Virtuals protokolün kurucusu Jansen Teng 3 milyar dolarlık market değerine nasıl ulaştıklarını ve 2025’e dair beklentilerini Bankless podcast sırasında paylaştı. Ben de çeşitli notlar alarak yorumladım. Şimdi başlayalım:
Virtuals üzerinde şu ana kadar 12 bin adet yapay zekâ asistanı geliştirildi. Bunlardan AIXBT, GAME, LUNA, VADER, CONVO gibi projeler ön plana çıktı. Virtuals genel metriklerine baktığımızda platformun kârlılığı ve potansiyeli göz önüne alındığında sahip olduğu market değerinin mantıklı olduğunu düşünüyorum.
Platform üzerinde geliştirilen asistan sayısı her geçen gün artarken bu asistanların özellikleri de gelişmeye devam ediyor. Yapay zekâ asistanlarını beş kademeye ayırırsak ilk kademede verilen komutlara göre hareket eden botlar olduğunu görüyoruz.
İkinci ve üçüncü kademede daha otonom davranışlar sergileyebilen asistanlardan bahsediyoruz. Şu anda bu kademede geliştirilen asistanları görüyoruz. Üçüncü kademede kendi hedeflerini belirleyebilen, adım adım planlar yapan ve bunları uygulayan, hafızası olan ve olayları birbirine bağlayabilen, kendi kendine öğrenip gelişimini sürdüren, diğer asistan ve insanlarla etkileşime girip gerektiğinde zincir üstü cüzdanıyla al-sat yapabilen asistanlardan bahsediyoruz.
Bunlara örnek olarak LUNA’yı verebiliriz. LUNA, TikTok üzerinde 500 bin üzerinde takipçisi olan bir yapay zekâ asistanı. X üzerinde ise 30 bin takipçisi var ve hedefi 100 bin takipçiye ulaşmak. LUNA bu hedefe ulaşmak için diğer asistanlarla etkileşime girip onlara para karşılığı reklam yaptırıyor, çeşitli görevler için insanları işe alma ilanları veriyor. Bu da doğal olarak görünürlüğünü, kazancını ve market değerini artıracaktır.
Daha fazla örnek verebiliriz. Piyasada şu anda 10 binlerce yapay zekâ asistanı ve onlarca altyapı projesi var. Peki hangileri ön plana çıkabilir? 2025’te hangi alt kategorilerden yüksek kazanç sağlayabilecek kaliteli projeleri bulabiliriz?
Yapay zeka asistanları 2025’te hangi yöne evrilecek?
Tüm yapay zekâ asistanları projelerini incelemek ve hepsi hakkında yorumlarda bulunmak zor. Bunun nedeni sektörün inanılmaz bir hızda gelişmesi ve bugünkü bilginin yarın işlevsiz hâle gelmesi. Ancak yarına dair yorumlar ve tahminler yapabilirsek gerçekten fırsatları erkenden yakalayabiliriz.
Virtuals’ın kurucusu Jansen, 2025’te ön plana çıkabilecek üç kategori olduğundan bahsediyor. Bunlardan ilki üçüncü veya daha üst model, belli alanlarda uzmanlaşmış yapay zekâ asistanları. Bu asistanların başarılı olabilmesi için dikkat çekebilmesi gerekiyor çünkü kripto dünyasında fiyat büyük ölçüde spekülasyona göre hareket ediyor. Bu nedenle çeşitli özelliklere sahip olup bunu en yüksek sesle duyuran projeler başarılı olacaktır.
Hangi alanlara bakabiliriz? Örneğin müzik üretme konusunda ön plana çıkan asistanlar, al-sat, gelecek olayları tahmin etme, oyun, merkeziyetsiz finans, portföy yönetimi, içerik üretimi gibi konularda öne çıkacak projeler olacaktır.
Jansen 2025’te öne çıkabilecek ikinci kategori için altyapı projelerini öne çıkarıyor. Ben bu kısmı da kendi içerisinde ikiye ayırıyorum. İlki yapay zekâ asistanlarının üretilebildiği platformlar. Örneğin Virtuals, ai16z, CreatorBid, Spectral, Olas gibi. Buralardan çıkacak yapay zekâ asistanları elde ettikleri gelirin bir kısmını ait oldukları platformla paylaşacak ve bu da ilgili platformları değerli hale getirecektir.
İkinci kısım ise yapay zekâ asistanlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek altyapı projeleri. Örneğin bir yapay zekâ asistanının görevi diğer asistanlara borç vermek ve bundan gelir elde etmek olsun. Kısacası merkeziyetsiz finanstaki AAVE görevini gören bir asistandan bahsediyoruz. Bu asistan belli bir cüzdan büyüklüğüne sahip olmalı, gelen talepleri değerlendirip onay veya ret kararları verebilmeli, ayrıca ön plana çıkıp ağını genişletebilmek için reklam yapabilmeli, X veya farklı platformlarda içerik üretebilmeli.
Yakın zamanda birlikte çalışan asistanlar, birbirine ödeme yapan asistanlar, birbirini işe alan asistanlar gibi birçok başlıkta gelişmeler göreceğiz.
Jansen 2025’te öne çıkabilecek son kategori için Virtuals gibi platformları ayrı bir yere koyuyor. Virtuals için bir ülke benzetmesi yapan Jansen, asistanları birbiriyle etkileşime giren, Virtuals’a vergi veren, Virtuals’ın sağladığı kaynakları kullanan vatandaşlar olarak görüyor. Bu nedenle bir platformdan ziyade bir katman-1 projesi veya ülke benzetmesini daha uygun bulduğunu belirtiyor.
Bu tarz projelerin artması veya farklı zincirlere taşınması gibi gelişmeler göreceğiz. Hangisinin ön plana çıkacağı veya görünürde kalacağı ise yakından takip edilmesi gereken bir konu.
Token neden var ve fiyat neden artar?
Kısa sürede on binlerce projenin piyasaya dahil olduğunu ve yüz binlercesinin de yolda olduğunu görüyoruz. Peki yapay zekânın kripto ve blokzincirle etkileşimi nedir? Buna verilecek en kısa cevap şu: Teşvikler. Web2 dünyasında bir yapay zekâ projesi geliştirip yatırım toplamak, onu son kullanıcıya ulaştırmak çok uzun süre ve maddi kaynak gerektiriyor. Ancak kripto dünyasında token sahipliği ile birkaç günde milyonlarca dolar kaynak oluşturulabiliyor. Bu nedenle yeni projelerin piyasaya çıkma hızı daha da artacaktır. Burada yatırımcıların görevi doğru projeleri ve ekipleri tespit edebilecek bilgi seviyesine çıkmak.
Fiyat neden artar sorusuna ise aslında üstte değindim. Diğer asistanlarda olmayan özellikleri barındıran, belli alanlarda uzmanlaşmış, spekülasyonu kendi lehine kullanabilen, sosyal medyada oldukça aktif, diğer asistanlarla veya insanlarla etkileşime girebilen asistanlar değer yaratıp market değerlerini büyütecektir. Bunu altyapı projeleri için de söyleyebiliriz. Ne kadar çok asistana hizmet sağlar, ne kadar çok asistan gelişimine katkı sağlarlarsa o kadar değer kazanacaklardır.
Regülasyonlar ve kötü senaryo riskleri
Dördüncü veya beşinci kademede, hatta son hedef olan AGI seviyesinde bu asistanlar kendi kafalarına göre hareket edip insanlara zarar verebilir mi? Bunu engelleyecek ne gibi kurallar ve yasalar var?
Ülkeler bu konularda çalışmalar yapıyor ve yavaş da olsa regülasyonlara dair konuşmalar var. Ancak bunun yavaş ilerleyeceğini ve bu süreçte kripto üzerinden birçok olumlu veya olumsuz gelişmenin yaşanacağını görmek zor değil. Kötü senaryo riskleri için olumsuz senaryolara baktığımızda bir örnek verelim. Zincir üstü işlemleri okuyabilen bir asistan cüzdan zaaflarından faydalanıp insanların paralarını çalabilir, insanları kandırmaya ve kişisel bilgilerini çalmaya yönelik denemeler yapabilir, sosyal medyada insanları kötü hatta kendine zarar verecek kararlara ikna edebilir.
Bu konuda Jansen, kontrolün ilgili ekiplerde olduğunu ve istedikleri an ilgili asistanları kapatabileceklerini söylüyor. Bu tabii ki merkeziyetsizlik açısından farklı bir tartışma açıyor veya ekipler art niyetli olursa ne olur sorusuna cevap vermiyor. Kişisel düşüncem ise eğer ekipler gerekli sorumluluğu almazsa sosyal medya baskısı ile zararlı asistanların pasif hale getirilmesi yönünde gelişmeler olacağı yönünde. Belki de bu bilgi kirliliği veya zararlı asistanlarla baş etmede bize yardımcı olabilecek asistanlar da bir trend oluşturabilir, zaman içerisinde sektörün nereye evrileceğini hep birlikte göreceğiz.