Melis Hazal Karagöz’ün sunumuyla Kripto Bülten‘in yeni bölümü yayında. Bu hafta Kripto Bülten’de yükselen savaş ortamında Bitcoin başta olmak üzere kripto piyasasındaki hareketleri ve nedenlerini inceledik.
Altın mı Bitcoin mi Alınmalı?
Dijital varlık değerlerindeki düşüşler, kripto paranın enflasyona karşı yararlı bir koruma sağlayıp sağlayamayacağı sorusunu gündeme getiriyor sürekli.
Bitcoin, Ukrayna-Rusya gerilimini tırmandıran Putin’in 21 Şubat’taki Ulusa Sesleniş Konuşması esnasında kritik seviyeleri gördü. Rusya lideri, ayrılıkçı bölgeler Donetsk ve Luhansk’ı bağımsız olarak tanıyan kararnameyi canlı yayında imzaladı. Amiral gemisi, piyasalarda bir satış dalgasına yakalandı ve bu dakikalarda 36.370 dolar ile şubat ayındaki o ana kadar en düşük değerini gördü.
Ardından 24 Şubat günü sıcak çatışmalar başlayıp Ukrayna’nın Rusya’ya ait savaş uçaklarını düşürdüğü duyurulduğunda, Bitcoin 34.300 dolar bandına kadar geriledi. Askeri operasyonun başlamasıyla birlikte Bitcoin vadeli işlemlerde 72 milyon dolarlık tasfiye görüldü. Ethereum’daysa bu miktar 70 milyon dolar olarak kaydedildi.
Reuters, “Sıkıntılar gerçek karakteri ortaya çıkarma eğilimindedir” diyerek Bitcoin’in bu süreçte ‘ne düşen bir borsaya karşı iyi bir korunma, ne de altın benzeri bir sığınak’ olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” öne sürdü.
İnvesting’de yayımlanan bir makale ise bu noktaya alternatif bir bakış açısı sunuyor. Andy Hecht (endi hekt) imzalı yazı, kripto paraların “kaçış sermayesi” olarak diğer fiziki varlıklara göre çok daha kolay ve güvenli olduğu görüşünde. Hekt, jeopolitik gerilim arttıkça, kripto paralar da tehlike bölgelerinde talep artışı görebilir, diyor. Yani yazar düşük seviyelerden gelebilecek bir alım dalgasına işaret ediyor…