Paribu ana sponsorluğunda başladığımız İstanbul Blockchain Women Röporajlarının dördüncüsünü İstanbul Blockchain Women ekibinden Ayşe Gönen Anaeli, MenaPay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş ile gerçekleştirdi. Şenkardeş, yürütmekte olduğu projeleri, Blockchain teknolojisinin getireceği yenilikleri, regulatif sorunları ve tüm dünyayı etkileyen koronavirüsün etkilerinin nasıl olacağını anlattı.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Dünyada ve ülkemizde Blockchain girişimlerinin kadın yönetici sayısı dikkat çekici derecede az. Sizin için girişimin başına geçme hikayesi vuku buldu ve sonrasında İstanbul Blockchain Women ile yollarınız nasıl kesişti.
Ben mühendislik lisan ve yüksek lisans eğitimimin ardında İşletme ve İletişim alanlarında yüksek lisans ve ardından doktora eğitimine devam ettim. Temel bilimlere inancım çok yüksek benim ve aslında farklı alanlarda aldığım eğitimlerin birleşiminin disiplinler arası yaklaşım ve fikir üretmemde ciddi katkısı oldu diyebilirim. Uzun yıllardır veri ve dijital dönüşüm konuları ile ilgileniyordum ve Blockchain teknolojisi de bence disiplinler arası bir yaklaşım gerektiriyor. MenaPay in fikir aşamasından bu güne kadar hep bir parçasıyım. Blockchain teknolojisine hem ilgi hem de girişimin bir parçası olarak bu kadar yakın olunca İstanbul Blockchain Women ile aynı noktada buluştuk. Kuruluşundan beri sevgili Ebru ve Başak platformda ve Blockchain ekosisteminde çok aktif ve gündemin hep içerisinde fayda üretiyor. Bu da ekosistemdeki kadınların çok ihtiyacı olan bir boşluk. Ben ilave olarak toplumsal cinsiyet üzerine akademik araştırma ve çalışmalarıma devam ediyor ve birkaç farklı kadının güçlenmesi odalı dernek ve oluşum içerisinde gönüllü çalışmalar yapıyorum. Bu alanda da zannedersem algılarım açık olduğu için İstanbul Blockchain Women ile birlikte bu alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve desteklenmesi için zevkle çalışmalar yapıyorum. Şu an rakamlara baktığımızda teknoloji sektöründen daha geniş bir fark var Blockchain özelinde orta üst düzey kadın yönetici oranında. En azından şu an için ülkemizde bu alanda kadınları odağında kapsayıcılığın artması için İstanbul Blockchain Women ile birlikte keyifle çaba sarf ediyorum.
Sizce blok zincirlerin getireceği en önemli ve en değerli yenilik nedir?
Getireceği yerine Getirdiği diyelim bence. Hali hazırda aslında birçok üretilmiş proje, geliştirilmiş altyapı ve reel rakamlar var Blockchain teknolojisi özelinde. Ve veri yönetimi olacak yanıtım. Uzun yıllardır üzerinden çalıştığımız, tartıştığımız, çok iyi ve çok kötü sonuçları incelediğimiz veri yönetimi konularında bence Blockchain çok çok önemeli bir fayda ve dönüşüm getiriyor. Sadece teknik anlamda değil, veri yönetimi ve kişisel sahiplik anlamında düşünce yapısı olarak da bir dönüşüme ve farkındalığa ön ayak oluyor.
Bir Blockchain girişiminin yöneticisi olarak, konunun kısmen yeni olması dolayısıyla yaşadığınız zorluklar oldu mu? Yaşadığınız zorluklara örnekler vermek ister misiniz?
Nispeten yeni bir teknoloji temelli, çok yeni bir trendin bölgedeki ilk ürünü benim liderlik ettiğim girişim. Hemen her girişim, her yeni fikir belki de yaratıcı her proje gibi bizim projemiz de zaman zaman belli zorluklar yaşıyor kendisini ifade ederken. Ürünü ya da iş ortaklığı fikrini anlatmaya başladığımızda bazen kendimizi saatlerce Blockchain anlatırken buluyoruz. Bu çok kolay değil ve önemli bir motivasyon gerektiriyor. Hem teknolojiyi hem de yenilikleri global ölçekte çok yakın takip edip hâkim olmanız gerekiyor. Bunun da beraberinde getirdiği müthiş bir motivasyon var elbette. Bu kadar yeni bir konuya hâkim kalmak sizi sürekli ürün geliştirme ve iyileştirme tarafında dinç tutuyor. Son olarak belki de bir alanda liderlik ediyor olmak yani bir şeylerin ilk denemelerini yapıyor olmak beraberinde zorluklar getiren ama yine aynı şekilde her bir adım ileri gittiğinizde ve dönüp arkanıza baktığınızda ciddi bir motivasyon sağlayan bir şey.
Dünya önemli bir değişim sürecinde Covid19 salgını etkilerini dijitalleşme ve blok zincir teknolojisi açısından siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Covid-19’un tüm ülkeler ve insanlar için çok farklı alanlarda önemli etkileri olduğu malum. Ama sosyal pratiklerimizden profesyonel iş alışkanlıklarımıza kadar geniş bir yelpazede bu sürecin en önemli etkilerinden biri şüphesiz dijital tüketimler alanında yaşanıyor. Artan tüketim dijital medya, ürün ve hizmetler gibi geniş bir yelpazede gerçekleşiyor ama ben müsaadenizle özellikle “dijital cüzdan ve Blockchain” konularına biraz detaylı değinmek istiyorum.
Dijital cüzdan ya da ülkemizde daha alışkın olduğumuz tanımlaması ile Mobil Cüzdan, aslında internete bağlı cihazlarımızda yüklü ve para transferi ya da ödeme yaparken kullanıldığımız uygulamalardır. Çok hızlı bir şekilde adapte olduğumuz belki de yeni normalimiz olan koronavirüs sonrası dönemden bahsedecek olursak 3 önemli gelişme var dijital cüzdanlar ile ilgili. Bunlardan ilki farklı dijital cüzdan firmalarının açıklamaları ve transfer hacimlerindeki ciddi artış. Nakit para ile virüsün bulaşma riskinden de bir yandan bahsedilirken, fiziksel dünyadaki harcamaların azalması, evlerde online alışverişlerin artması ve beraberinde dijital cüzdan kullanımlarının artması. Buna ilave olarak bir önemli gelişme de aslında hala tartışılan ve Amerika Birleşik devletlerinden gelen haberdi. Ülkeler hızla kendi dijital paralarını çıkartacağını açıkladığı bir dönemde biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri’nin koronavirüs destek paketi ile açıkladığı, ödemelerin dijital cüzdanlar üzerinden yapılması konusu hala tartışılıyor ama yine de bu konuda dijital cüzdan başlığında önemli etki yaratan belki de yakın gelecek için fikir veren bir konu olarak not edildi diyebilirim. Ve tabi Çin den gelen son haberler ve hükümetin dijital parasını ve dijital cüzdanı test etmeye başlıyor olması da kayda değer gelişmeler. Cüzdan kelimesi ilk anda para anımsatıyor eminim herkese benim gibi. Halbuki bugün Blockchain teknolojisi ve bu altyapı ile üretilen dijital cüzdanlarda maddi değeri olmayan varlıklarınızı da saklayıp yönetebiliyorsunuz.
Son olarak siz bu zorlu dönemi nasıl ve neler yaparak değerlendiriyorsunuz? Pozitif ve üretken kalmak için tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle ben birden fazla ülkede ofisi olan ve tamamen dijital bir ürün ve teknoloji şirketi yönettiğim için ekip ile birlikte evden çalışmaya geçişimiz çok hızlı, sorunsuz ve kolay oldu. Zaten çok alışkın olduğumuz ülkeler arası video görüşmelerimiz arttı diyebilirim. Ama tabi evden çalışma konusunda yeni yeni tecrübe kazanıyoruz. Öncelikle iş ve sosyal hayat dengesini kurmak oldukça zamanımı aldı diyebilirim. Ama artık aynen ofisteki gibi çalışma saatlerime ve aralarda molalar vererek kahve içmeye zaman ayırmaya ve iş arkadaşlarımla iş harici kahve sohbetlerimizi yapmaya başladık.
İş dışında benim hiç vazgeçmeden devam ettirdiğim şey günlük rutinim. Her sabah erken kalkıp, spor salonuna gidemesem de düzenli spor yapmaya devam ediyorum. Spor haricinde en büyük hobilerimin başında müzik geliyor. Bu dönem her sabah çalışma odamda aynen ofisimdeki gibi müziğimi açmaya devam ediyor ve yeni çıkan albümleri/parçaları ve hatta listeleri takip ediyorum.
Bu dönemin en büyük ve bence hayatlarımıza kazandırdığı en önemli gelişmelerinden biri dijital seminerler, buluşmalar oldu. Üretken kalmaya, öğrenmeye devam etmeye ve iş dünyası ile bağlantıda kalmaya bu webinarlar ve buluşmalar sayesinde devam ediyorum diyebilirim. Katılımcı ya da dinleyici olarak içinde bulunduğum her bir sohbetten bir şeyler öğreniyorum ve hem iş hayatı hem de ilgi alanlarım olan sosyal konularda bağlantılı kalıyorum.
Özellikle kadın ve toplumsal cinsiyet alanlarında çalışmalarıma daha verimli devam ediyorum son olarak bu dönem. Uluslararası birçok seminerin dijital yapılıyor olması, akademik kaynakların ücretsiz kullanıma açılması bu alandaki araştırmalarıma ciddi destek oldu.