Kızılkafalar dediğimde aklınızda ne canlandı? Belalı bir aile mi? Mafya mı?
Parayı dünyada yalnızca Kızılkafalar basardı da, ne zamana kadar? Türkiye’deki esnaf, kendi parasını basmayı aklı ile bulup uygulamaya koyana kadar. Türk insanı vadeli çekle para basmayı akıl edene kadar bu aileler bu işte tekeldiler. Kızılkafalar mı onlar da kim?
- Kızıl: Rothschild kod adıyla bilinen, dünyada kağıttan konfeti basma işini yürüten aileler topluluğunun grup ismi. Kızıl-kalkan olarak dilimize çevirebileceğimiz aile ismini, kısaca “Kızıl” olarak anacağım bundan sonra.
- Kafalar: Rockefeller isimli ailenin önderliğinde dünyada yeri, kayayı delip, içinden siyah ağır su çıkarıp, bunu 6-7 katına satarak para basan bir grup insan ve yardakçılarına da bundan sonra yazı boyunca “Kafalar” diyeceğim.
Bu ikisine de Kızılkafalar diye ortak bir isim vereceğim. Şu ana kadar 200 yıldır filan dünyada para iki türlü basılıyor: Birincisi önce, metallere endekslenmiş kağıtlara ve bu kağıtlarla satın alınabilen yapıların manipüle edilmesiyle, daha sonra 1971’den itibaren de serbest ve karşılıksız konfeti basma usulüyle. Diğeri de, 150 yıldır filan yerden fışkıran kara suyun kontrollü üretimi ve dağıtımıyla para basılması işi. Yerden çıkarırken 10 dolara mal ettiği kara suyun varilini 70 dolara satarak aradaki 60 dolarlık parayı “yoktan var eden, basan” kişiler. Petro-dolar denilen şeye bizim dilimizde Kızılkafalar efsanesi denilebilir. Bu iki ailenin petrol üzerine ilk ortaklığı da 1900’lerin başında Bakü’de olmuş ve bu ilişkide %5 komisyonu (ve Mr. 5% ismini) alan Kalust Gülbenkyan aracılık yapmıştı. Sonra bir süre Gülbenkyan dünyanın en zengin adamı sıfatını da üzerinde taşımıştı.
Bu Kızılkafalar sistemi, şu anda bir çok yerinden patlamış, basınçlı buhar sızdırıyor, kazan patladı patlayacak. Bitcoin çıktı diye patlamadı bunlar, zaten patlayacaklardı, zamanı gelmişti. Ama Satoshi diye biri, bir vatandaş çıktı ve o da Türkiye’deki alternatif para yaratma biçiminden habersiz olarak kendince kamuya açık para yaratma amaçlı bir program yazdı: Bir tür para yaratma Excel’i programlamıştı.
Bu para yaratma Excel’ine “öz bitcoin” adını verelim, ki Excel’in içinde kaydı tutulan değerli verilerle, bitcoin’lerle karışmasın diye. O veriler de, yani bitcoin denilen şifreli kayıtlar, şu anda alternatif yatırım aracı olarak faydalı bir iş görmekte. İşte bu basit yazılım ve sonuçları bile Kızılkafalar mitosunu titretmeye yetti. Şu son 11 yılda ortaya çıkmış başka hiçbir şeyden bu kadar korkmadıklarına emin olabilirsiniz.
MBDP- Merkez Bankaları Dijital Parası
Merkez Bankaları merkezi Dijital Parası (MBDP-CBDC) diye bir şey uydurdular şimdi… Kızılkafaların içinden bir yerden, bir kolundan memur kafalar çıktı, saçma sapan, olmayacak bir ürün tasarladılar. IMF başkanı iken Avrupa merkez başkanı kılınan Bayan Lagarde ve ekibi yazdı ilk taslağını. Akıllarınca dünya vatandaşlarını merkez bankalarında dijital hesaplar açmaya ikna edecekler. Bence Facebook Libra’ya ortak olsunlar, daha mantıklı bir kalkışım olur. Ya da yazımın sonunda haberlerini göreceğiniz ConsenSys firmasını bu işe tayin etsinler. Belki de ettiler bile…
Bunun bence pek bir oluru yok, zira bu yeni MBDP, kamusal değil, özel bir ağda çalışacak. Merkezde oturup, karşılıksız kağıt konfeti basma işindeki Kızıllar ve Aveneleri, dükkanın büyüsü bozulduğu, cilası dökülüp astarı gözükür olduğu için ne yapacaklarını şaşırdılar bence. Merkezden daha merkezi ne olabilir diye düşünmüşler, dijital ve merkezi bir merkez parası daha yapalım, kağıt olmasın bu defa da, sayılardan oluşsun, hatta dünyada artık hiç kağıt para olmasın demişler. Ama bu defa Kafalar Ailesi onlarla aynı düşüncede değil.
Silikon Vadisini Kuran Kafalar Ailesidir!
Silikon Vadisi diye bir yer var, hepiniz bilirsiniz… Stanford Üniversitesi kampüsü etrafında yoğunlaşır ama Palo Alto şehri merkezli büyükçe bir alanı kaplar. İşte o bölgenin dünyanın teknoloji merkezi olması projesinde, ilk kurulan üç yatırım (venture capital-VC) şirketinde de ortakları Kafalar Ailesi olmuştu. Her birine ilk 8 milyon dolarlarını onlar vermiş, bir o kadar da devlet yardımı almışlardı.
Silikon Vadisinde şu aralar konuşulan ve yapılanlara bakılırsa, Facebook, Google ve diğerleri yakında birer birer kendi kripto paralarını çıkartacaklar. Bu alanda Kızıl ve Kafa aileleri arasında bir çekişme ve rekabet olduğu anlaşılıyor. Bakınız Facebook CEO’su Zuckerberg’e Amerikan Kongresinde ve Avrupa Birliğinde yapılanlar. Libra’ya izin vermeyiz diyenler Kızılllar. Kafalar da bir şekilde bunun yolunu buluruz diyorlar.
(Not: Satoshi, ne Kızılların ne de Kafaların adamı bence. Kimsenin adamı değil o, nokta. Nasıl olur demeyin, oluyor işte.)
Borcunuz 253 Trilyon Dolar Oldu! Lütfen Ödemenizi Kasada Yapınız.
Bu kumarhanenin artık su kaldırır bir tarafı kaldı mı? Biz dünyalıların 253 Trilyon dolar borcumuzun olduğu açıklandı geçen sene sonlarında. (https://www.axios.com/world-total-debt-load-91ab8c0a-db67-40cb-940e-a36ac58b629f.html) Nasıl yani? Marslılara mı borçluyuz? Kim kime borçlu bu sistemde belli değil.
Parayı Kızılkafalar basar, sonra yine borcumuz onlara olur. Yerden çıkan gazı basarlar bize borularla, onun da musluğu ellerindedir, sürekli para basarlar, sürekli biz borçlu oluruz. Putin filan görüntüdür… Arkada kapı gibi Kafalar Ailesi vardır. Alandan bir akçe almayandan iki akçe keserler. Yahu, üstümüzde bedava güneş var, püfür püfür esen rüzgar varken neden havayı kirleten hidrokarbonları (yani ölmüş hayvan ve ölmüş orman suyu ve gazı) hem de tek elden alalım, tek elden dağıttıralım, tek elden de tüketelim? Ee, Kızılkafalar düzeni böyle arkadaş. Beğenmiyorsan seni Elon Musk ile Mars’a postalayalım.
Ethereum Platformunun En Büyük Ajansı ConsenSys ile JP Morgan İş Birliği!
Josef Lubin, yani Ethereum’un en esaslı duruşa sahip ajansı olan ConsenSys firmasının kurucusu olan arkadaş zaten bir dönem eski Goldman Sachs çalışanı ama bu konuda hemen komplo teorisi yapmayın. Ancak haber de komplo teorilerine inanmaya insanı adeta teşvik edercesine bir haber: JP Morgan’ın bünyesindeki 25 kişilik bir teknik ekip, Quorum adlı bir “private ethereum” sürümü geliştirmişti. Bu sürüm, açık kaynak olduğu için dünyanın her tarafında, bu arada bizim Defterhane ekibimiz tarafından da tercih edilmiş ve kullanılmıştı.
Takasbank’ta geliştirilen ve bankalar arasında altın transferi için kullanılan Biga isimli blokzinciri uygulamasında da Ethereum’un hususi ve izinli formu olan Quorum kullanıldığı açıklanmıştı. İşte geçen hafta çıkan haberlere göre de, (https://cointelegraph.com/news/coming-to-a-consensys-jp-morgan-acquisition-paves-jpm-coin-growth) JPM Coin isimli sabit akçenin programlandığı Quorum kodu ve onu geliştiren ekibin ConsenSys’e katılması ve bu bağlamda da bu şirkete bu yılın sonuna kadar yatırım yapılması planlanmış. Tam olarak ne dendiğini ben anlayamadım, sanırım bir tür opsiyon anlaşması yapmış JP Morgan ve ConsenSys. Belli şartlarda hisse satın alabilirler, ya da tamamını satın alabilirler anlamına geliyor mu tam anlaşılmıyor haberlerden. Neyse bu tür bir ilişki kurulmuş işte.
Habere göre, JPM Coin öngörülen şekilde ConsenSys yardımıyla inşa edilirse, JP Morgan’ın Bankalararası Bilgi Ağı ile kurmak istediği bankacılık konsorsiyumunun, geleneksel finansal sistemi ile kripto arasında mevcut olan boşluğu kapatmaya yönelik en ciddi girişim olabileceğine inanılıyormuş. EN-teresan! Bu bana gelen fırtınaya hazırlık yapıldığını düşündürdü nedense.
Bir başka ilgi çekici gelişme de, yine geçen ay içinde ConsenSys ekibi tarafından yayınlanan ve CBDC yani MBDP girişimini Ethereum hususi platformu ile yapılsın, en iyisi böyle olur minvalindeki White paper idi (lhttps://pages.consensys.net/central-banks-and-the-future-of-digital-money) . Bu ConsenSys firmasında bir şeyler pişiriliyor anlaşılan, izleyelim bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.
