Kriptoparalar ve Bitcoin bir yönüyle de gizemler dünyası. Paranın ne olduğu, dünya para sisteminin nasıl çalıştığı ve finansal elitlerin para oyunları hakkında gizemler. Ve tabii bu gizemlerin en tepesinde en ilginç sır var: Bitcoin yazılımını geliştiren takma adı Satoshi Nakamoto olan kişi ya da kişiler kim?
Şimdiye kadar bir çok Satoshi adayı ortaya çıktı. Bunlardan bazıları ben Satoshi’yim derken bazıları ise Satoshi olduğunu asla kabul etmedi. Gerçek Satoshinin kimliği hala gizli.
Satoshinin anonim kalması bence daha doğru. Altını da ilk olarak kimin maden olarak ayrıştırıp kullandığının bilinmiyor. Bitcoinin de bir kişi veya bir grup ile özdeşleştirilmemesi aslında projenin başarısına ciddi katkı yaptı. Böylece siyasi görüş, etnik köken ya da dini inanç vb kişisel ya da sosyal etkenler Bitcoin ile kurulan ilişkileri etkilemedi. Bitcoin çok daha hızlı yayılma imkanı buldu.
Ancak yine de Satoshi Nakamoto’nun kimliği meselesi özellikle bir gazeteci için çok ilginç bir konu. Şimdiye kadar altı kuvvetli Satoshi adayı dünya kamuoyunda tartışıldı:
1-Nick Szabo (Muhafazakar Satoshi)
2-Hal Finney (Bilim İnsanı Satoshi)
3-Adam Back (Maximalist Satoshi)
4-Craig Wright (Sahte Satoshi)
5-Paul Le Roux (Mafya Satoshi)
6-Dorian Nakamoto (Çocuksu Satoshi)
Başlangıçtan bu yana benim için en güçlü aday Japon kökenli ABD’li fizikçi ve sistem mühendisi Dorian Nakamoto yani ‘Çocuksu Satoshi’ oldu.
Newsweek Dergisi, Mart 2014’te Leah McGrath Goodman imzalı bir haberle tüm dünyaya Satoshi Nakamoto’yu bulduğunu duyurdu. Newsweek Dorian Nakamoto’nun Satoshi olduğunu ileri sürmüştü. Soy isim tutuyordu. Aslında isim de tutuyordu. Dorian 1973 yılında doğumda Satoshi olan ismini Dorian Prentice Satoshi Nakamoto olarak değiştirmişti! Bu tarihten sonra Satoshi değil Dorian adını kullanmıştı. Amerikan Savunma Bakanlığının bazı gizli projelerinde çalışmıştı. Yani Bitcoin’i yazabilecek kadar üstdüzey bir mühendisti. Daha da ilginci başka bir çok kuvvetli Satoshi adayı Hal Finney’e sadece birkaç cadde ötede oturuyordu.
Liberal görüşlere sahip Dorian’ın Bitcoini yazmak için motivasyonu da vardı. Emekli olmak zorunda kalıp büyük maddi sıkıntılar çekmişti. 1990’larda Kredi taksitlerini ödeyemeyince evine haciz gelmişti. Bankalara karşı tavrı o yıllara dayanıyordu. Özellikle 2008 Krizi’nde mali durumu kötüleşmişti. Bitcoin de tam olarak 2008 Krizi sürecinde, daha çok elitleri koruyan kurtarma paketleri ve sınırsız para basma uygulamalarına karşı doğmuştu.
Ödüllü gazeteci Leah McGrath Goodman Dorian’ın evine gitmeye karar vermişti. McGrath Goodman’ı birden kapısının önünde gören Dorian, Bitcoin ile ilgili ilk sorulara “artık onunla ilgilenmiyorum, o iş başkalarına devredildi” diye cevap verdi. Fakat sonradan sorunun Bitcoin hakkında olduğunu anlamadığını, başka bir konunun sorulduğunu zannettiğini, sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. Kesinlikle Satoshi olmadığını iddia etti.
Daha önce the Wall Street Journal, Fortune ve Guardian gibi medya organlarında yayınlanan haberleri ile çeşitli ödüller kazanan gazeteci Leah McGrath Goodman kendisini rahatsız etmeden önce maket tren koleksiyonu yapan Dorian Nakamoto, tam bir ‘Çocuksu Satoshi’.
Peki neden Dorian bana en güçlü Satoshi adayı olarak görünüyor?
Bitcoin’in kuruluşunda kullanılan ilk adres, server vs hep Japonya’dan kiralanmış. Dorian Japonya doğumlu. Sonradan çocuk yaşta annesi ile ABD’ye göç etmiş. Satoshi Hal Finney’in ölüm tarihine yakın bir dönemde ortadan kaybolmuştu. E-maillere vs cevap vermez olmuştu. Çok ilginç bir şekilde diğer Satoshi adaylarının değil ama sadece Dorian’ın ismi ortaya atıldığında birden geri döndü ve “Ben Dorian değilim” dedi. Ne kadar çocuksu bir savunma taktiği öyle değil mi?
Bence Dorian en kuvvetli Satoshi adayı fakat yalnız çalıştığını düşünmüyorum. Büyük ihtimal Hal Finney’den çok ciddi destek alıyordu. Ayrıca belki de çok eski yıllardan beri belki kendisi bile farkında olmadan Dorian’ı yönlendiren bir istihbarat örgütü de olabilir. Yalnız öyle meşhur CIA, Mossad falan değil. PSIA. Hiç duymadınız değil mi? En başarılı istihbarat operasyonları sanılanın aksine daha çok bilinen değil bilinmeyen örgütlerce gerçekleştirilir.
Özellikle savaşta onurları ile tanınan Japonlar 2. Dünya Savaşı’nda Amerika’ya karşı ağır bir yenilgi aldı. İki atom bombası gördüler. Bu durumu kolay kolay kabullendiklerini sanmayın. Japonlar yenilgiyi hiçbir zaman gururlarına yediremedi. Günümüzde Amerika’nın gücünün küresel rezerv para birimi dolara dayandığını biliyorlar. Amerika’nın uyguladığı sınırsız dolar basma politikası mecburen dolaylı olarak Japonyayı dünyanın en borçlu devleti haline getirdi. Evet yanlış okumadınız. FED’i takiben sınırsız para basmak zotunda kalan Japon merkez bankası BOJ devletin borçlarının ülkenin bir yıllık üretimine oranının %237’ye tırmanmasına yol açtı. Bugün öldü bitti dediğiniz Yunanistan’da bile bu oran %177.
Japonlar yıllar önce Pasifik Okyanusu’nda kaybettikleri savaşı artık ateşli silahlarla kazanamazlar. Ama finans alanında çok şey yapabilirler. Amerika’nın en büyük silahı sınırsız basılabilen dolar. Buna karşı üretimi sınırlı yepyeni bir para birimi üreterek karşı koyabilirler. Ama bunu açık açık kendileri yapamazdı. Öyleyse neden biraz da çocuksu özellikleri bulunan gizlilik saplantılı yetenekli bir kişiyi bu işe yönlendirmesinler.
Günümüzde dünya üzerinde Bitcoine en iyi davranan iki ülke var: Birisi finansal yeniliklerin her zaman öncüsü olan İsviçre diğeri ise ne tesadüf: Japonya. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde Japon istihbarat Servisi PSIA’nın içinden birilerinin ya da benzer bir örgütün çocuksu kişiliği ile çeşitli yöntemler kullanarak Dorian’ı ve arkadaşlarını Bitcoin gibi bir varlık geliştirmeye yönlendirmiş olması gayet muhtemel.
Üstelik bu hafta gelen yeni bir haber benim Dorian görüşü mü kuvvetlendirdi: Dorian’ı meşhur eden Gazeteci Leah McGrath Goodman, Morgan Creek Digital’in kurucu ortağı Anthony Pompliano’nun podcast’ine katıldı ve Satoshi’nin kimliği ilgili daha fazla bilgiye ulaştığını açıkladı.
Satoshi Nakamoto hakkında bir devam haberi yapmak istediğini belirten McGrath Goodman: “Bunlarla ilgili şu anda konuşmak, bana bilgi veren insanların gizlilik talebine saygı duyduğum için şu anda doğru değil.” dedi.
Yeni haberiyle ilgili açıklama yapmaktan kaçınan McGrath Goodman yine de iki noktada çok önemli bilgiler verdi.
Birincisi McGrath Goodman’a göre Dorian kesinlikle kendisine Bitcoini sorduğunu biliyordu. McGrath Goodman bu konuda şöyle konuştu:
“Haftalarca e-mail’leştik. Hatta ona, bana Gavin Andersen’in verdiği bir Bitcard’ın olduğu mektup bile göndermiştim. Dolayısıyla röportaj yaparken konunun ne olduğunu biliyordu. Beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, sonradan, ne konuştuğumuz hakkında fikrinin olmadığını söylemesiydi. Ne hakkında konuştuğumuzu kesinlikle biliyordu. Onu evinde ziyaret etmeden önce, haftalarca konuşmuştuk.”
İkinci çok önemli nokta ise Bitcoin test aşamalarındayken oluşturulmuş çökmüş bir dosya. McGrath Goodman’a göre bu dosya Dorian teorisini destekliyor:
“Bitcoin çıkmadan önce, hala deneme aşamasındayıken Hal Finney’de çökmüş bir dosya vardı. Bir noktada Satoshi, Hal Finney’e, ‘Veriyi bana gönder, ben de hatanın nerede olduğunu bulabilirim belki’ diye bir mesaj göndermişti. Hal’ın dosyayı özel olarak göndermesi gerekirken o herkesin görebildiği bir forum aracılığıyla bunu yapmıştı. Ortaya çıkan IP adresi ise bizi, Dorian’ın Los Angeles’ta yaşadığı mahalleye götürdü.”
Çember daralıyor, oklar bir noktayı işaret ediyor. Ama bence Satoshi Nakamoto yine de anonim kalmalı…