Blockchain teknolojisi hayatın her alanına hızla yayılırken, gelecekte bu konuda ne gibi gelişmeler olacağı merak konusu oldu. KriptoVeteran’da İsmail Hakkı Polat, Cemil Şinasi Türün ve Erkan Öz, kripto paralar ve blockchain’in geleceğini konuşmak için ODTÜ’de bir araya geldi.
Nelerden Bahsedildi?
Blockchain Days programının açılışını yapan İsmail Hakkı Polat, blokzincirin ve kripto paraların teknolojik bir olgu olarak algılandığını fakat bunun çok temelinde teknolojinin de ötesinde finansal, sosyal, ticari yönlerine dikkat çekilmesi gerektiğini belirtti.
Blokzincir teknolojisinin özellikle FTX olayından sonra yeni bir aşamaya geçtiğini vurgulayan Cemil Şinasi Türün, geçmişteki borsa çöküşlerini de hatırlatarak, “Geçmişte çöküşlerin ardından yeni bir açılım gelmişti, şimdi de aynı durum olacak. Yeni gelen dalgaya kripto 4.0 diyebiliriz. aynı anda da düzenlemecilerin dünya çapında geldikleri noktada görüyoruz ki artık bir anlaşma zemini oluşmuş.” dedi. “İnsanlık tarihinde belki de hiç yaşanmamış yepyeni bir devreye geçiliyor.” ifadelerini kullanan Türün, “Bu geçişte finanstan başlayarak ama sadece onunla sınırlı olmayacak şekilde insanlık adına önemli birtakım hamleler yapılıyor. Şu anda biz bu hamlelerin çok önemli bir safhasının içerisinde yer alıyoruz. O yüzden de bu teknolojik gelişmeler olsun, başka çalışmalar olsun yavaş yavaş adım adım gelişiyor ama gelişiyor.” sözlerini kaydetti.
Blockchain İhtiyaç Üzerine mi Doğdu?
Blockchain teknolojisinin ya da Bitcoin’in ortaya çıkışı insanlığın bir ihtiyacından mı yoksa sosyal gelişmelerin getirdiği bir olgu mu? sorusuna yanıt arayan Erkan Öz, “Bence biz onu ihtiyaç olarak hissediyoruz. Çünkü sosyal düzenimiz bir bozulmaya uğruyor.” dedi ve ekledi:
“Modern sistem o kadar çürüdü ki sosyal bilimleri bir bilim olarak bile kabul etmiyor. Sosyal bilimlerle uğraşanları düşük puanlarla gösterip onları aşağılıyor. Halbuki sosyal bilimler de toplumun nasıl geliştiğini, nasıl sistemler ürettiğini ve bu sistemlerin nasıl bozulduğunu araştırır. Doğru sosyal bilim şu anda bize şunu söylüyor; içinde yaşadığımız para ve sanayi ekonomisinin entropisi çok arttı ve bu sistem bozuluyor. Bu sistem bozulurken de ilk yapılan şey olan parayı bozmak olayı öne çıkıyor.”