Demokrasi Kazanacak

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 4 dk

Paylaş:

Merkez bankalarının aşırı para basması, salgın ve savaş derken enflasyon tüm dünyada çok büyük bir sorun haline geldi. Hayat pahalılığı, en gelişmiş olarak görülen ekonomilerde bile son 40 yılın en yüksek seviyelerine yükseldi.

Özellikle küçük yatırımcı bu ortamda kriptovarlıkları bir nefes alma aracı olarak kullandı. Sadece Bitcoine bakarsak 2020 Sonbaharı’nda 10 bin $’dan bugün 38-40 bin $’a yükselmiş durumda. Nerdeyse 4 kat artış oldu. Ayrıca bir ara bu yükseliş 7 kata kadar tırmanmıştı. Üstelik Bitcoin kriptovarlıklar arasında en mütevazi artışları yapan araç oldu. 10’larca hatta 100’lerce kat yükselişler kaydeden altcoinler de gördük. Doğru zamanlama yapabilen küçük yatırımcılar enflasyon dalgasına karşı büyük başarı elde etti.

Tam da bu dönemde kriptovarlıklara karşı en büyük yasaklama hareketi de başladı. Totaliter bir yönetime sahip olan Çin önce madencileri ve sonra tüm kriptovarlıkları yasakladı.

Bu tarihi yasak kararı tüm dünyada da korkuya neden oldu. Kriptovarlıklar enflasyondan kaçış aracı haline geldiği için daha özgürlükçü ülkelerde de merkez bankaları liderliğinde yasaklar başlar diye genel bir düşünce yayıldı.

Ukrayna savaşı başlamadan hemen önce Rusya Merkez Bankası’nın durup dururken, birden “tüm kriptoparalar yasaklansın” şeklinde tavsiye yayınlaması da piyasaları şoka soktu.

Rusya teknik olarak otoriter bir yönetime sahip. Yani göstermelik olarak seçimler var ancak insan haklarının, ifade hürriyetinin vs bulunduğu tam bir demokrasiden söz etmek mümkün değil. Buna rağmen Rusya hem vatandaşlarından gelecek tepkiden çekindi hem de kriptovarlıkları uluslararası para savaşında kullanma kartını elinden bırakmak istemedi. Putin devreye girdi ve ülkede çok daha ılımlı bir kriptovarlıklar hukuki çerçevesinin oluşturulması için yeni bir girişim başlattı.

Benzer durum Amerika’da yaşanıyor. “Joe Biden kriptoparalar hakkında bir başkanlık emri yayınlayacak” haberi düştüğünde piyasalar önce korktu. Biden’ın partisi içerisinde kriptovarlıklara çok olumsuz bakan siyasetçiler var. Ayrıca Başkan Biden‘ın yakın çalıştığı ve Hazine Bakanlığı görevine getirdiği Janet Yellen tam bir Bitcoin düşmanı. Buna rağmen Biden’ın kararnamesi beklentilerin çok ötesinde olumlu geldi.

Aslına bakarsınız Amerikan Başkanı’nın bile çok fazla seçeneği yok. Çünkü Kasım ayında ülkede önemli bir ara seçim olacak. Vatandaş enflasyondan ve özellikle yükselen benzin fiyatlarından çok şikayetçi. Geleneksel yatırım araçları örneğin borsa düşüyor. faizlerde de ciddi bir getiri yok. Bu durumda bir kısım Amerikalının kriptovarlıklara akın etmesi gayet doğal. Şu anda kripto piyasaları da bir durgunluk ve gerileme içinde. Buna rağmen geçmişte görülen olağanüstü performanslar nedeni ile önemli sayıda Amerikan vatandaşı için kriptoparalar artık bir ümit haline getirdi.

Son olarak Güney Kore seçimleri de kriptovarlıkların kesin ve ezici zaferi ile sonuçlandı. Seçimi kazanan Muhafazakar Parti adayı Yoon Suk-Yeol ülkenin çok sert olan kriptopara yasalarını gevşetme sözü ile başarıya ulaştı. Ancak asıl önemli olan %1 farkla kaybeden Liberal Parti adayı Lee Jae-myung‘un da kriptovarlıklara yönelik son derece olumlu bir yaklaşım sergilemiş olması. İki aday da çok yakın geçen seçim yarışında özellikle gençlerden oy alabilmek için mecburen ‘kriptocu’ oldu.

Çin 20. Yüzyıl’dan kalma köhnemiş ve zalim bir totaliter anlayışa sarılarak büyük bir hata yaptı. Bilgi ekonomisinin ilerlediği bu çağda teknoloji daha fazla demokrasinin önünü açıyor. Her birey artık daha fazla özgürlük, özellikle de finansal bağımsızlık talep ediyor. Üçüncü tarafları ve merkezi onay mekanizmalarını gereksiz kılan Blokzincir teknolojisi de insanların güvenilir ilişkileri çok daha özgürce, kurmasını sağlıyor. Bu teknolojiye dayanan kriptovarlıkların da büyük talep görmesi gayet normal. Hal böyle olunca göstermelik bile olsa seçimlerin olduğu bir yerde kriptovarlıkların öyle ya da böyle sonuçta benimseneceği ortada.

Türkiye’de de benzer bir süreçten geçiyoruz. Birkaç ay önce ülkemizin ilk kriptovarlıklar yasası için oluşturulmuş bir taslak sosyal medyaya düşmüştü. Taslak özgürlükleri son derece kısıtlayıcı hükümler ile doluydu. Fakat sektör temsilcileri ve yatırımcılardan gelen ciddi tepkiler ile taslak üzerinde yeni çalışmalar başlatıldı. Gelen bazı dedikodulara göre olumlu yönde bir çok gelişme var. Bu arada muhalefet partileri de milyonlarca kullanıcısı olan bu sektörü keşfetti. Kriptoparalar ile ilgili çok olumlu mesajlar veriyorlar. İnşallah iktidarı ve muhalefetiyle Türkiye de dünyanın özgürlükçü gidişine katılır ve kriptovarlıklara çok daha olumlu bakan bir yasal çerçeveye kavuşuruz.

Günün birinde tüm siyasiler kriptocu olacak ve demokrasi kazanacak!

erkanoz

Yazar: Erkan Öz

MicroStrategy bir Bitcoin bankası olmaya mı hazırlanıyor?

MicroStrategy’nin hedefi, bir Bitcoin finansal kuruluşuna dönüşmek. Şirket, geleneksel bir banka gibi Bitcoin kredi verme niyetinde değil; ancak kurucu Michael Saylor bu konuda ilginç bir bakış açısı paylaştı. Saylor, bir etkinlikte yaptığı konuşmada şirketin geleceğinin Bitcoin odaklı bir finans şirketi ya da banka olmaktan geçtiğini vurguladı. MicroStrategy bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bernstein’ın raporuna göre ...

Bağlantıyı kopyala