Kuantum teknolojisi Bitcoin’i kıracak güçte mi?

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 3 dk

Paylaş:

ABD’li teknoloji devi Google’ın geçtiğimiz günlerde yeni bir kuantum bilişim teknolojisi geliştirdiğini duyurdu. Buna göre şirketin geliştirdiği yeni algoritma dünyanın en hızlı süper bilgisayarından 13 bin kat daha hızlı. Üstelik şirketin aktardığı bilgilere göre söz konusu teknoloji önümüzdeki beş yıl içerisinde gerçek dünya uygulamalarında kullanılabilecek.

Google’ın yeni kuantum algoritması teknoloji sektöründe çığır açabilir ancak kripto sektörü şimdiden endişeli bir yaklaşım sergilemeye başladı. Nitekim Bitcoin’in kriptografisinin ileri düzeyde gelişmiş kuantum bilgisayarlarla kırılabileceği uzun zamandır tartışılan bir konu.

“Bilim kurgu değil, acil mühendislik sorunu”

Kuantum teknolojisinin Bitcoin’e bir tehdit oluşturup oluşturmadığına dair kapsamlı bir yazı kaleme alan Coin Metrics’in kurucusu Nic Carter, konuya daha uzun vadeli bir perspektiften baktığını söyledi: “Bitcoin’in temel kriptografisi için en büyük uzun vadeli tehdit olduğunu söylüyor ve geliştiricileri bu konuyu bilim kurgu olarak değil, acil bir mühendislik sorunu olarak ele almalı.”

Bitcoin kriptografisi nasıl çalışıyor?

Pazartesi günü yayımladığı makalede Carter, Bitcoin’in anahtar sisteminin nasıl çalıştığını ve kuantum bilişimin neden önemli olduğunu sade bir dille açıkladı. Kullanıcıların önce gizli bir sayı (özel anahtar) oluşturduğunu, ardından bu sayıdan eliptik eğri matematiği kullanarak açık anahtar türettiklerini anlatıyor. Bu mekanizma, Bitcoin’in imza sisteminin temelini oluşturuyor.

Karıştırılmış iskambil destesi örneği

Carter, bu dönüşümü “bilinçli olarak tek yönlü” olarak tanımladı. Yani ileriye doğru hesaplamak kolay, ancak klasik bilgisayar varsayımları altında geri çevirmek imkânsız. “Bitcoin’in tüm kriptografik varsayımı, bir yönü kolay hesaplanabilir, diğer yönü tersine çevrilemez bir fonksiyonun varlığına dayanır” ifadelerini kullanan Carter, bir iskambil destesi örneği verdi: “Aynı karıştırma dizisini tekrarlarsanız aynı sonuca ulaşabilirsiniz, fakat dışarıdan bakan biri karıştırılmış desteye bakarak kaç kez karıştırıldığını çıkaramaz.”

Carter’a göre asıl endişe, yeterince güçlü bir kuantum bilgisayarın Bitcoin imzalarının temelini oluşturan ayrık logaritma probleminde ilerleme kaydederek bu asimetrik güvenlik yapısını zayıflatabilmesi. Ayrıca, ağın normal işleyişi de bu riski artırıyor: Her harcama işlemi yapıldığında, açık anahtar zincir üzerinde ifşa oluyor.

Bitcoin’de tehlike ne zaman başlayacak?

Carter bugün bu durumun tehlikeli sayılmadığını, çünkü ifşa edilmiş bir açık anahtardan özel anahtara geri dönmenin pratikte mümkün olmadığını belirtti. Ancak kuantum bilişimdeki ilerlemeler bu dengeyi değiştirebilir, özellikle adres yeniden kullanımı yaygınsa ve anahtarlar uzun süre görünür kalıyorsa.

Carter kısa vadede adreslerin tekrar kullanılmaması gibi temel güvenlik önlemlerine dikkat çekti. Uzun vadedeyse topluluğun, kuantum sonrası imza şemalarına ve gerçekçi geçiş yollarına öncelik vermesi gerektiğini belirtti. Carter bunları uzak bir teori değil, uygulanması gereken mühendislik çalışmaları olarak nitelendirdi.

Ethereum kurucusu Buterin tarih vermişti

Öte yandan Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, kripto dünyasında uzun vadeli güvenlik tartışmalarını alevlendiren net bir uyarı yapmıştı. Buterin, güçlü kuantum bilgisayarların 2030 yılına kadar modern kriptografiyi kırma olasılığını yüzde 20 olarak gördüğünü söylemişti.

Solana kurucusu da uyarmıştı

Solana’nın kurucu ortağı Anatoly Yakovenko ise Bitcoin geliştiricilerini kuantum bilişimde yaşanabilecek bir atılımın ağın mevcut güvenlik önlemlerini geçersiz kılabileceği konusunda uyarmıştı. Yakovenko’ya göre olası çözüm, Bitcoin’in kuantuma dayanıklı bir imza şemasına geçmesinde. Ancak bu geçiş “hard fork” olarak bilinen oldukça tartışmalı ve teknik açıdan karmaşık bir süreç gerektiriyor. Bu da ağ genelinde geniş bir mutabakatı zorunlu kılıyor. Solana ağının kurucusu “Bitcoin’i kuantuma dayanıklı bir imza sistemine geçirmeliyiz” diye konuşmuştu.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

alp boru

Yazar: Alp Börü

Ondo ve Chainlink güçlerini birleştirdi

Popüler tokenizasyon platformu Ondo Finance, 30 Ekim’de önde gelen oracle ağı Chainlink ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Ondo Finance (ONDO) dünyanın önde gelen finans kurumları ve merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolleri arasında geniş bir kurumsal ekosisteme ev sahipliği yapıyor. Chainlink (LINK) ise akıllı sözleşmeleri gerçek dünya verileri, API’ler ve geleneksel ödeme sistemleriyle güvenli ve güvenilir ...

Bağlantıyı kopyala