Ülke olarak, Blockchain sektöründeki kayda değer ülkelerden biriyiz. Kripto para birimlerine sahip olma konusunda başı çekiyor olmamızın yanında, bu teknolojiye yönelik belirli bir düzeyde sahiplenme oranımız bulunuyor. Her geçen gün ülkemizde yeni bir Blockchain girişimi kurma planları yapılıyor ve aksiyonlar alınıyor. Ancak bir de Blockchain kulüpleri var ki, bizleri gelecek adına fazlasıyla ümitlendiriyor.
Başka Bir Jenerasyon
Ülkemizde 40’ı aşkın üniversitede Blockchain kulübü bulunmakta ve sayıları gitgide artıyor. Bu devrim niteliğindeki teknolojiye karşı öğrencilerin sahip olduğu tutku, onları sürekli bir şeyler üretmeye ve geliştirmeye itiyor. Bu da topluluğun gelişmesine ve kalitesinin artmasına olanak sağlıyor. Gün geçtikçe birbirlerini daha iyi tanıyan kulüpler, zaman içerisinde güçlerini birleştirerek birlikte etkinlikler düzenliyor.
Bu bahsettiğim tutku ve geliştirme isteği, aynı zamanda bir Blockchain kulübünün de başkanı olduğumdan, beni çeşitli konuları düşünmeye itmiş durumda. Bunlardan biri, bu sektörün paydaşları olarak gerçekten çok genç olmamız ve bunun bize kazandırdığı mükemmel bir imkânın olması.
Herhangi bir sektör düşünün. Bu giyim sektörü olabilir, turizm sektörü olabilir, ilaç sektörü olabilir, herhangi bir sektörü düşünebilirsiniz. Bu sektörlerin her birinde, sektörün en büyük paydaşlarının birbirlerini sadece toplantıdan toplantıya gördüklerini ve aralarındaki iletişimin son derece kısıtlı olduğunu gözlemleyebiliriz. Eminim ki herhangi bir şirketin CEO’su, bulunduğu sektörün diğer baş aktörlerin çeyreğinden fazlasını yakından tanımıyordur. Altını çizmem gerekir diye düşünüyorum, yakından tanımaktan bahsediyorum.
Blockchain kulüplerinde yer alanların çok büyük bir kısmı, kariyerini bu alanda ilerletmek isteyen öğrencilerden oluşuyor. Hatta hiç de azımsanmayacak kısmı halihazırda öğrenciliğini devam ettirirken, sektörün içerisinde bir role sahip. Diğer öğrencilerin ise çoğunun geleceği bu alanda şekillenmeye başladı bile.
Bir zamanlar, okuduğum bir makalede şöyle bir cümle ile karşılaşmıştım: “Gençler, nüfusun %30’u olabilir ama geleceğin %100’üdür.” Bu söz o zamandan beri hiç aklımdan çıkmadı ve buna benzer bir konu ne zaman açılsa, kendini hatırlattı. Şunu fark etmemiz gerek ki, gençliğinde Blockchain ile ilgilenen ilk jenerasyon biziz ve üniversitelerdeki Blockchain kulüpleri, bu ilginin en belirgin sonuçlarıdır.
Bunlara ek olarak, sektörün geleceğini inşa edecek olan biz öğrenciler, birbirimizi fazlasıyla yakından tanıyoruz. Sürekli birbirimizle, kulüplerimiz ve projelerimiz hakkında konuşuyor, arkadaşlıklıklarımızı devam ettiriyoruz. Sadece sektörel çıkarlarımız için iletişim kurmuyoruz, birbirimizin gerçekten arkadaşı oluyoruz. Bunun öneminin elbette sadece okuyarak anlaşılacağını düşünmüyorum ancak şunu diyerek aklınızda bir şeyleri canlandırabilirim: Kimse “aklıma bir fikir geldi ama söylemeyeyim, belki çalarlar,” diye düşünmüyor. Tam aksine, birbirimize ait olan fikirleri geliştirdikçe, bundan mükemmel bir haz alıyoruz. Çünkü hepimiz, bu fikirlerin gelecekte bizim ‘işimiz’ olacağını ve 10 yıl sonra, birlikte bir ‘işe’ dönüşmesi için yeni fikirler geliştireceğimizi biliyoruz.
Kötü Niyetli Kurumlar
Bunları, sizlere Blockchain kulüplerinin aslında sanıldığından çok daha önemli olduğunu, potansiyellerini fark etmenize yardımcı olmak için anlattım. Tabii ki, bunu çoktan fark etmiş bazı kurumlar var, sayıları da zamanla artış göstermekte. Ancak ne yazık ki, hepsinin iyi niyetli olduğu konusunda bazı şüphelerim var.
Bu diyeceğimi, en çok Blockchain kulüplerinde yer alan arkadaşlarım anlayacaktır ama herkesin bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kulüpler olarak, herhangi bir etkinlik düzenlediğimizde ve bir kurumla iş birliği söz konusu olduğunda, sıkça duyduğumuz ve bizi son derece rahatsız eden iki farklı cümle var: “Sizlere hediye/ürün verebiliriz,” ve “Size konuşmacı desteği sağlarız.” Bu cümlelerin ikisine de ayrı ayrı değinmek istiyorum.
Gelişmekte olan kurumlar, kendi geleceklerini daha da güvence altına almak için potansiyel müşteri yetiştirme taktiğini uygularlar. Yani, birkaç yıl sonra faydalanacakları müşterilerin aklına erkenden girerler. Bu bir pazarlama stratejisidir ve buradaki hedef, bahsi geçecek örneğimiz için öğrencileridir.
Bu kurumların bazıları, Blockchain kulüplerini tamamen kitle etkileşim araçları olarak görüyorlar. Çıkarlarına uyacak, kulüpler tarafından organize edilen herhangi bir etkinlik bulduklarında, olması gerekenden daha düşük bir teklifle etkinliğin paydaşlarından biri olmaya çalışıyorlar.
Bunlardan biri, benim şahsen hiç etik bulmadığım hediye verme teklifleri. Herhangi bir etkinlik için bu düşüncede olan kurumlar, kulüplere “Etkinliğinizin sponsoru olalım, size 5 adet tişört verebiliriz,” gibi yukarıdan bakan bir teklifte bulunabiliyorlar. Evet, bu yaşanıyor.
Diğer bir örnek ise, bazı kurumların, kulüplerin konuşmacıları dahi ayarlayamayacağını düşündüklerinden dolayı, “Bizi sponsorunuz kabul edin, size konuşmacı bulalım,” demesi. Bu teklifleri fazlasıyla saygısızca buluyorum.
Ülkemizdeki Blockchain camiası, çok değerli isimlerden oluşuyor. Bu kişilerin çoğu, edindikleri bilgileri ve fikirleri olabildiğince yayma amacında olan iyi niyetli insanlar ve bu anlamda Blockchain kulüpleri ile zaten sürekli iletişim halindeler. Herhangi bir kulüp kendilerini bir etkinliğe davet ettiğinde, onlara ellerinden geldiğince zaman ayırmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla, bu tür bir yaklaşım sergileyen kurumların, sanki camiadaki isimler yeterince vakit ayırmıyormuş gibi, onları ikna etme karşılığında isimlerini yayma taleplerinde bulunmalarını hem kulüplere, hem de eğitmenlere saygısızlık olarak nitelendiriyorum.
Çözüm Nedir?
Blockchain kulüpleri, bu sektörün ülkemizdeki geleceğini şekillendirecek en büyük yapı taşıdır. Kulüplerimizin düzenleyeceği etkinlikler bir kenara, ortaya sundukları projelere veya start-up’lara dahi verimli sponsorlar bulması, emek ve zaman isteyen bir süreçtir.
Öncelikle bu noktada sektörün büyük kurumları devreye girmeli, desteklerini öğrencilere hissettirmelidir. Bu destek sağlanmalı ki, öğrenciler akıllarında kurdukları projelere hayat verebilsin, katma değer üretilebilsin ve sektörümüz genişlesin. Elimizde karmakarışık bir ip yumağı bulunmakta ve birinin, doğru ipi çekmeye başlaması gerek. Bu rolü büyük kurumların üstlenmesi, süreci en hızlı bir şekilde sonuca ulaştıracak hamle olur.
Kapanış
Blockchain kulüpleri, bu teknolojinin ülkemizde yayılmasına yönelik çalışmalar yapan, en hevesli öğrencilerin yuvasıdır. Dolayısıyla bu yuva beslenmeli, genişletilmeli ve bu kulüplere katılacak olan aday öğrencilerin heveslerine heves katılmalıdır. Tekrardan bir gerçeği hatırlatarak, yazıma son vermek istiyorum.
Gençler nüfusun %30’u olabilir ama geleceğin %100’üdür
