Bitcoin ETF’lerine İzin Yakın Mı? Neden Önemli?

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 7 dk

Paylaş:

Geçtiğimiz günlerde Kanada’da Menkul Kıymet Komisyonu OSC’nin (Ontario Securities Commission) arka arkaya iki bitcoin ETF’ini (BTC Exchange-Traded Fund/ Bitcoin Borsa Yatırım Fonu) onaylaması, ve bunların Toronto Menkul Kıymetler Borsa’sında (TSE) işlem görmeye başlaması, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu SEC’nin de benzer şekilde davranıp, uzun zamandır reddettiği bitcoin borsa fonları başvurularını onaylayabileceğine dair beklentileri arttırdı.

Borsa yatırım fonları olarak çevrilen ETF’ler, farklı çeşitleri olmakla birlikte genellikle belli menkul kıymet endekslerini takip edip getirisini yansıtan ve fona ait payların borsada aynı hisse senetleri gibi işlem gördüğü yatırım fonlarıdır. Yüksek likidite, işlem kolaylığı, düşük maliyet, riskin dağıtılması gibi özellikleriyle tercih edilmekteler. Küresel ETF ve ETP (Exchange-Traded Products) sektörü Ocak sonu itibariyle 8 trilyon dolara ulaşmış durumda. ABD için bu rakam 5 trilyon dolar ve bu büyüklükte bir piyasada bitcoin fiyatını baz alan bir ETF henüz bulunmamakta.

Bitcoin ETF’leri adından anlaşıldığı üzere bitcoin fiyatını takip eden ve payları borsa işlem saatleri içinde yine hisse senetleri gibi alınıp satılabilen fonlardır. Kripto paralara ilgi duyan ama geleneksel finans aracı kurumlarını ve metotlarını tercih eden yatırımcıların bitcoin’e bizzat sahip olmadan alım satımını yapmalarını veya yatırım amaçlı tutmalarını sağlayan finansal araçlardır. Bu sayede kripto para borsasında hesap açmaya, dijital cüzdan oluşturmaya gerek kalmadan geleneksel piyasalar aracılığıyla bitcoine ve getirisine ulaşılmış oluyor.

ABD’de ve Avrupa’da durum

Bitcoin ETF’leri ABD’de uzun zamandır kripto dünyasının onay almak için zorladığı alanlardan biri ve Avrupa bu konuda daha ileri duruyor: Kripto ETP’leri bugün Almanya’da, İsviçre’de, İsveç’te ve Avusturya’da borsalarda rahatça alınıp satılıyor; bu kripto varlık ürünleri, bitcoin ETF’lerinin bir üst kümesi gibi: farklı kripto paralar/varlıklar/sepetler baz alınabiliyor, direkt satın alarak veya türevler üzerinden performans takip ediliyor. Yatırımcı aynı şekilde sahiplik, saklama ve regülasyon zorluklarıyla uğraşmadan kripto varlık içeren değişik fonlara ait payları alıp satabiliyor ve bu ürünlere talep de artıyor.

ABD’de ilk olarak 2013’de Winklevoss kardeşler bir bitcoin ETF’i için SEC’ye başvuruyorlar ve onay alamıyorlar. Daha sonraki yıllarda yine Gemini (Winklevoss kardeşler), Bitwise, Direxion, ProShares, First Trust, Grayscale, WisdomTree, GraniteShares gibi kurumların tüm başvuruları SEC’den geri dönüyor. Yakın zamanda da Wilshire Phoenix, Bitwise, VanEck, Valkyrie ve en son NYDIG –ki Morgan Stanley’i yanına alarak- SEC’ye bitcoin ETF ihracı için başvurmuş durumda.
Buna karşılık Kanada’daki gelişmeler ise şöyle:

Kanada’da geçen yıl 3iQ yatırım şirketinin çıkardığı bir bitcoin fonu var ama tam olarak ETF özelliği taşımıyor. Bireysel küçük yatırımcının da erişiminin olduğu TSE’de alım-satımı yapılabilen ilk bitcoin ETF’i Purpose yatırım şirketi tarafından ihraç edildi. 18 Şubat’ta işlem görmeye başlayan fonun işlem hacmi 165 milyon doları bularak o gün içinde en çok işlem gören ETF olmuş. Bir gün sonra da Evolve’un bitcoin ETF’i işlem görmeye başlıyor ve CI varlık yönetim şirketine ait üçüncü bir bitcoin ETF’i de yolda.
Kanada böylece aslında düzenlenmemiş bir kripto para biriminin, geleneksel sermaye piyasası üzerinden halka açılmasını ve işlem görmesi için gerekli şartları karşıladığını onaylamış oluyor.

ETF’lere onay çıkması önemli mi?

Bitcoin ETF’lerine SEC’den onay çıkmasıyla öncelikle, kripto paralara ilgi duyan ama cüzdan oluşturma, saklama vb. operasyonel zorluklar ve düzenleme eksikliği kaygısıyla çekimser kalan bireysel ve kurumsal yatırımcıların daha güvenli olduğunu düşündükleri mevcut popüler broker uygulamaları veya büyük aracı kurumlar yoluyla bu varlıklara daha kolay erişmelerinin önünün açılacağı öngörülüyor.

Yatırımcılar açısından bakıldığında likiditenin daha fazla olması, alıp satmanın kolay, hızlı, kısmen ucuz olması, riskin daha fazla dağıtılmış olması, satın almak için nitelikli yatırımcı olma şartının olmaması ve vergi vb. konularda daha net uygulamalar olması gibi avantajlar bulunmakta; dolayısıyla beklenti dolaylı yoldan da olsa daha fazla yatırımcının bitcoin’e erişmesi ve talebin artmasıyla bunun bitcoin fiyatında da olumlu bir etki yaratması.

Diğer taraftan bir bitcoin ETF’i almakla, kripto borsaların 7/24 çalışmasına karşı burada sadece borsa işlem saatlerinde alım-satım yapılabileceği, dolayısıyla büyük fiyat hareketlerinde hızlı hareket edilemeyebileceği, anonimlikten taviz verilip, aracılara güvenmek ve işletme ücreti ödemek zorunda kalınacağı da dikkate alınmalı.

Düzenlenmiş kripto yatırım ürünleri

Kripto paraların getirdiği özgürlüğü sunmamalarına rağmen kripto para fonlarının son yıllarda artış göstermeye başlamış olmasının en önemli sebeplerinden biri insanların/yatırımcıların düzenlenmiş piyasalarda işlem gören, düzenlenmiş kripto para yatırım ürünlerine ilgi ve talebinin artmış olması.

Artan talebi gören piyasa oyuncuları da farklı kripto varlıklar içeren endeksler, türev ürünler, ETP’ler, ETF’ler oluşturarak bunları merkezi borsalarda yatırımcılara sunuyor ve görüldüğü üzere 2020’den beri bu trend hızlanmış durumda.

Bitwise’ın yeni yayınlanan ve yaklaşık bin finansal danışmanın katıldığı anket sonucuna göre cevap verenlerin %47’si eğer ABD’de bir bitcoin ETF’i onaylanırsa kriptoyu müşteri portföylerine çok daha rahat tahsis edeceklerini söylemiş; kriptoya yatırım yapma yolu olarak en çok tercih edilen araç da %64 ile ETF’ler.

SEC’den beklentiler

Kanada’daki gelişmelerin üstüne, kripto varlıklara sıcak baktığı ve bu konuda bilgili olduğu düşünülen Gary Gensler’ın (ki türev piyasalarında katı düzenlemeleri var) SEC başkanlığının Senato tarafından onaylanması durumunda, bir ABD bitcoin ETF’inin de yakın olabileceğini düşünen çok sayıda kişi var sektörde.

Bu gelişmelerin, hızla büyüyen kripto varlık piyasa değerinin ve artan yatırımcı talebinin SEC’nin üstünde ne kadar baskı oluşturacağı ise soru işareti. Öncelikle başvurular ve sonrasındaki yasal süreç olumlu sonuçlansa bile bunun yıl sonunu bulacağı belirtiliyor. İkinci konu ise geçtiğimiz haftalarda yaşanan GameStop olayından sonra SEC’nin öncelik sıralamasının farklı olması ihtimali.

Diğer taraftan SEC’nin bitcoin ETF’lerine izin vermeme argümanlarına bakmak gerekirse bunlar bitcoin piyasasının çok volatil ve kolay manipüle ediliyor olması, likidite azlığı, yeterli gözetim/denetim olmaması ve fonların bu ürünler için nasıl değerleme yapılacağına dair yeterli bilgi sunamaması olarak sıralanabilir.

Bu durumda tüm ETF başvurularını geri çevirdiği 2018’den beri spot/vadeli kripto para piyasalarının ve kurumlarının (örn. Coinbase) bugün geldiği nokta ve büyük geleneksel finans kurumlarının hatta eyalet bazında resmi kurumların kripto dünyasına kapılarını açmış olması SEC’nin bakış açısını değiştirir mi? Argümanlarını çürütecek kadar piyasanın olgunlaştığına ikna olur mu? Bir yatırım şirketi yöneticisinin dediği gibi SEC, bitcoin piyasa değerinin 2 trilyon dolara çıkmasını mı bekler?

Soruların olumlu cevaplanması zor duruyor ama diğer yandan SEC, aslında daha az regüle edilmiş piyasalarda zaten alım-satımı yapılan kripto paralara, kendi kuralları çerçevesinde ETF’ler şeklinde izin vererek hem yatırımcıya şeffaflık ve güven sağlamayı hem de kendi kontrolüne girmesini faydalı görebilir. Aynı OSC’nin yaptığı gibi geleneksel olmayan yeni finansal varlıklarla baş etmenin yolunu bunları ETF’lere çevirip hem yatırımcıları hem piyasaları memnun etmeyi seçebilir.

Böyle bir izin durumunda kripto para fonları ve ürünleri oluşturan şirketler arasında yatırımcı lehine rekabet de oluşabilir: örneğin bitcoin ETF’leri küçük yatırımcıya açık, daha likit ve ucuz olduğundan, değeri 25 milyar doları geçmiş GBTC gibi nitelikli yatırımcılara açık ve oldukça primli satılan fonlara rakip olabilirler.

Diğer bir yandan olası bir SEC onayı diğer düzenleyicilerin de gri alanları azaltma konusunda elini hızlandırıp, yönetimin farklı organlarından belki daha katı düzenlemeler ve yasaklar gelmesini engelleyebilir.

Bitcoin ETF’leri kripto para kültürünün bireyin kendi varlığı üzerinde ful kontrol sahibi olma durumuna tamamen ters bir durum ancak terazinin diğer tarafında da kripto paraların dolaylı yollardan da olsa geniş kitlelerce benimsenme ve sektörün büyüme durumu var. Geleneksel piyasalarda işlem gören bir kripto varlık ürününün daha kazanılmış olması çok da kötü bir sonuç olmasa gerek.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Didem Kurunç

ABD verileri beklenirken Ether trader’ları elini taşın altına koymadı

ABD ekonomik verilerinin açıklanmasına hazırlanan kripto para trader’ları arasında temkinli bir hava hakim. Ethereum ve Bitcoin iyimserliğin azaldığına işaret eden belirtiler gösteriyor. Her iki varlık da Fed faiz kararı tutanakları ve Çarşamba günü açıklanacak ABD enflasyon raporu öncesinde opsiyon piyasalarında belirsizliği yansıtıyor. QCP Capital’den analistler yakın tarihli bir raporda, “Ethereum’un zımmi volatilitesi alım satım opsiyonlarında ...

Bağlantıyı kopyala