Dijital Para ile Kripto Para Farkı…

önce yayınlandı

Okuma Süresi: 3 dk

Paylaş:

Pandemi şartlarında Sanayi Üretim rakamlarının toparlanmış olması yüreklere su serpti diyebilirim. Nisan ayından beri bir güçlü bir toparlanma göstermiş olması yıl sonu büyümesi hakkında olumlu bir sinyal veriyor. Yani pozitif büyüme ihtimali var. Bu gelişmeyi daha önce reel sektör güven endeksinden de takip ettik.

Tam bu gelişmelerin ortasında bir yıldır dünyanın geleceği ile ilgil birçok oturumun moderatörü ve konuşmacısı oldum. Konular döndü dolaştı para ve para sistemlerinin geleceğine odaklandı. Ben de dilim döndüğünce aşağıdaki fikirleri hem dinleyicilere hem de panelleri paylaştığım konuşmacılara aktardım.

İlk olarak şunu sordum: “Maaşı ya da ücretinin tamamını çekip evine öyle giden kaç kişi kaldı?”. Hiçbir panelde hiç kimse el kaldırmadı. Bu normaldi. Aylık kazancımız hesaba yatar yatmaz, çocukların okul taksidi, kredi kartı ödemesi, ev kirası ve daha birçok ödemeyi yaptıktan sonra “ne me lazım ?” diyerek belki bankamatikten 50-100 TL çekip eve gidiyoruz. Onu da evde bekleyenlere teslim ediyoruz.

Diğer taraftan diyelim ki tasarruf ettik. Banka Şubesinden arıyorlar ve “TL’nizi Dolara çevirelim mi?” diye soruyorlar. Biz de “tamam” diyoruz. Banka Memuresi Hanımefendi koşarak TL’lerin bulunduğu kasaya gidiyor ve isminizin yazılı olduğu yerdeki isminizle saklanan paraları alıyor, döviz bankosuna gidiyor ve elindeki parayı verip Dolarları alıyor, ardından da Dolarların bulunduğu kasaya gidip isminizin yazılı olduğu yere bırakıp kasayı kilitliyor. Ben bunu söyledikçe elbette gülüşmeler başlıyor. Çünkü böyle bir şey yaşanmıyor. 

Biz “tamam” dedikten sonra hesabımızda dijital olarak gözüken TL, yine dijital olarak değişen Dolar Kuruna bölünüyor ve hesabımız DTH’a dönüşüyor. İşte bu kadar. Banka da zorunlu karşılık olan küçük ihtiyat miktarını yine Dijital Olarak Merkez Bankasına gönderiyor. Yani Dijital TL’miz, dijital ortamın marifetiyle Dijital olarak Dolara Endeksli bir hale dönüşüyor.

Fed’in pandemi öncesinde 1.4 Trilyon Dolar basmış olmasına karşın dünyada 52 Trilyon civarında dolar mevduatı var. Ayrıca 160 trilyon civarında Dolar cinsinden kredi verilmiş. Demek ki, TL veya Dolar tüm paralar dijital hale gelmiş durumda. 

Sonra başka bir hikaye daha anlattım tüm panellerdeki dinleyenlere: 1000 TL mevduat yatırdınız bana, size % 15 faiz verdim. Bu 1000 TL’yi de benden kredi olarak alan birine de % 20 faizle verdim. Bir yıl sonra bana 1200 TL getirdi, ben de size 1150 TL verdim. Peki bunu nasıl yaptık ? Merkez bankası bu işlemin neresinde ? Kimse cevap veremedi açıkçası. 

Sözü getirmeye çalıştığım yer şurasıydı: Eğer para otoritesine ihtiyaç duymadan para çoğalabiliyor ve işlemler rahatlıkla dijitalleşmenin yardımıyla başarıyla sonuçlanıyorsa, dijital paranın bir otorite tarafından üretilmesine gerek yok. Geçen yıl Atina’da bu gerçeği anlatırken 50-55 yaşlarından bir Hollandalı “ama paranın üzerindeki imza çok önemli” demişti. Ben de şu cevabı verdim: “Hesabından para yollarken imzayı da görebiliyor musun ?” Afalladı önce, sonra güldü. Ardından bir soru daha sordum, tamamen dağıldı: “Paranın üzerindeki imza kimin ?”. Tabii ki ismini bilmiyordu.

İşte böyle, Merkez Bankalarının fonksiyonları giderek önemsizleşirken, para arzının kontrolü işi iyice ellerinden çıkarken, kaydi para dijitelleşmenin yardımıyla sürekli genişlerken, bir devletin “dijital para” fikrini ortaya atması pek mantıklı değil. İki sebepten dolayı:

Birincisi, dijital ya da kripto paralar otoriteye bağlı çalışmaz, anonimdir.İkincisi ise zaten TL ve Dolar yeterince dijitalleşmiş durumdadır. Paranın basılmış haline gerek görülmeyen şartlar ortadayken “Türk Dijital Parası” diye proje ortaya atmak malumun ilamından başka bir şey değildir.

Özetle, kullandığımız zaten dijitaldir artık. Kripto Paralar ve Blok Zincirle ilgili anonim-otonom çalışmalar yapılsa daha doğru olacak gibi geliyor.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Emre Alkin

MicroStrategy, Bitcoin ile ikiye katladı: 20 milyar dolar

BitcoinTreasuries kaynaklı verilere göre iş zekası alanında faaliyet gösteren MicroStrategy’nin sahip olduğu Bitcoin varlıkları, BTC fiyatının 80.000 doları geçmesiyle 20 milyar dolar sınırını aştı. MicroStrategy’nin şu anda sahip olduğu 252 bin 200 Bitcoin’in toplam değeri son yükselişle birlikte 20,5 milyar doları buldu. Şirketin yöneticisi Michael Saylor’un adıyla anılan “Saylor Tracker” verilerine göre firma BTC yatırımlarında ...

Bağlantıyı kopyala