bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 64,699.33 1.53%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,094.97 0.65%
bnb
BNB (BNB) $ 561.22 1.52%
solana
Solana (SOL) $ 146.51 5.76%
xrp
XRP (XRP) $ 0.499173 0.06%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.474484 4.35%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.152307 1.14%

Pokere Devam mı, Yoksa Bundan Sonra Okey mi?

deutsche bank bitcoin guvenilemeyecek kadar dalgali degere sahip

Sevgili BTCHaber okurları! Bizler gönlünü blokzincirinin gayri merkezi yapısına kaptırmış fikir erleriyiz, aklımız siyah elbiseli adamların kafalarından geçen binbir tilkiyi ayırt edemiyor. Ama elimiz veri tutuyor çok şükür, size bu gördüğünüz grafiği hazırlamak için gereken tüm verileri online sitelerden buldum. Dünya GSH’sı yani dünyanın tüm insanlarının bir yılda yaptığı üretim değerlerini Dünya Bankası kaynaklarından aldım, global borç yükünü de IIF, yani International Institute of Finance sitesinden aldım. Sizler de girip bu sitelerden verilerin gerçek olduğuna bakabilirsiniz. Bu grafiği hiçbir yerde hazır olarak görmedim, yani bu iki değerin böyle üst üste çizildiğini görmedim. Aradım taradım ama bulamadım… Neden acaba? Çok vahim bir gerçeği gizlemek için olabilir mi?

Burada ne olmuş? Önce 1980 ile 1990 arasına bakalım. Bu dönem soğuk savaş dediğimiz döneme ait, henüz Berlin duvarı yıkılmamış, henüz Fukuyama “Tarihin Sonu” makalesini yayınlamamışken, dünyada üretilen tüm değer ile yaratılan tüm borç kafa kafaya gidiyor.

Sonra, 1990 yılının Kasım ayında Berlin Duvarının yıkılması ile soğuk savaş sona ermiş. Tabii bunun idraki bir 4-5 yıl aldı. Ama sonra ne oluyor, 2000’e kadar olan sürede borcun artış hızı artıyor. 2000 yılına bakarsanız dünya üretimi 33 trilyon dolar filanken borç miktarı da ona yaklaşmış: 60 trilyon dolar olmuş. Aradaki 6-7 yılda sanki bir hazırlık yapılmış… Sonra, birden bommm! 2000 yılından 2010 yılına kadar geçen on senede borcun büyümesi uçuşta. Dünyadaki tüm insanlar, yani, Madagaskar adasındaki sepetçiden, Eskimo balina avcısına kadar  canını dişine takmış, ite kaka 2010 yılında 60 trilyon dolarlık bir ciro elde etmişken, dünya borç stoku 172 trilyon dolar olmuş. Neredeyse 3 katına ulaşacak! On yıl içinde %90’dan birdenbire dünya üretiminin %287 ‘sine gelmiş. Bu arada bizler ve dünyanın tüm Eskimoları, bu kadar borca batacak ne yapmış olabiliriz ki? Sonra, 2010 ile 2015 arası büyüme biraz yavaşlamış, dünya üretimi 79 trilyon dolar olduğunda borç sadece 188 trilyoncukmuş. Ama sonra 2015’den bugüne sayı yeniden şahlanmış. Bu borcun sokaktaki simitçiye ve Madagaskarlı sepetçiye ait olma şansı var mı? Dünyanın bir yıllık üretiminin yüzde 9’u kadar, yani elimizde sadece 8 trilyon dolar nakit varken 260 trilyon dolar borç nasıl oluşur?

Başka kritik bir iki soru daha: Burada alacaklı kim? Borcu yaratan kim? Sakın bu ikisi aynı kişiler olmasın? Men in Black… Hani o filmde insanlar uyusun, olanları hatırlamasın diye gözlerine bir flaş patlatıyorlardı, herkes o andan sonra geçmiş olayları unutuyordu… Mesele, sadece sınırsız para basılması değil, sadece karşılıksız para basılması da değil… Bu paranın nereye harcandığı kime karşı harcandığı da sorgulanmalı. İşte tablo yukarıda. Dünya ne üretmiş, borç ne raddeye gelmiş? Bunu kim ödeyecek? Dünya insanları mı? Bizler mi? Neden? Hayat standardımız mı yükseldi son 30 yılda? Çok şahane bir dünyaya ve refaha mı erdik?

Para bir kontrattır. Bir sözleşmedir. Eğer bu sözleşmenin bir tarafı değilsek, yani biz dünya insanları bu borcu ödemeli miyiz? Altında imzamız olmayan bir borçtan dolayı sorumlu tutulabilir miyiz? Para neyin karşılığında basılıyor? Bir hazine senedinin… Peki o senedi imzalayan kişiler, verdikleri sözü tutamayacak kadar çok para basmışlarsa ne olur? İşte o zaman 9 Mart 2020 krizi olur. Tarih bunu böyle yazacak zaten.

Altına Endeksli Para Olsun O Zaman…

Sorunu ne çözer? Parayı  eskiden olduğu gibi altın karşılığı üretmeye dönmemiz mi? (Değerli arkadaşım Erkan Öz’e buradan selamlarımı yolluyorum.)

Buna da bir bakalım:

Soru 1: Şu andaki karşılıksız para basıcılar birdenbire altına endeksli para basmaya karar verdiler diyelim. O zaman karşılığında basacakları altınları getirin hepsini bir yere toplayacağız mı diyecekler? Karşılığı olacağı söylenen altınları kim getirip onlara teslim edecek?

Soru 2: Şu anda karşılıksız para basan Siyah Giyen Adamlar, neden birdenbire bu güçlerini terk edip de başkalarına karşı kendilerini zayıf duruma düşürecek yeni bir bir endeksleme yapsınlar? Şu anda dünyanın tüm dolarını basma kabiliyeti ellerinde, dünyadaki tüm altın bu Siyah Giyen Adamların elinde mi ki birdenbire buna yanaşsınlar.

Soru 3: Dünyadaki altın nerede ve kimlerde? Hangi ellerde? Bunu biliyor muyuz? Nereden biliyoruz? Bunların hepsini kim ölçecek? Yalan söylenmediği ne belli? Altın dediğin Bitcoin değil ki, alt alta yazalım hepsini tek tek toplayalım.

Soru 4: Diyelim ki dünyadaki özel ve genel, devlet ve kamu tüm altınları sihirli bir yöntemle ölçtük ve miktarlarını hesapladık. O zaman hepinize elinizdeki kadar altın ve dolar vereceğiz mi diyecekler? Neden desinler? Aptal olmaları lazım bunu demeleri için.

Demek ki başka bir şey olacak! Ben tahminimi yazayım hemen, sizi merakta bırakmadan:

Bunu Çin Yapacak!

Yani, arkadaşım Erkan Öz, özünde yanılmıyor. Altına geçecek bir merkez bankası var ama o Batı’da değil. Çin, özellikle kendisine ABD tarafından 15-20 trilyon dolarlık bir covid-19 cezası kesildikten hemen sonra, ki kesin kesilecek, elindeki Amerikan hazine kağıtlarını ceza olarak geri ödenmesi dayatıldığında hemen altına ve Bitcoin’e endeksli bir paraya tahvil edecektir. Yani Amerikalıların düşünce ve strateji üreten tink-tenkleri varsa Çin’lilerin de çink-çenkleri vardır, elbet onlar da bunları düşünmüşlerdir. Amerikalıların pokeri varsa Çin’in de mahjong’u (bizdeki adı okey) var.

Ama sadece altına değil:  Altın=Enerji=ASIC chip=Bitcoin=BitYuan denklemini oluşturup bundan sonra kendi dünya ticaretini bu denkleme uyarlayacak. Petrolünü bu denklemle alır, cep telefonlarını ve ayakkabıları Batı ülkelerine dolar karşılığı değil, Bitcoin karşılığı satabilir. Kendi ülkesinde de BitYuan diye dijital ve lokal bir paraya geçer ve Bitcoin’in fiyatını da kendi işine gelen miktara sabitler. Başka ülkelerde de Bitcoin madenciliği Çin’in satışına izin verdiği ASIC çiplerinin kapasiteleri kadar yapılabilir. Bu sisteme kod isim olarak çinkoin diyelim.

Başka hangi ülkeler Çin’i takip eder? Öncelikle Asya ülkeleri… Enteresan gelebilir size ama Hong Kong’un sahipleri olan aileler (ki bir tanesi Çinli diğeri ise meşhur R. ailesidir ve HSBC de bu ikisinin ortaklığıdır) de bu durumda Çin’in eksenine girebilir. Yani kağıt parayı basan iki grup ortadan yarıldığında, taraflardan biri olan İngiliz’ler, ticarette dolar sistemini değil yeni çinkoin sistemini tercih edebilirler. Bu da Londra’nın bir finans merkezi olarak yakında tarihe karışacağı anlamına gelir.

Türkiye bu denklemde ortada kalır mı? Bu zor bir soru… Ülkemizin bu dönüşümde ne yapabileceğini, yani elindeki kozları (eğer varsa) başka bir yazıya bırakalım. Ama elimdeki doneleri vereyim hemen: Türkiye devlet rezervi açısından dünyada 10. sıradaki altın ülkesi, ama vatandaşların elindeki altınlara bakılırsa, per kapita yani fert başına en çok altını olan ülkelerden birisi ya da birincisi. Dolayısıyla ben Türkiye olsam banko çinkoin tarafına oynardım.

Yani, Türkiye, pokerde çipleri az, masaya borcu çok olduğu için yakında okeye döner derim.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Cemil Şinasi Türün

30 yılı aşkın tecrübesiyle fintech ve pazarlama dünyasındaki öncü isimlerden olan Cemil Şinasi Türün bilgisayar oyunlarından üç boyutlu sanal dünyalara kadar pek çok çalışmaya imza attı. Yerel ve uluslararası firmalar için kampanyalar hazırlayan Türün; teknoloji, blokzincir, kripto para ve dijital varlık konularında projeler üretti.
https://cemilturun.medium.com/





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala