Miami Vicious – Ghostshoes
Hayali bir koleksiyonerin kurgu anılarından alınmış ama gerçek sandığımız hayattan daha gerçek bir blokzincirde sanat hikayesi. Adım adım, basit bir dilde, karmaşık bir konu…
Koleksiyonerin NFT ile İmtihanı
Dersimi çalıştım ben. NFT dedikleri Non Fungible Token yani Türkçesi her birinin farklı olduğu tokenler. Artık öğrendim bu token ne demek. Blokchain mi blokzincir mi ikisini birden kullandığım veri tabanlarından birinin üzerinde kendi blokzinciri olmadan yaşayan dijital varlıklar. Para söz konusunu olduğunda, ERC 20 standardı da Ethereum da buna yarıyor, fungible oluyor. Her biri diğerinin aynı. Her 1 ETH, diğer 1 ETH ile aynı. Her 1 EUR, TRY veya USD’nin de diğer kendi eşiyle aynı olduğu için. Böyle olduğu için para olabiliyorlar zaten. El değiştirebileceğinin ve kabul edilebileceğinin garantisi..
Non Fungible olunca bir token diğerinden farklı oluyor. Örnek olarak bu adresten Cargo web sitesinden yaratılan tokenlere ulaşılabiliyor. Bugün itibarıyla 131 token yaratılmış ve 67 farklı adreste duruyorlar. Bunların her biri non fungible yani birbirinden farklı ürünler. Şuna dikkat ederek tabii – bazı ürünlerin birden çok kopyası da olabilir, onlar da her biri farklı bir Token ID’si olan ürünler. Yani aynı diyelim sanat eserinin 3 kopyası gibi, her bir kopya ayrı bir eser, aynen fiziksel dünyada yapıldığı gibi.
Bunları anlamak biraz zamanımı aldı ama artık NFT dünyasında ne var ne yok diye bakma zamanı geldi..
Koleksiyonerin Büyük Sayılarla İmtihanı
Araştırmam sonucunda OpenSea ve Rarible diye iki pazar yeri buldum. Rarible genç bir Rus girişimcinin, OpenSea sanki Amerika kaynaklı ve en büyük o gibi gözüküyor. Diğer taraftan SuperRare diye bir başka site var ki orada da ancak önceden kabul ettikleri sanatçıların ürünlerini satıyorlar. OpenSea en büyüğü olduğu için oraya bakayım diyorum.
Bu adamlar Rarible’nin da ürünlerini satıyorlar, sıkı durun Rarible’nin NFT adedi bugün itibarıyla
1,100,047,728,780,940 adet. Bir arkasından Enjin geliyor – onda da 1 milyarın üzerinde ürün var. Rarible dijital eserler; Enjin ise oyunlarda kullanılan dijital varlıklar, oyunda giyilen giysi ve kullanılan eşyaları satıyor. Enjin’de 53 binin üzerinde satıcı var bu ürünleri sunun ve ortalamada 0.01 ETH fiyatıyla 50 bin satış yapmışlar. Rarible’nin OpenSea’da yaptığı satış ise 14 milyon adetin üzerinde ve ortalama fiyatı 0.0007 ETH. Rarible’nin bu devasa ürün stokunu ise 9 bin satıcı sağlıyor.
Neyse bu kadar bilgi yeter, ben sanat eserleri arıyorum.. Nereye bakacağım şimdi?
Koleksiyonerin Dijital Sanat Eserleriyle İmtihanı
OpenSea’de devam ediyorum. İçinde sanat diye bir kategori var oraya bakıyorum. Listede Rarible’yi geçip bir sonrakine baktığımda SuperRare’nin de OpenSea üzerinden satış yaptığını görüyorum. Bir bakıyorum. Aşağıdaki gibi ürünler görüyorum.
İlki JSF tarafından yapılmış Ciclos isminde ve 5 ETH fiyatıyla satışta. 30 Eylül’de mint edildiğini yani token yaratım tarihini görüyorum. Teknik özelliklerini ve GIF dosyası olduğuna buradan görüyorum. Daha el değiştirmemiş. JSF’nin diğer tokenlerine de bakabiliyorum. SuperRare’ye gidip oradan da ürünü inceleyebiliyorum.
Bir sonraki ürün ise Gertruda adında 27 Eylül’de token yaratılmış 28 Eylül’de 2 ETH’ye satılmış ve alan koleksiyoner ürünü tekrar satışa çıkartmış daha yüksek bir fiyattan.
SuperRare’de 13,046 token satışa, 1,753 sanatçı tarafından üretilmişler, 11,600 adet bugüne kadar satış yapılmış ortalama 1.2 ETH üzerinden.
Araştırmaya devam ediyorum, karşıma bir grup sanatçının birlikte yaptığı bir karma ürün çıkıyor: Palimpsest. Eylül ayı içinde 50 ETH’ye satılmış bir eser. 11 farklı sanatçı çalışmış ve 11 farklı ürünün bileşimiyle bu hale gelmiş. Satın alan Koleksiyoner her bir sanatçının kendi katkısını da ayrıca alıyor. Böylece nihai ürün dışında üretim sürecindeki herhangi bir aşamadaki halini de beraberinde almış oluyor.
Koleksiyonerin İçindeki Şeytanla İmtihanı
Peki, güzel de neden para ödeyip alayım bunu? Tüm dosyalara ulaşabiliyorum zaten, indiririm bilgisayara benim olur. Daha akıllıca değil mi? Böyle para ödemektense..
İşin şakası bir yana değil. Asıl soru bu. Mona Lisa’nın da fotoğrafı çekilmiş ve ücretsiz bir şekilde bilgisayarda arka plan olarak kullanabiliyorum. Milyonlarca dolar ödemek yerine bu yöntemi kullanıyorum çünkü istesem de alamazdım zaten.
Fakat…
Ya o zaman neden Da Vinci veya Çallı veya Picasso veya Ansel Adams o kadar para ediyor? Kopyalarının alınması, kitaplara basılmaları, fotoğraflarının çekilmesi veya sunumlarda kullanılmaları değerlerini düşürmek bir tarafa belki de tanınmalarını sağlayarak artıyor olmasın..
Koleksiyonerin Değer Nedir Sorgusuyla İmtihanı
Basılı bir ürün aldığım zamanla NFT’yi kıyaslıyorum.
Fiziksel Kopya: Basılı ürün elimde. NFT’de basılı hale getirebilirim.
Orijinallik: Basılı üründe ekspertiz olmadan bilmeme imkan yok. NFT’de tüm kayıtlar blokzincir üzerinde teyitli.
Kopyalanma: Her iki kanaldan da ürünün kopyası alınabilir. Bazı basılı ürünlerin mesela bir heykelin kopyasını yapmak daha zor olur.
Adet Sınırlaması: Basılı üründe sanatçı ya da galerinin taahhüdü var. İkinci elde bu taahhüt takip edilir olmaktan uzaklaşıyor. NFT’de adet sınırlaması token yaratıldığı anda belirlenmiş durumda.
Telif Hakları: Basılı üründe takibi yıllar içinde oldukça zahmetli. NFT’de token içine kural olarak telif şartları yazılabiliyor.
Şecere: Basılı üründe yaratılıştan bugüne takibi yapmak oldukça zor ve ekspertiz istiyor. NFT’de ne kişilerin ismi görülmese de ne zaman ve ne fiyata el değiştirdiği bilgisi blokzincirde kayıtlı.
Kısmı Sahiplik: Basılı ürünlerde önceden kurgulanmış bir yapı olmadan birden çok kişinin bir esere sahip olması ve elden çıkartması oldukça düşük bir olasılık. NFT’de ise buna uygun bir altyapı ve “sharding” denen yöntemle bunu yapan NFTEX gibi girişimler var.
Bu kıyaslamaya baktığım zaman NFT’nin daha işin başında olduğunu görüyorum. Elinde dijitalleştirilebilir sanat eseri veya koleksiyon ürünü olan birçok kişi bu teknolojiye uzak, hatta varlığından habersiz. Teknolojinin pratik kullanımı hala mümkün değil. En basitinden Ethereum blokzinciri üzerinden bir cüzdan kurulumu ve token yaratılmasının doğru yapılması gerekli, bu kadarla da bitmiyor. (Meraklısına bu konuda İngilizce bir okuma önerisi: Minting a Non-Fungible Token)
Sanırım artık ne aldığımı anlıyorum NFT ile. Bugün satıcısı ve alıcısı potansiyelin oldukça altında olsa da hızla büyüdüğü ve uygun ürünler için orta vadede en önemli yöntemlerden birini alıyorum.
Yazarın Sonuçla İmtihanı
Hayali koleksiyonerden yazıyı devralarak bitirmek istiyorum. Anlatmayı kolaylaştırmak için seçtiğim bu yolun işe yaradığını umarım. Bir paragraf önce yazı kendi sonucuna ulaştığı için söyleyecek tek şey yazıda bahsi geçen sitelere bir uğramanızı önermek olacak. Birkaç yıl öncesine göre yeni bir dönemin başladığını fakat bu dönemin e-ticaretin ilk yılları gibi olduğunu göreceksiniz. Yıllar sonra tekrar dönüp bakıldığında kıyaslayabilmek için büyük bir fırsat…
Faces: Hidden in Time – Hulki Okan Tabak