bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,903.12 6.20%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,272.47 8.84%
bnb
BNB (BNB) $ 509.84 10.54%
solana
Solana (SOL) $ 177.29 12.32%
xrp
XRP (XRP) $ 0.585067 4.66%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.60557 10.75%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.127942 13.18%

Paylaş

Türkiye’de Definecilik!

turkiyede definecilik

Define nedir?
Toprak altında gömülerek saklanan altın, para, değerli eşyaların tümüne define denir.
Definecilik nedir?
Yer altında saklı bulunan gömüleri dedektör aracılığıyla bulmaya çalışma eylemine definecilik denir.

Türkiye, tarihi geçmişi nedeniyle toprak altında tarihi eserleri, altın ve mücevherleri çoktur.
Son 10 yılda teknolojinin gelişmesi, yer altı ulaşım çalışmalarının hızlanması veya bina yapımı nedeniyle derin kazılar yapılması, tarihi eserlerin gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Eski çağlardan beri insanlar gelenek, haydut saldırıları, taşıma ve saklama şartlarından dolayı değerli eşyaları toprak altına gömermiş.
Bu durum “Definecilik” işini beraberinde getirmiş.
Define arayanlar bu işe öncelerde hobi olarak başlasa da sonrasında bağımlı oluyorlar.
Nereden haber gelirse il dışı farketmez hemen oraya koşuyorlar.
Asla yalnız değillerdir, en az 2-3 kişilik gruplar işe arama yaparlar.
Türkiye’de defineciliğin hayli yaygın olduğunu söyleyebilirim.
Yapılan operasyonlar, suç üstü yakalanlar, arama sürecinde ölenler, define dolandırıcılığı nedeniyle göz altına alınanlar bu işin ne kadar yaygın olduğunu bize göstermiş oluyor.
Masallar, hurafeler, işaretler veya haritalar bu işin bağımlılarında çok önemlidir.
Onlar bu işe “Kısmet” olarak bakar.
Onlarca km yol giderler, günlerce emek sarfederler, suç işledikleri için tüm riski üstlerine alırlar…
Bir şey çıkmayınca da “Kısmet” derler.
Yani, üzülmezler!
Sosyal medyada ciddi sayıda üyeleri var.
Toprak altında bulanan tarihi eser objeler, zenginlerin vitrinlerini süslüyorlarsa, yurt dışında sergileniyorsa bunlar defineciler tarafından bulunan, yasal olmayan yollar ile satılan tarihi eser objelerdir.
Bunu bir meslek olarak gören kişilerin muhabbetlerinde “Cin” ve “Cin tılsımı” çok önemli bir konudur.
“Cin çarpması” konusu sohbetlerinde en heyecanlı yerlerdir.
Ancak bu işi meslek olarak gören bağımlılar ile define dolandırıcıları arasında çok fark vardır.
Bu işi meslek olarak gören kişiler yaptıkları işe bildiğin aşık.
Define dolandırıcıları ise muhtemelen asker arkadaşınız, köylünüz, yıllardır görüşmediğiniz çocukluk arkadaşlarınız olabilir.
Çünkü onu ağına takan dolandırıcılar tanıdığınız kişiyi âdeta hipnoz etmiş, avcuna almıştır.
Telefonda size “Şurada bu kadar gömü bulmuşlar, çok büyük bir para, nakitini al beraber gidelim” teklifinde bulunabilir.
Gömü bulmuşlarsa neden başkasıyla paylaşsınlar?
Para ortağı neden arasınlar?
Neden nakit ile çağırıyorlar?
Neden kendileri gelmiyor?
Bu soruların cevabını profesyon bir şekilde cevaplıyorlar, inandıyorlar!
Çünkü onların işi o DEFİNE DOLANDIRICILARI.
Ağına düşürdükleri kişiye 1 tane numune veriyorlar.
O numune genelde altın reşat altın olur.
Dolandırıcıların ağına düşen kişi bir kuyumcuya gider orijinal altın olup olmadığını sorar, cevap “Evet Altın” cümlesini duyunca başlar hayal kurmaya.
Elinde avucunda ne kadar parası varsa kaptırır, o hayal de suya düşer.
Gerçek defineciler, dolandırıcıları sevmez onlara karşı tavır alırlar.
Çünkü onlar için bu iş bir itibardır.
Yani, definecilik işi ile uğraşanların hikayeleri, bağımlıklıkları, yaşadıkları film olur.
Burada anlatmak çok kolay olmaz.

Türkiye’de definecilik bir çeşit kumar bağımlılığı gibi aileleri yıkan, tarihi dokuyu yağmalayan, batıl inançlar tuzağına düşüren bir uğraştır.
Türkiye’de defineciler bir hayal peşinde yıllarca koşar, varını yoğunu kaybeder.
Binlerce yıllık mezarlar tahrip edilir, tarihi yerler yağmalanır, ele hiçbir şey geçmez.
Kaçak olan yapılan define kazılarındaki kaybettiğimiz kültürel miras inanılmaz boyutta.
Defineciler, gelişi güzel mezarlık, eski evler, bahçe, orman, hazine arazisi, sit alanlarda altın arıyorlar.
Şimdi onlara net mesajım şu;
“Bu işten vaz geçin, bu işin sonu hayr değil, bu işin sonunda soluğu ya cezaevinde ya da akıl hastanesinde”
İzinsiz definecilik bir suçtur.
Suç işlemenin cezasını mutlaka onlar çekecektir.
Onları yaptığı tahribatın cezasını da toplum çekiyor.

Yasal definecilik nasıl yapılır?
Ülkemiz eski eser kaçakçılığı ve tahribatı ile mücadeleyi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında veriyor.
Yasanın 50. Maddesi ve buna bağlı olarak çıkarılan Define Arama Yönetmenliği ile define aranabiliyor.
Define aramak isteyenler, define arayacakları yerin bağlı olduğu müze müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat ediyor.
Dilekçede arama maksadı açıkça belirtilip define aranacak yerin il, ilçe, bucak, köy, mahalle, sokak ve ev numarasını bildiriyor.
Ayrıca bu yerin ekili, dikili, meskun, gayrimeskun, tapulu ve tapusuz olup olmadığı ve kime ait olduğu da açıklanıyor.
İlgili müze müdürlüğü bu başvuruları 2863 sayılı yasanın 6. Maddesinde belirtilen yerler ile tescilli sit alanı olup olmadığına, define aramasında bir sakınca var mı diye araştırıyor.
Müracaata uygun olduğu takdirde o yıl geçerli olmak üzere define arama ruhsatı veriliyor.
Define aranacak yer 50 mt ve 10 mt derinliği geçemiyor.
Su altında define araması da yapılamıyor.
Defineci en fazla 15 gün aralıksız define arayabiliyor.
Eğer define bulunursa Hazine ve Maliye Bakanlığınca geçer akçe olarak değeri tespit edilip, hazineye ait arazide bulunmuşsa yüzde 50’si define arayacısına, özel veya tüzel kişilere ait arazide bulunmuşsa yüzde 40’ı define arayacısına, yüzde 10’u ise mülk sahibine veriliyor.

Define bulan var mı?
Resmi rakamlara göre son 5 yılda hepsinin elleri boş döndü.
Yani, resmi rakamlar hayallerin boş çıktığını gösteriyor.
Son 5 yılın resmi rakamlarına göre;
2017’de 95
2018’de 83
2019’da 78
2020’de 7
2021’de 15 
Resmi definecilik başvurusu yapıldı.
1 tanesi bile bir şey bulamadı.
En fazla başvuru da 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarda yapılmış.
2010’da 158
2011’de 125
2012’de 106
2013’de 131
2014’de 114
Kişi resmi definecilik başvurusunda bulunmuş.

Sonuç:
Definecilik suç ve bağımlılıktır.
Yasasının güncelleşmesi gerekiyor mu EVET.

btchaber bh logo

İslam Memiş

İslam Memiş 1980 İstanbul doğumlu aslen Ordu’lu 2 çocuk babası. Erzurum Atatürk Ünv. İşletme Yönetimi okudu. 4 yıldır Anadolu Ajansı (AA) Finans Analisti olarak görevini sürdürüyor. Sahibi olduğu kuyumcu perakende mağazasını işletiyor. Adalet Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın emtia bilirkişilik görevini sürdürüyor. Tüm ulusal kanallara altın ve para piyasalarını yorumluyor. Geçen yıla kadar Güneş Gazetesi’nin ekonomi köşe yazarlığı yapıyordu.
https://www.btchaber.com





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
Bağlantıyı kopyala