Web3 Tanımı Yapılırken Nelere Odaklanmalı?

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 4 dk

Paylaş:

Sıklıkla tartışılan bir konu hangi projenin Web3 projesi olduğu, hangisinin olmadığı. Hatta sıklıkla bu konuda listeler, hatta “Web3 sepetleri” görüyoruz. Gelin bu yazıda bir projenin Web3 konseptlerine uyup uymadığını anlamanın yollarına bakalım.

Aslında internet girişimleri için kullanılan genel bir ölçüt var. Projeyi anlamaya çalışırken 4 farklı unsura bakıyoruz: fikir, takım, ürün ve hayata geçirme. Önümüze gelen bir projeyi de Web3 açısından incelerken bunlara dikkat ediyoruz. 

Fikirden başlayalım. Web3’ün ana motivasyonu dijital varlıkların teknoloji devlerinin kontrolünden çıkıp kitlelere yayılması. Kitlelerin bu varlıklarla olan mülkiyet bağını güçlendirmesi ve bunun sonucunda da hem ekonomik anlamda bir refah hem de gizlilik/güvenlik boyutunda kazanım sağlanması. Önünüze gelen projenin fikir kısmında bu soruna nasıl yaklaştığına bakabilirsiniz. Örneğin Web2 aşamasında dijital reklamcılık bir kaç devin tekelindeydi. Bir Web3 projesi dijital reklamcılık alanına odaklanıyorsa, bu alandaki güven ve mülkiyet unsurlarına nasıl yeni bir model önerdiğine bakabilirsiniz. 

Hadi şimdi gelin farklı kategoriler için benzer tespitleri yapmaya çalışalım.

Proje KategorisiKritize Edilebilecek Soru
Stake PlatformuStake edilen dijital varlık merkeziyetsiz bir yönetişimin parçası oluyor mu ?
NFTNFT’ler merkeziyetsiz bir yerde mi depolanıyor. NFT’lerin merkeziyetsiz bir internet mimarisi noktasında fonksiyonel faydası var mı ?
CüzdanlarCüzdanların arkaplanındaki teknoloji güvenli mi? Üçüncü parti uygulamalarla etkileşimi noktasında gizlilik/güvenlik ölçütlerine ne kadar dikkat ediliyor?
DeFIAkıllı kontrat yeterince güvenli yazıldı mı? Finansal parametreler merkeziyetsiz bir konsept için uygun mu ?
OyunOyundaki varlıklar merkeziyetsiz bir yerde mi depolanıyor? Oyundaki varlıklar farklı blokzincirler üzerinde taşınabiliyor mu ?
Sosyal MedyaSosyal medya platformu sizden hangi bilgileri alıyor ? Bilgileri nasıl saklıyor ve kullanıyor ?  Ürettiğiniz içerik dağıtık bir protokolde mi depolanıyor ?

Elbette bu örnekler genişletilebilir fakat bir kaç ana kategori için akla gelen sorular bunlar. İsim isim gitmek gerekirse de aslında esas Web3 projesinin Ethereum olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü programlanabilir kripto varlığı yaparak bunu da dünyanın süper bilgisayarı üzerinde konumlandıracağını belirten Ethereum oluyor. Zaten bu süper bilgisayarın ayağa kaldırmaya çalıştığı şeyin adı da Web3. Bu pencereden bakarsak Ethereum ve Polkadot, Avalanche, Solana, Algorand gibi Ethereum alternatifleri Web3’ün zeminini oluşturan projeler. Bu projelerin arkaplanında kullanılan fikir birliği modelinin getirdiği merkezileşme riskleri vs. ayrı bir konu. Fikir noktasında bakarsak durum bu şekilde.

Takım ile devam edelim. Aslında Web3 projelerinde Web2ye göre takım meselesi biraz daha az etkili. Çünkü Facebook gibi bir çok projenin başlangıcında filmlere de konu olduğu gibi takım arasında çekişmeler vs. oluyor. Web3’te ise durum biraz daha farklı. Takımı analiz ederken şunlara dikkat etmek gerekiyor. Takımın geliştiricilerinin arkaplanları nasıl ? Bugün ön plana çıkan bir çok projenin kurucularının önemli bilgisayar bilimcileri olduğunu biliyoruz. Eğer takımın arkaplanında yazılımdan ziyade bir pazarlama tecrübesi varsa projelerin uzun vadeli değerlendirilmesinde bu sorun olabiliyor. 

Ürün kısmına bakalım. Ürün kısmında bugün biliyoruz ki bir çok platform EVM uyumlu olarak Solidity dili üzerinde akıllı kontratlar inşaa ediyor. Polkadot Rust dilinde, Algorand TEAL dilinde, Facebook’un Diem’i ise Move isimli bir dil kullanıyor. Programlama yaparken ana kriter gereksinimlerdir. Bizim ilerleyen yıllar bugünün onlarca katı kripto varlık sahibi olduğumuz zaman ana gereksinimimiz ne olacak ? Ölçeklenebilirlik, düşük enerji tüketimi vs. Bu noktada tekrar dönüp bakmak için aşağıdaki tabloyu aşağıya bırakıyorum.

Sanırım tablo her geçen gün neden Rust’ın daha çok gündeme geldiği ile ilgili bir ipucu veriyordur. Elbette ürün geliştirirken tek ölçüt yazılım değil. Aynı zamanda bu ürünün hem geliştiriciler hem kullanıcı tarafından benimsenmesi de çok önemli. Bu noktada ekipte Javascript, Swift gibi dillere hakim kişilerin olması ürünün farklı arayüzlere taşınması için çok önemli.

Gelelim son konu olan hayata geçirme kısmına. Bu kısım için de elbette çok şey söylenebilir fakat unutmamamız gereken nokta şu. Projeyi kimler içselleştiriyor. Eğer sadece yatırımcılar ise, onların hancı değil yolcu olduğunu unutmayın. Zengin kalkışı yaptıklarında da bunun kırmızı bir mum ile size yansıyacağını akılınızdan çıkarmayın. Eğer projeyi müşteriler içselleştiriyorsa, hatta “Ya biz bu olmadan önce nasıl yapyorduk?” diyorlarsa hayata geçirme kısmı yolunda gidiyordur. Bunun dışında proje Web2’nin göremediği bir probleme çözüm buluyor mu? Örneğin öğrencilerin burs sorununu akıllı kontrat ile aracılara para aktarmadan çözen bir sistem yapıyor mu ? Bu tarz hayata geçirmeler geri dönüşsüz olarak o teknolojinin benimsenmesini sağlayabilecektir.

Dört başlıkta, küçük küçük de olsa konuya değinmeye çalıştım. Umarım artık bir projenin Web3 projesi olup olmadığını daha rahat görüyoruzdur.

bugraayan

Yazar: Buğra Ayan

Bitcoin memecoin’lerin gölgesinde kaldı

Bitcoin arama hacmi yılın en düşük seviyelerine gerilerken, memecoin’ler rüzgarı arkasına almayı başardı. Memecoin’ler, eylül ayında Solana ve Tron blokzincirlerinde ortaya çıkan kripto paraların artmasıyla büyük bir ivme kazandı. Yatırımcılar, Bitcoin’den (BTC) uzaklaşarak potansiyelli memecoin’leri aramaya başladı. Söz konusu dönemde SPX ve MOODENG popülerlik kazandı. Google’da Bitcoin terimini aratanların sayısı son bir yılın en düşük ...

Bağlantıyı kopyala