Bitcoin (BTC) $ 61,885.58 0.75%
Ethereum (ETH) $ 2,402.59 1.20%
BNB (BNB) $ 562.16 0.93%
Solana (SOL) $ 142.33 1.19%
XRP (XRP) $ 0.530984 1.29%
Cardano (ADA) $ 0.349136 1.20%
Dogecoin (DOGE) $ 0.108477 0.99%
Al veya Sat Paribu

Vadiden Gelen Şey

   önce yayınlandı , Son güncelleme    önce

Okuma Süresi: 4 dk

Paylaş:

Günümüzün sınırsız dolar sisteminin temelleri 1913’te atıldı. O zamana kadar dünyada her merkez bankası kasasında ne kadar altın varsa ancak o kadar para basabilirdi. Yani her merkez bankasının ürettiği rezerv para %100 altına dayalıydı. Bir başka deyişle bu paralar altın ile sınırlandırılmıştı. 1913’te ise yılsonu döneminde bir gece yarısı operasyonu ile ABD merkez bankası Fed kuruldu ve doların arkasındaki altın oranı %40’a düşürüldü. Böylece Fed aynı miktarda altın ile çok daha fazla dolar üretebilecekti. Sınırlı rezerv para sisteminden sınırsız rezerv para sistemine geçiş başlatılılmıştı.

Daha sonra gelen yıllarda önce 1944’te altın oranı kaldırıldı; 1971’de ise altın ve dolar bağı tamamen koparıldı. Medyada ve üniversitelerde bize hep bunu Amerika’nın ve doların gücü olarak anlattılar. “Dünyanın rezerv parası haline getirilen sınırsız dolar o kadar kuvvetlidir ki arkasında altın vb olmasına gerek yoktur” dediler.

Oysa 2.Dünya Savaşı 1945’te bittiğinde ABD yer kürenin en büyük üretim gücü ve ihracatçısı konumundaydı. Böylece kazandığı 20 bin ton altın merkez bankası kasasında duruyordu. Fakat daha sonra sürekli üretimden uzaklaşıp fazla fazla dolar basarak harcamalar yaptılar. Amerika’ya mal satan ülkeler ise kazandıkları dolarları tekrar ABD’ye götürüp karşılığında altın alıp kendi kasalarına koyuyordu. Böylece Amerika’nın altın varlığı 1971 yaz aylarında 8 bin ton civarına kadar düştü. ABD elde kalan az miktarda altın da gitmesin diye doların altına çevirilebilirliğini tamamen durdurdu. Yani güçlü olduğu için değil aksine çok ciddi güç kaybettiği için bu yola başvurmak zorunda kaldı.

Bütün bu operasyonlar ve algı oyunları ile dolar yaklaşık 100 yıldır küresel finans sisteminin kilit taşı ve dünyanın rezerv parası. Peki hiç merak ettiniz mi? “Dolar” kelime anlamı olarak ne demek?

Dolar sözcüğü aslında Almanca ‘Thaler’ kelimesinin İngilizceye geçmiş hali. Thaler ise ‘Vadiden gelen şey ya da kişi’ anlamına geliyor. Ama nedir burada vadiden gelen şey? Bugünkü Çek Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Bohemya bölgesinde 1500’lerin başında Joachimsthal adlı bir vadide ‘gümüş’ madeni çıkarılıyordu. Bu gümüşleri kullanarak ‘Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun bastığı gümüş madeni paralara Joachimsthaler adı verilmişti. ‘Joachimsthaler’ zamanla Thaler olarak kısaltıldı ve İngilizceye dolar olarak geçti. Yani ‘Dolar’ kelime anlamı olarak ‘Vadiden gelen gümüş para’ ya da kısaca ‘gümüş para’ demektir. (1)

Aşağıda yer alan fotoğrafta dolara adını veren Joachimsthal madenlerinin yer aldığı vadiyi görebilirsiniz.

vadiden gelen ses

Thaler kelimesi Almanlar ve onlara yakın bir dil konuşan Hollandalılarca kullanıldı. Zamanla t harfi d ye dönüştü. Hollandalılar deniz aşırı ticarette çok ileri gitti. Kuzey Amerikaya da geldiler. Hatta bugün hepimizin New York diye bildiği o büyük Amerikan şehrinin adı başlangıçta ‘New Amsterdam’dı. Bütün bu vb etkilerle Thaler kelimesinin İngilizce hali ‘Dolar’ Amerikan parasının ismi haline geldi. Böylece bugün sınırsız paracıların kutsadığı hatta adeta yer yer tapındığı ‘Dolar’ adını, altından sonra en önemli sınırlı rezerv para olan ‘gümüş’ten almış oluyor. Ne komik değil mi?

Aslında rezerv para serbest bırakılsa sınırlı olma eğilimindedir. Çünkü piyasa başkaları tarafından miktarı istenildiği anda hızla arttırılamayan ‘sağlam’ parayı tercih eder. Çünkü para miktarı mal miktarından çok daha hızlı artarsa fiyatlar da hızla yükselir ve hiperenflasyonun yolu açılır. Tarih içinde müdahaleler ile sınırı bozulan para döngüsel olarak tekrar sınırlı sisteme döner.

Bu nedenle para birimleri genellikle başlangıçta altın ve gümüşe benzer. Doların ‘gümüş para’ anlamına gelmesi de bu çerçevede esasında normaldir. Zaten Başkan Nixon da 1971 yazında dolar ve altın bağını tamamen kopartan meşhur konuşmasında ‘Temporarily’ ifadesini kullanmıştır. Bu kelime ‘geçici’ anlamını taşır. Yani ABD de aslında sağlam paranın altın ve gümüş gibi sınırlı varlıklardan oluşabileceğini ve sınırsız paranın ancak ‘geçici’ olabileceğini en başından beri biliyor.

Tarihi döngü her zaman olduğu gibi bugün de çalışıyor. Merkez bankaları sürekli sınırsız para basarak aslında sınırlı rezerv parasal varlıklar ‘altın, gümüş ve Bitcoin’in’ uzun vadede güçlenmesini sağlamaktan başka bir şey yapmıyor.

Bu arada dünya kupasını kazanan Messi ve Arjantin takımını da kutlarım. “Hocam ne alaka şimdi” mi diyorsunuz? ‘Argentum’ un da kelime anlamı ‘gümüş’tür. Argentina yani Arjantin de ‘gümüş ülkesi’ demektir…

Kaynaklar:

(1) https://en.m.wikipedia.org/wiki/Thaler

erkanoz

Yazar: Erkan Öz

SBI CEO’su: Ripple, SEC Sonrası Halka Açılabilir

Ripple’ın önde gelen ortaklarından SBI, şirketin SEC davası sonrası halka açılacağına inandığını söyledi. Japon finans devi SBI Group’un CEO’su Yoshitaka Kitao, Ripple’ın sonraki olası hamleleri hakkında konuştu ve şirketin halka açılabileceğini söyledi. Kitao konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Mevcut davadan sonra Ripple halka açılacak… Chris bunu yapmak istiyor.” Ripple CEO’su Brad Garlinghouse da geçtiğimiz dönemlerde ...

Bağlantıyı kopyala