Seyahat sektörü tarihsel olarak sürekli bir evrim içinde. Bir zamanlar seyahat acentaları ve basılı kataloglarla başlayan bu süreç, internetin yükselişiyle çevrimiçi rezervasyon sistemlerine dönüştü. Şimdi de blokzincir teknolojisinin katkılarıyla daha da karmaşık ve aynı zamanda kullanıcı dostu bir hale dönüşüyor. Her ne kadar ayı piyasasında olsak da alttan alta gelen bir dalganın blokzincir turizm sektöründe de devrim yapmayı planladığını görebiliyoruz. Bu yazıda blokzincirin bu alanda nasıl bir fark yaratacağına birlikte göz atacağız.
Elbette akla ilk gelen kripto ödemeler. Hali hazırda dünyanın bir çok ülkesinde bu konuda regülasyon sorunları olsa da teknolojinin günün sonunda galip geldiğine hep tanıklık ettik. Düşünün, bir otel odası veya uçak bileti aldığınızda, ödemenizi kripto paralar üzerinden yapabiliyorsunuz. Daha da iyisi, B2B ve B2C arasında karmaşık olan ödeme süreçleri, blokzincir sayesinde otomatize hale geliyor. Örneğin, Camino Network gibi platformlar, ödeme ve mutabakat süreçlerini hızlandırarak daha düşük işlem maliyetleriyle global anlamda noktadan noktaya işlemler sunuyor.
Ödemeden sonra aklımıza gelecek ilk başlık doğal olarak akıllı sözleşmeler. Dağıtık evrenin getirdiği Web3 teknolojisi ile akıllı sözleşmeler, otel rezervasyonlarından tur paketlerine kadar tüm anlaşmaları kolaylaştırıyor. İşte bu akıllı sözleşmeler sayesinde, tüketicinin ‘otel odası beklentisi’ ve ‘otel odası gerçeği’ arasındaki uçurumu kapatabiliriz.
Ayrıca sadakat sistemi de burada önemli. Blokzincir temelli platformlar, token ödülleri aracılığıyla müşterilere çeşitli teşvikler sunabilir. Sadakat programları artık yalnızca bir marka veya şirketle sınırlı olmaktan çıkıyor; çoklu marka sadakat sistemleri mümkün hale geliyor. Aslında Web2 aşamasında markaların oluşturduğu sosyal motivasyonun burada finansal motivasyona döndüğünü görüyoruz.
Blokzincirin değiştirilemez yapısı da burada bize katkı sağlayabiliyor. Otel ve odaların detayları, blockchain üzerinde saklanabilir. Bu sayede, müşteriler karar verme süreçlerinde daha özelleştirilmiş bilgilere erişebilir. Örneğin, bir otel odasının manzarasının ne kadar güzel olduğu veya odada hangi imkanların sunulduğu gibi bilgiler, şeffaf ve değiştirilemez bir şekilde sunulabilir.
İklim değişikliği konusunda da blokzincir seyahat firmalarına yardımcı olabilir. Şeffaf bir şekilde karbon ayak izini kayıt altına alabilir, hatta tüketiciler de bu konuda bilinçlenerek daha sürdürülebilir seçimler yapabilir. Ayrıca, doğal afetler veya diğer kriz zamanlarında, blokzincir güncel ve güvenilir bilgi sağlama kapasitesi ile afet yönetimine önemli katkılar sunabilir.
Tıpkı bir önceki yazıda bahsettiğimiz Eğitim 3.0’ın eğitim sektörünü kökten değiştirmesi gibi blokzincir teknolojisi de turizm sektöründe benzer bir etki yaratabilir. Seyahat deneyiminin personalizasyonu, ödeme süreçlerinin kolaylaştırılması, ve çevre bilincinin artırılması gibi çoklu faydaları ile blokzincir, turizmi daha güvenli, şeffaf ve erişilebilir bir hale getirebilir. Türkiye’nin bu alanda yapacağı yenilikçi çalışmalar, global turizm sektöründe de öne çıkmasına olanak sağlayabilir.
Bu konunun turizm teknolojisi başlığı olan Teknofest gibi yarışmalarda gündeme gelmesi ve ulusal turizm strateji planlarına girmesi son derece önemli.
