Dünyanın En Önemli Coin’i Henüz Çıkmamış Olandır!

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 6 dk

Paylaş:

Doğrudan doğruya konuya gireyim, Bitcoin ve altcoin’ler gündelik hayatımızda kullandığımız kredilerin yerine geçmezler, geçemezler.

“Bu durumda bu fonksiyonu nasıl bir token görecek?”

İşte bu soruyu 2015 yılından beri soruyorum. Bitcoin çok önemli bir görevi gördü, hala da görüyor. Bitcoin ne yaptı? Önce bunu bir özetleyelim (konuyu bilenler numaralı maddeleri atlayabilir):

  1. Bitcoin, yaratıcısı Satoshi isimli kimliği belirsiz ama muhtemelen daha önce dijital altına benzeyen başka bir ürünü tasarlamış olan, teknik kimlikli bir şifrecidir. Beni bundan fazlası ilgilendirmiyor, sizi de ilgilendirmesin. Önceliği ürüne ve teknolojiye verelim. Bu kişi, adam veya kadın, Excel gibi bir yazılım programı meydana getirmiş, 2008 sonunda bunu yayınlamış ve bu program hala yayında. Bu programa, içinde kaydı tutulan ve para olan Bitcoin ile karışmaması için de “öz-Bitcoin” deniliyor. (=Bitcoin Core)
  2. Satoshi’nin yazdığı ve yayınladığı Excel benzeri programın içinde bir cüzdan var, bazı komut dosyası (script) kodları var ve bir de transfer işlemlerini tutan bir veri tabanı var. Bu veri tabanı içinde, 2009 yılı başından bu yana yapılmış tüm Bitcoin transferleri kuruşu kuruşuna kayıtlı duruyor.
  3. Bu transfer kayıtlarını güncel tutmak için madenci denilen ve boş (evet bomboş) bir hesaplama işlemi yapan milyonlarca makineyi kurup işleten insanlara bir gel-gel verilmiş. Bu gel-gel şöyle işliyor; zaten kayıtlarını tuttukları Bitcoin’lerden bir miktarını her 10 dakikada bir boş hesaplama piyangosunun isabet ettiği madenciye ödül olarak veriyor.
  4. Bu haliyle Bitcoin’ler aslında bir yere kımıldamıyor diye de görebilirsiniz. Kişilerin ellerinde, hesaplarında Bitcoin var demek yerine, bu sabit veri tabanında oradan oraya transferi yapılan bir miktar sayısal altın olarak simüle edilmiş sınırlı miktarda şifreli değer var, bu değerlerin sahipliği el değiştiriyor da diyebilirsiniz.
  5. Bu sabit veri tabanındaki kayıtları, tüm ağ üyeleri mutabık kalarak (yaklaşık) 10 dakikada bir güncelliyorlar. Hepsi bu kadar.

İşte bu basit Excel programı şu anda artık yolun sonuna gelmiş olan ve yıkılmakta olan dünya merkez bankaları “kağıt konfeti basma” yarışına bir son vermekte. Bitcoin yazılımı, ki yani öz-Bitcoin, içinde yazılanları tüm program yazmayı bilenlerin açıp inceleyebileceği, hayatının sonuna kadar 21 milyon adet BTC üretecek mütevazi bir bilgisayar programıdır.

Ha, bu kadar gürültü koparmasının sebebi ne arkasından gizli güçlerin olması ne devletlerin bulunması ne de başka bir hikaye. Bu kadar gürültü kopmasının nedeni, Bitcoin’in, kağıttan konfeti basma saçmalığının saçmalığını, bunu ciddi ciddi savunan ve bu işi gerçek zanneden kravatlı mıravatlı bir takım sahtekarların yüzlerine yüzlerine vurmasıdır. Bazıları bu kağıt konfeti işine “fiat Money” adını vermiş. Fiat zaten Latince “kafadan uydurma” demek. Eh, kendileri de karşılığı olmayan ve kafadan attıklarını bildikleri bir kağıt konfeti mantıksızlığını bir basit yazılım programı sorgulamaya açınca ve özellikle gençleri uyandırınca tabii yer yerinden oynuyor.

Konfeti işinde olan ciddi suratlı kumarbazlar, değersiz kağıt konfetilerinin dünya vatandaşlarınca değerli sayıldığı süre sona erene kadar dünya liderlerini Davos gibi yerlere toplayıp onlara Bitcoin ve blokzinciri teknolojileri hakkında maval okumaktalar. Bunlar bitecek, az kaldı.

Kağıttan konfetilerin yerini Bitcoin mi alacak?

Ne yazık ki bu sorunun cevabı evet değil. Keşke işler bu kadar basit olsaydı. Şu anda yaşı 30 civarında olan çok parlak, zihinleri açık genç arkadaşlarım var ve onlar Bitcoin ve altcoin’lerin ne olduğunu, dünyada ne olmakta olduğunu gayet iyi anlıyor ve bu konuyu ilerleten fikirler, çalışmalar yapıyorlar, bu arada alım-satım da yapıyorlar. Dünyada kağıt konfeti üzerine gelecek olmadığı biliyorlar ve ona göre pozisyon almış durumdalar. Hepsinin elinde üç beş BTC ve başka altcoin’ler bulunuyor.

O arkadaşlarıma da sürekli anlatmaya çalıştığım bir konu var: Dünya ekonomisi keşke sadece bir dijital altın basitliğinde çalışsaydı. Ne yazık ki konu daha epey derinlik içeriyor. Bitcoin bu derinliğin önemli bir kısmını kapsamıyor.

Arkadaşlar, bugün gündelik hayatımızda “kredi” adını verdiğimiz Türkçesi “borç” olan bir kavram daha var. Bu kavram önemli ve derin, zira borç kavramı ile içinde olduğumuz anın ötesinde ekonomik olaylar modellenmiş durumda. Sadece ilerisinde değil, aynı zamanda da gerisinde. Bu neden kaynaklanıyor?  Öncelikle insanlığın toprağa bağımlı olan doğasından kaynaklanıyor.

On binlerce yıldır, en azından 12.000 yıldır (Göbeklitepe’nin tarihini milat olarak alıyorum bu konuda) insanlar ağaçtan meyve toplama dışında tarım denilen işle uğraşıyor. Tarımla elde ettiğimiz dayanıklı ürünler sayesinde (buğday, arpa ve pirinci düşünün) bazı kişiler aylarca başka işlere kendini verebilmiş, kafalarını boşaltabilmişler.

Tapınak inşa edebilmişiz bu sayede mesela… Kafamızı kaldırıp göğe bakmış ve oradaki yıldızların hareketini izleyebilmişiz. İzlediğimiz yıldızları kayıt edebilmişiz, dahası bunların üzerine masallar ve bir çok eğlenceli hikayeler, mitolojileri üretmişiz. Matematik denilen kainat dili bize kendini idrak ettirmiş.

Uzatmayalım, tüm bunlar tarım sayesinde olmuş. Tarım ise 6 ila 8 ay bazen bir yıllık döngüsü olan, planlama ve zamana yayılmış kredi gerektiren bir uğraş. Zamanın farkına varmamızı mümkün kılmış tarım. Zaman ve borç bir araya gelince de bu borçları kayıt etme ihtiyacı ortaya çıkmış. Çünkü insan beyni hızlı unutuyor demişler. İşte bu kayıtlar sayesinde de yazı bulunmuş, takvim bulunmuş, hafta ve ay kavramları icat olmuş, matematik ilerlemiş, insanlık ilerlemiş.

Yani borç/kredi kavramı çok kadim ve insanlığın hayatı içinde matematik, yıldızlar ve tarım kadar derin bir kavram. Kredi de basit manada, ileride ödenecek değer/para demek. Bugün değil, mesela 6 ay sonra ödenecek para. İşte eski Sümer, Babil tabletleri de bu kredilerin miktarını ve ödenecekleri haftayı kayıt altına almış muhasebe kayıtları aslında.

Borç tabletleri blokzincir (dağıtık muhasebe) kayıtlarıdır!

Bu tespiti burada yapalım ve sonuca gelelim. Metal paradan 2000 yıl önce borç senetleri vardı, tabletler bu borç senetleriydi. Sümer zamanında şehir devletleri vardı ve tüm insanlar bu şehir devletlerine çalışıyorlardı. Herkes o devlete ya da devlete bağlı olan tapınağa borçlu yazılmışlardı. Herkesin borcu tabletlerde yazılıydı ve haftalık olarak izleniyor, ödemeyene cezalar veriliyordu. Bu sırada faiz denilen şey de bulundu ve bunun kusurlu, sorunlu bir konu olduğu da zamanla anlaşıldı. (Faiz konusunu ayrıca uzun uzun işleyeceğim).

Şimdi kredinin hayatımızdaki önemini anladınız mı? Kredi olmadan insan hayatını ve ekonomisini yüzde yüz modelleyemezsiniz. Bu konuyu birimiz Satoshi’ye anlatmalı… Bitcoin sadece insan hayatının ve ekonomisinin bir kısmını, kredi olmayan kısmını modellemiştir. Yetersizdir.

Peki krediyi nasıl modelleyeceğiz? Bu durumda tavsiyem yazının başlığına tekrar dönüp bakmanız: Dünyanın ekonomik aktivitesinin yüzde 90’dan fazlası, borç para ile dönüyor. Hani borç parayı modelleyen coin? Bana birisi gösterebilir mi? Gösteremez çünkü yok. Olan tüm token ve coin’ler emtia ya da menkul değer formunda. Yani ya dijital altın ya da hisse senedi. Vadeli çekleri ve vadeli senetleri ve açık hesapları modelleyen token var mı dünyada? Cevap: Henüz yok. Dünyanın en önemli blokzinciri token’ı henüz yapılmamış olandır.

cemilsinasiturun

Yazar: Cemil Şinasi Türün

Fireblocks, Türk kripto sektöründe yer almak için harekete geçti

Avrupa’nın en büyük, dünyanın da en önde gelen kripto pazarlarından olan Türkiye’ye duyulan global ilgi, Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişikliklerden ve SPK’nın aldığı lisanslamaya ilişkin ilke kararlarından sonra daha da arttı. Kripto endüstrisinin en hassas ve katma değerli faaliyetlerinden olan kurumsal saklama hizmeti tedariğinin global lideri Fireblocks, Türkiye pazarında en güçlü şekilde yer almak için önemli ...

Bağlantıyı kopyala