BTC Haber TV’de Pelin Olgun’un sunumuyla kripto paralar hakkında doğru bilinen yanlışlar ele alındı.
“Başında kim var belli değil.”
“Kumar bu kumar!”
“Salda Gölü’nü Bitcoin bozdu.”
Kripto paraya ilişkin sayısız dedikodu ağızdan ağıza dolaşıyor. Sonu gelmez sokak röportajlarına, Twitter’daki atışmalara ve hatta aile büyükleri ile yapılan bayram sohbetlerine kulak verince anlıyoruz ki herkesin kripto paralarla ilgili bir fikri var.
Ancak bu fikirlerin önemli bir kısmı gerçeklere dayanmıyor ve kulaktan dolma bilgiler içeriyor. Bu konuya bir dur demenin vakti geldi. Gelin, kripto paralarla ilgili en sık gündeme getirilen doğru bilinen yanlışlara göz atalım…
Kripto Paralara Güvenilmez!
Sanılanın aksine, bugün aklınıza gelen en iyi teknoloji ne kadar güvenilirse kripto paralar da ne az o kadar güvenilir. Çünkü kripto paralar şimdiye dek geliştirilmiş en güvenli teknolojilerden biri olan “blockchain” üzerinde çalışıyor. Bu sistem zaman kavramının kendisini temel aldığı için blockchain üzerine kaydedilen işleme daha sonra müdahale etmek, kayıtları değiştirmek mümkün değil.
Dahası, kripto para işlemlerinin gerçekleştiği bu büyük kayıt defterine herkes girip kim kime ne göndermiş, hangi ödemeden ne kadar işlem ücreti alınmış, hangi cüzdanda ne kadar bakiye kalmış, bakabiliyor. Sistem, isimler değil cüzdan adresleri üzerinden yürüyor ve böylelikle hem anonimlik hem şeffaflık aynı anda sağlanıyor.
Burada dikkat edilmesi gereken kilit nokta şu: Herbir kripto para kullanıcısı cüzdanının ve varlıklarının güvenliğinden kendisi sorumlu. Bu nedenle kripto paraya adım atarken ilk öneri finansal okuryazarlığı geliştirmek ve cüzdan anahtarı gibi hassas verileri asla üçüncü şahıslarla paylaşmamak.
Kripto Paralar Yasa Dışıdır!
Dünyada kripto paraların kullanımına ilişkin farklı ülkelerde farklı kurallar bulunuyor. Örneğin El Salvador bitcoini en az Amerikan doları kadar yasal kabul ederek geçtiğimiz yıl bir ilke imza attı. Türkiye dahil çoğu ülkedeyse bu varlıkların nasıl değerlendirileceğine ilişkin yasa düzenleyicilerinin çalışmaları sürüyor. Ancak net yasal çerçevenin henüz tasarlanmamış olması kripto parayı illegal yapmıyor. Hem yerel hem de global kripto para borsaları Türkiye’deki kullanıcıların fayda sağlayabileceği bir yasal zemin oluşturmak için devletin ilgili birimlerine kripto paraların nasıl çalıştığı ve piyasaların nasıl işlediği hakkında her fırsatta bilgi veriyor.
Kripto para borsaları tıpkı geleneksel borsalar gibi Sermaye Piyasası Kurulu tarafından gözetlenirken, kripto paraya ilişkin denetimler ise BDDK ve Mali Suçları Araştırma Kurulu yani MASAK tarafından gerçekleştiriliyor. Yani yasa dışı olması şöyle dursun, kripto paralar her geçen gün sağlıklı bir yasal zemine oturuyor.
Yeri gelmişken belirtelim, kripto para yatırımı yapmak ile bahşiş oynamak arasında önemli farklar bulunuyor. Her ne kadar kripto paralarda anlık alım satım işlemleri yaparken işin içine şans unsuru giriş yapsa da piyasanın büyük çoğunluğu çok daha bilinçli yatırımlarla uzun vadeli hareket etmeye odaklanıyor. Bu da kripto para piyasalarını tümüyle şans üzerinden dönen, anlık hareketlerle işleyen bahis veya kumar oyunlarından ayırıyor. Neticede kripto paralar kumar olarak görülseydi BDDK, MASAK ve SPK bu kadar pirinç taşı ayıklamakla uğraşır mıydı?
Kripto Paralar Çevreye Zararlıdır!
Bitcoin Madencilik Konseyi tarafından yayınlanan Nisan 2022 raporuna göre, dünyada bitcoin madenciliğinin yarısından fazlasının yenilenebilir enerji ile çalıştığını biliyor muydunuz? Üstelik burada diğer tüm kripto paralardan çok daha fazla enerji gerektiren bitcoinden bahsediyoruz.
Avalanche, Solana gibi diğer büyük kripto paralar, kıyaslanamayacak kadar daha az enerji tüketiyor ve karbon salımı gerçekleştiriyor. Kripto para sektörünün yol haritasında, yenilenebilir enerjinin payını artırmak, karbon ayak izini minimuma indirmek ve hatta sanayi tesislerindeki atık ısıyı enerji kaynağı olarak kullanmak gibi kritik adımlar bulunuyor. Diğer bir deyişle, kripto paralar her geçen gün çevreye daha duyarlı hale geliyor.
Bitcoin’in Arkasında ABD Var!
“Çıkar telefonu göster!” Demeyi huy edinmiş dayıların ve teyzelerin en sevdiği argümanlardan biri de henüz tam anlayamadıkları bir kavramı dış güçlere bağlamak.
Bitcoin’i ve genel anlamda kripto parayı tanımlayamadıkları bir tehdit olarak gördükleri için de arkasında Amerika, Rusya, Çin, İsrail gibi bir ülke olduğunu düşünürler. Oysa pek çok kez belirtildiği gibi bitcoinin arkasında sadece blockchain teknolojisi var.
Kendini Satochi Nakamato adıyla tanımlayan gizemli bir kişi veya grubun geliştirip hayat verdiği bitcoin, bugün altında yatan teknoloji sayesinde kendi yaratıcısından dahi bağımsız biçimde yoluna devam ediyor. Blockchain teknolojisi, bitcoin ağına katılan herkesin bitcoinin hem sahibi hem kurucusu hem de denetleyicisi olmasına olanak tanıyor.
Unutmayın, bitcoin halkın parası ve onun arkasında sadece ona inanan insanlar var. Yani siz varsınız.
