar. Burada asıl amaç token satmaksa doğru yöntem bu olabilir. Ama biz biraz farklı bir modelle ilerlemek istedik. Dedik ki, her şeyin başında güven olsun. Şeffaflık olsun. Kimin ne aldığını herkes bilsin. Spekülasyona yer vermeyelim. Fexobit güven üzerine, kurumsal yönetişim üzerine inşa edilen bir dünya. Evet bunu sürekli söylüyoruz ama bir yandan da aksiyonlarımızla da bunu desteklememiz gerekiyor. Bu yüzden de FCFS yerine, aynı borsadaki halka arz süreçlerinde olduğu gibi talep toplama ve akabinde eşit dağıtım modeline geçtik. Yatırımcılarımızdan da bu yönde çok olumlu geri bildirimler aldık. İnsanlar gerçekten böyle bir şeffaflığa hasret. Bu da aslında başlı başına kripto dünyasının üzerinde düşünmesi gereken bir sorunsal!
Uzun lafın kısası; kilitli arzımızı 1-3 Aralık arasında yaptık. Arz süreci de %174’lük bir talep fazlasıyla karşılaştı. Burada 20 milyon token’lık bir hardcap’imiz vardı. Toplam talep de 34.99 milyon olarak geldi. Yani belirlediğimiz talebin yüzde 74 üzerine çıktık. Dolayısıyla herkes de taleplerinin yüzde 57’si oranında token’a sahip oldu. Hakkaniyetli, güzel bir ilk faz oldu.
Kilitsiz olan ikinci fazımız da dün (4 Aralık) başladı. 6 Aralık’a kadar devam edecek. Burada tabii çok ciddi bir ilgi görüyoruz. Sanırım toplam başvuru da tahminlerimizin üzerine çıkacak. Bu açıdan oldukça mutluyuz. Toplantı odasında birbirimize bakıp, “Vay, ne kadar para topladık” demiyoruz tabii. Mutluluğumuz bundan değil. Bu arz için, Futurance’ın geleceği için emek veren o kadar fazla insan oldu ki bu süreçte. Onların verdiği emeğin, yatırımcı nezdinde karşılık görmesi bizim için çok önemliydi.
Diğer yandan şunu da söylemek lazım tabii. Aynı okuldaki gibi; evet bir sınavı geçtik. Ama daha dönemin, yılın bitmesine çok var. Bir dersten 5/5 aldık ama diğer dersler… Onlardan çakarsak, bu başarının hiçbir geçerliliği olmaz. Bunu da biliyoruz. İkinci ders de 08 Aralık’ta başlayacak. Listelemeyle. Aynı başarılı performansı umuyorum o dönemde de teknolojimizle, altyapımızla göstereceğiz.
Whitepaper’ınızı da geçtiğimiz günlerde yayınladınız. Sizce sizin whitepaper’ınızın en büyük özelliği ne? Yani insanlar neden FEXO Token alıyorlar ya da neden daha fazlasına ihtiyaç duyacaklar? Bunu doğru kurguladığınızı düşünüyor musunuz?
Burada bence birkaç tespit yapmamız gerekiyor.
İlk olarak; bizim geniş evrenimiz Futurance. “Futurance aslında ‘Future of Finance’in kısaltması. Yani finansın geleceği. Futurance bünyesinde 4 ana hizmet kolu var. Fexobit, kripto para borsası. Nftyzer, TÜBİTAK-TEYDEB 1501 onaylı bir proje. Oyun, sanat ve spor alanında özgün eser üreticilerinin tokenizasyonunu sağlayıp, ürettikleri değere uluslararası ticarileşme fırsatları sunan ve yeni dijital paylaşım ekonomileri yaratan bir oluşum. Tokencept için biz “kendi finansal sistemini yarat” diyoruz. Ekonomik kurgusu güçlü proje sahipleri ile destekçilerini buluşturan, merkeziyetsiz finans ekosisteminin parçası olma niteliğinde bir platform burası da. Son olarak Walter de bizim soğuk depolama çözümümüz. Bunun da önümüzdeki dönemde çok konuşulacağını düşünüyoruz. Tamamen bizim ekiplerimiz, yerli mühendislerimiz ve tasarımcılarımız tarafından geliştirilen; kurumsallar için multisign özelliği taşıyan tek ürün.
FEXO Token da tüm bu ekosistemin ana işlem birimi. Bu dörtlünün merkezindeki yapı taşı. Bu tespiti yapmayı çok önemli buluyorum. Çünkü FEXO Token sadece bir borsa token’ı değil. Bir ekosistem token’ı.
İkincisi, whitepaper’ı inceleyenler bence bunu çok net görecekler. Bu basit bir Word dosyası değil. Ezber terimlerin ardı ardına konulduğu, sonuna da bir zaman planı yerleştirilen bir basit belge değil. Burada ciddi bir vizyon var. Ciddi bir matematik var. Ekiplerimiz gerçekten aylardır bununla uğraşıyor. Baştan sona okuduğunuzda diyorsunuz ki; “Evet, bunu yapan ekip profesyonel.”
Üçüncüsü; Bir ekosistem yaratıyorsunuz. Güzel… Belli utility’ler de kurguladınız kafanızda. Özellikle boğada işiniz nispeten kolay. Ama bence işin asıl olayı enflasyona çözüm bulmak. Bu genel ekonomide de böyle. Enflasyon sadece fiyat artışı demek değil. Enflasyon ekonomik, sosyal, ahlaki bir çöküntü hali. Kriptolarda da farklı değil. Enflasyona çözüm üretemeyen projelerin düştüğü durumu görüyorsunuz. Bitcoin’i bu kadar değerli yapan iki şey var: biri arzının sınırlı olması, ikincisi de yarılanma evreleri. Bunların olmadığını düşünün. Biz bugün bu teknolojinin neresindeydik acaba…
Dolayısıyla bunu kalıcı çözüm getirmek; FEXO Token’ı deflasyon bir yapı üzerine kurgulamak için çok ciddi bir emek sarf ettik. Çok kapsamlı buyback burn modelleri tasarladık. Mesela; FEXO Token’larını ellerinde tutan (hold eden), FEXO Token’ın geleceğine ve vizyonuna inanan, kendisini Fexobit ailesinin bir parçası olarak hisseden yatırımcıların ödüllendirilmesi ve teşvik edilmesi için özel bir program tasarladık. Bu program kapsamında, her ay, FEXO Token tahtasından elde edilen komisyon gelirlerinin belli bölümlerini, tahtadan satın almak için kullanacağız. Satın alınan token’lar, belirlenecek zaman dilimlerinde de yakıma gönderilecek. FEXO Token’ın deflasyonist yapısını destekleyecek bu program kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin tahtaya etkisini ve yakma işlemine ait zincirüstü TXID verilerini de düzenli olarak ve şeffaf şekilde yayımlayacağız.
Bunun gibi toplam 5 modelimiz var. Düşünün whitepaper’da burn ve yakım ifadeleri tam 42 kez geçiyor. Bence dünyada burn ve yakım yoğunluğunun bu kadar yüksek olduğu başka whitepaper’lar yok denecek kadar azdır.
Peki arzı yaptınız, listelemeyi yaptınız. Ya sonra? Neler var gelecek planlarında?
Aslında yol haritamızı whitepaper’da açıkladık. Yatırımcılarımızla paylaştık. Orada da görecekler. Uçuk vaatlerimiz yok. Ayaklarımız yere sağlam basıyor. Biz bu dünyayı büyütme derdindeyiz. Blockchain’in geleceğine yürekten inanan bir ekiple çalışıyorum. Dolayısıyla bence burada en önemli konu bizim Futurance bünyesindeki dört ana iş kolumuza yeni işler, yeni projeler kazandırmak olacak. Bununla ilgili de ekiplerimiz gerçekten müthiş bir özveriyle çalışıyor. Hem borsa tarafında, hem NFT tarafında hem güvenlik yani depolama tarafında çok güçlü çözümlerimiz var. Ama ben özellikle kurumsal şirketlerin blockchain dünyasına taşınması konusunu çok önemsiyorum. Hatta bunu bir süredir Kripto 2.0 olarak adlandırıyoruz. Bu bence blockchain teknolojisinin geleceğinde de bizim aslında kripto paralara bakışımızda da çok ciddi bir devrim yaratacak. Biz de Tokencept platformumuzla bu devrime öncülük edeceğiz. Özellikle geniş müşteri tabanına hitap eden sektörlere, blockchain teknolojileri çok daha hızlı entegre edilebilir. Perakende, turizm gibi… Diğer yandan şunun da altını çizmemiz gerekiyor. En çok duyduğumuz şey şu: “Ben anlamıyorum bu işlerden, boş verelim.” Anlaşılmaması da doğal. Gerçekten zor bir konu. Biz burada Futurance olarak, şirketlerle de çok yakın çalışıyoruz. Onlara terzi usulü Web3 ve blockchain projeleri geliştiriyoruz. Diyoruz ki senin müşterilerinle daha iyi etkileşim için böyle bir projeye ihtiyacın var. Bunu sıfırdan bir tasarlayacağız, süreçlerine de biz entegre edeceğiz. Anahtar teslim proje. Bunu yapabilmemizin en büyük nedeni de arkadaki müthiş teknoloji altyapımız. Bu sayede ‘limit gözyüzü’ diyebiliyoruz. Diğer yandan, bankalar için de tüm kripto altyapısını ‘as a service olarak’ tasarlayabiliyoruz.
Kasa metodu da bugüne kadar borsalarda görmediğimiz bir yöntem. Biraz launchpad’lerdeki tier modeline benziyor… Bunu biraz açabilir misiniz?
Kripto kasalar aslında bir membership metodu. En temelde, kripto kasalar size birtakım ayrıcalıklar sağlıyor. Komisyon indirimleri, komisyonsuz işlem fırsatı, bir sonraki gelen arza katılım için limitler… Ayrıca, yanında getirdiği güvenlik olsun, kullanım kolaylığı olsun, müşteri desteği olsun birçok farklı özellik de var. Bunlar da kasa tiplerine göre değişiyor. Şu anda 3 kasamız var ama yakında bu dörde çıkacak. Hatta belki ileride bunu daha da artırabiliriz.
Burada en önemli konu şu: Bu kasalar kullanıcılara değer yaratmak için oluşturuldu. Değer lafı kıymetli bir laf. İçi boş olmamalı. O yüzden dedik ki biz bunun karşılığında herhangi bir ödeme almamalıyız. Kullanıcılarımız, yatırımcılarımız kasalar karşılığında her ay düzenli olarak FEXO Token yaksınlar. Böylece fayda borsaya değil, ekosisteme gitsin. Dolayısıyla yine yatırımcı kazansın.
Yorumlara da bakıyoruz. İnsanlar genel olarak Fexobit’in ara yüzünden, teknolojisinden son derece memnun. Eşleşme motorlarınız nasıl? Bir de bugün borsaların en çok şikayet edildiği konulardan biri hacim düşüklüğü. Siz tahtada bot kullanıyor musunuz?
Önce eşleşme motoruyla başlayalım. Saniyede 2,1 milyon işlem yapabilen bir eşleşme motoruna sahibiz. Bu da sektörde oldukça iddialı bir sayı. Ama bunu da sürekli olarak geliştiriyoruz.
İkinci soru; tahtamız bugün itibarıyla tamamen organik. Arkada birden çok LP dediğimiz liquidity provider’a bağlanma teknolojisine sahip. Bu tamamen Fexobit ekibi tarafından geliştirilen bir yapı Dolayısıyla bot’a zaten ihtiyacımız da yok. Ama bu ileride hiç bot kullanılmayacağı anlamına da gelmiyor. Bot deyince insanlar hep bunu çok kötü olarak algılıyor ama aslında olay sizin bu bot teknolojisini nasıl kurguladığınız. Ama dediğim gibi, Fexobit’te şu an için herhangi bir bot hareketi yok. Bundan emin olabilirsiniz.