Geride bıraktığımız hafta küresel piyasalar açısından oldukça kafa karışıklığına neden oldu.
Küresel piyasaların en önemli konu başlığı ABD enflasyonu idi.
ABD’de enflasyon, yüzde 5 ile 13 yılın zirvesine çıktı.
Beklenti yüzde 4,7 idi.
Piyasalar, merkez bankalarının genişlemeci politikalarını sürdüreceğini kısa vade için fiyatladı.
Tahvil piyasalarındaki düşüşün nedeni buydu.
Ancak ABD’de enflasyon verisi açıklanmadan önce ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 1,42’ye gerilemesi, dolar endeksinin 90,50 seviyesine yükselmesi, emtia fiyatlarının yükselmesi, veri açıklandıktan bir gün sonra emtia fiyatlarının tekrar gerilemesi, dolar endeksinin geriledikten sonra tekrar toparlanması kafa karışıklığına neden oldu.
Soru şuydu “ Ayı piyasası tuzağı mı var?
Çünkü küresel piyasalar için riskler devam ediyordu.
Küresel piyasalar, Nato Zirvesi ve Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) faiz toplantısına, yurt içi piyasalar ise (+) Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına odaklandı.
Nato Zirvesi’nden nasıl açıklamalar gelecek, Joe Bıden-Erdoğan görüşmesi nasıl geçecek, Fed Başkanı Powell ne açıklamalar yapacak, TCMB’nin kararı hangi yönde olacak?
Bu soruları cevabını önümüzdeki hafta göreceğiz.
Tahminler, Nato Zirvesi’nde herhangi bir gerginlik olmayacağı, Fed ve TCMB’nin faizlerde bir değişikliğe gitmeyeceği yönünde.
Peki bu durumda piyasalar bu gelişmeleri önceden neden fiyatlamıyor.
Çünkü yatırımcılar her türlü senaryoya karşı pozisyonlarını riske atmak istemiyor.
Enflasyonun olduğu her yerde altın ve gümüşün sözü geçer.
Ondan sebep son bir zirve yapmadan asıl pozisyonların alınacağını düşünmüyorum.
Emtia fiyatlarında yaşanan baskılanmanın sebebi, piyasaların ABD’deki enflasyonun geçici olacağına inanmak istemelerindendir.
Fed Bakanı Jerome Powell’ın açıklamaları, bu konuyu daha netleştirir.
Teknik olarak baktığımızda altının ons fiyatında yaşanabilecek 1.880 dolar altındaki sarkmalar (1.845 önemli bir destek) alım fırsatı olabileceğini düşünüyorum.
Asıl kritik direnç seviyesi 1.960 dolar seviyesi.
Ons, yükselişin devamı için bu seviyeden karar vereceğini öngörüyorum.
Gümüşün ons fiyatındaki destek seviyesi ise 27 dolar seviyesi.
Direnç seviyesi 30 dolar.
30 doların yukarı yönlü kırılması, yükselişin 35 dolar seviyesine kadar sürmesini destekleyebilir.
Yurt içi piyasalarda dolar/TL kurunun 8,28 lira seviyesine geriledikten sonra Cuma gününü 8,40 lira seviyesinden tamamladığını gördük.
Dolar/TL kurunda destek seviyesi olarak 8,25 lirayı takip etmeyi sürdürüyorum.
Dolar endeksi yükselişini sürdürürse dolar/TL kurunda gerileme sınırlı olur, altının ve gümüşün ons fiyatı baskılanır.
Ondan sebep gram tarafındaki her geri çekilme satım değil, alım fırsatı olarak ön planda durur.
Önümüzdeki hafta volatilitenin oldukça yüksek olucağını göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Kesin ve net uzun pozisyonlar almak için acele etmemek gerek.
Fed, söylemler ile piyasaları baskılamayı sürdürmek istese de, gerçekler bir gün fiyatlanır.
O da finans piyasalarının en çok korkması gereken enflasyon!
Yatırımcısı, kısa vadeli tuzaklara değil, kuraklık, gıda enflasyonu ve bol likiditenin getirdiği hiperenflasyona odaklanmalı.
1 ay tuzak ile baskılanan emtia fiyatları 1 günde yeni zirvelerini test ederse şaşırmamalı.
İyi haftalar dilerim…
