Bu hafta ve gelecek hafta uzun zamandır yazacağımı duyurduğum bir makaleyi iki parça halinde BTCHaber sayfalarında okuyacaksınız.
ABD son 100 yıl içinde ikinci defa bir ülkeye karşı soğuk savaş başlattığını duyurdu. Daha önce de 1947 yılında Rusya’ya karşı soğuk savaş başlatmış ve bunu öncelikle kendi dışişleri memurlarına daha sonra da dünyaya duyurmuştu.
Bir önceki duyurusunu yaparken The Long Telegram isimli meşhur döküman kullanılmıştı. Özet olarak hikaye şöyle: 1946 Şubatında Sovyetler Birliği lideri Stalin bir konuşma yapar. Bu konuşma ABD ve Batı basınında yankı bulur ancak tam olarak içeriği anlaşılamaz ve görüş ayrılıkları yaratır. Bunun üzerine 22 Şubat 1946’da Moskova’da maslahatgüzar(*) olarak görevli Sovyet uzmanı George Kennan merkezine şifreli bir mesaj yazar. 5000 kelimelik bu mesaj daha sonra Uzun Telgraf olarak anılacak, ünlü olacak ileride okullarda ders olarak okutulacaktır. Telgrafın içeriği, Stalin’in gerçek niyetleri ve kafa yapısı üzerinedir. 1947 yılında Kennan düşüncelerini Council on Foreign Relations isimli dergide “X” adıyla yani kendi ismini açıklamadan yayınlar. Ve bu makale ile ABD’nin Sovyetler Birliğini sınırları içinde kapsama politikası ve nihayetinde Soğuk Savaş adı verilen politika başlatılmış olur.
Bu sene başında Joe Biden seçilir seçilmez, dışişlerini ilgilendiren önemli yazıların yayınlandığı benzer bir dergi olan Atlantic Council’de yine Anonymous, yani yazarı isimsiz bir makale yayınlanarak doğrudan doğruya eski dökümana gönderme yapıldı. Bu defaki makalenin adı “The Longer Telegram” yani daha da uzun telgraf. Anladığınız gibi, 1946’da Kennan’ın yazdığı 5000 kelimelik uzun telgrafa atıf yapılarak bu seferkine “daha uzun telgraf” adı verilmiş, zira bu defa yazı 85 sayfa uzunlukta. Yazarının Çin’i iyi bilen eski bir dışişleri görevlisi olduğu belirtilmekte tanıtım yazısında.
Bol bol tehdit içeren daha uzun telgrafın derdi şu anki Çin Komünist Partisi yönetimi ve Başkan Xi Jinping. Yazı diyor ki: “Xi yönetimindeki Çin, Deng Xiaoping, Jiang Zemin ve Hu Jintao’nun aksine, artık statükocu bir güç değil, revizyonist bir güç haline geldi. Artık dünya çapında talepleri olan bir devlet oldu. Hızlı ilerleyen teknolojisi, ekonomik atılımları ve aşırı güçlenen ordusu ile ABD için ve dünya için bir tehdit haline geldi”.
Yazı, Trump döneminde de yani 2017’de, Çin’e karşı stratejik rekabet siyasetinin ilan edildiğini ancak uygulamada kaotik bir şekilde tutarsız davranışlar sergilendiğini, temelde, “stratejik rekabet”in operasyonel hale getirilerek kapsamlı bir strateji olarak uygulanması gerekirken, yapılanın doktriner bir tutum beyanı ile sınırlı kalmış olmasını eleştirmektedir. Yazıdan alıntı yapıyorum:
“Rahatsız edici gerçek şu ki, Çin uzun zamandır ABD’yi idare etmek için entegre bir iç stratejiye sahip ve şimdiye kadar bu strateji muazzam olmasa da makul bir başarıyla uygulandı. Buna karşılık, bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin meydan okumasıyla başa çıkmak için George Kennan’ın containment (sınırlama) adını verdiği fikir altında birleşik bir strateji uygulamış olan ABD’nin şimdiye kadar Çin ile ilgili hiçbir stratejisi yoktur. Bugüne dek bu durum ulusal sorumluluğun ihmali olmuştur”.
Döküman bugüne kadar ABD yönetiminin Çin ile ilgili kafasının karışık olduğunu ifade ettikten sonra, yeni bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği düşüncesini ortaya koyuyor. Dört temel konuda Çin’e karşı bir tür yeni nesil soğuk savaş başlatıldığı, gerekçeleriyle ve detaylarıyla anlatmakta. Bu dört temel konu: 1) Teknolojik atılımlar, 2) Doların rezerv statüsü, 3) askeri güç dengesi ve 4) hukukun üstünlüğü. ABD, açıkça bu dökümanla Çin’i suçluyor ve diyor ki, “Ey Çin, sen bu dört temel konuda beni zorluyorsun ve sana karşı tavır almama neden oluyorsun.”
Bizimle bu önemli dökümanının alakasına gelelim:
Ben bu sayfalarda yayınlanan haftalık yazılarımda genellikle blokzincir teknolojisi üzerine görüşlerimi ve gelecek beklentilerimi anlatıyorum, bilgiler eşliğinde yorumlarımı da aktarıyorum. Yani belirli bilgileri önden aktardıktan sonra bu bilgilerden geçen çizgiler çekip, nasıl bir şekil ortaya çıktığına bakmaya, dünya nereye gidiyor diye düşünmeye ve anlamaya çalışıyorum.
“Daha Uzun Telgraf” isimli önemli dökümanla ilgili de aynı şeyi yapacağım. Bu dökümandaki iki temel konu bizimle, yani Salı günleri yayınladığım köşe yazılarımın okurları ve Türkiye’deki blokzincir camiası ile direkt alakalı. Birinci kısım, teknoloji ile ilgili olanı, doğrudan chip yani yarı-iletken ve yonga teknolojilerini konu alıyor. Yapay zeka ve büyük veri gibi konularda da Çin’e gözdağı vermekle beraber asıl meselenin 5G ve yonga üretimi ile ilgili olduğu çok açık.
Bizi doğrudan ilgilendiren ikinci konu da doların dünyadaki rezerv para statüsünün Çin tarafından tehlikeye düşürüldüğü konusunda yapılan uyarı. Bildiğiniz gibi bu konu üzerinde de sık sık duruyorum, dahası BTC Haber’de yazan değerli arkadaşım Erkan Öz de bu konu üzerinde çok sayıda YouTube videosu ve makale yayınladı.
Önce, Daha Uzun Telgraf makalesinde ABD tarafından soğuk savaş başlatılmasına neden olan dört konudan bir diğerinin, yonga (chip) konusunun resmini çıkarabilmemiz için gereken data point’leri yani veri noktalarını listelemeye başlayayım:
Yonga konusunda bilmemiz gereken temel bilgiler:
1- Moore’s Law bir süredir çalışmaz oldu. (Bu konuda daha detaylı bilgi için Açık Kaynak Doktrini ve Blokzinciri başlıklı yazıma bakınız.
2- Yarı-iletken denilince aklınıza iki tür yonga gelmeli: Arabalarda bolca kullanılan ve sensör yani durum ölçer olarak kullanılan yongalar. Ve ikinci olarak ise CPU’lar, yani mikroişlemciler. İkincisi çok daha emek yoğun ve pahalı bir yonga türü. Halk arasında beyin denilen chip’ler işte bunlar.
3- Dünyada yonga üretiminde gelinen son nokta 5nm (nano-metre) boyutunda üretim ve bunu yapabilen iki ülke ve iki fabrika var: TSMC (Tayvan) ve Samsung (Kore). Dünyada chip üretiminde pazar dağılımında da ilk sırada TSMC şirketi bulunuyor. Apple tüm yongalarını bu arada yeni nesil M1 mikroişlemcilerini de bu şirkette ürettiriyor. Zaten Samsung rakibi, orada ürettiremez. (Bu konuda Haziran ayında daha detaylı bir yazı yazmıştım, oradaki bilgilere de bakabilirsiniz)
4- Intel bu dünyanın artık lideri değil, yaralı arslanı. Yaralarını yalayan Intel şu anda sağa sola saldırıp önemli şirket satın almaya çalışıyor ama bakalım hayatta kalabilecek mi arslan. Dünyada şu anda 1 milyar cep telefonu, laptop ve tablet içindeki yongalar, ARM isimli şirketin tasarımı olan kapalı bir RISC mimarisi üzerinde işlemekteler. Bunlar dünyadaki işlemci sayısının %99’unu oluşturmakta. Kalan %1 ise Intel’in x86 mimarisi üzerine inşa edilmiş yine komut seti açık kaynak olmayan yongalar. Dünyadaki tüm cloud’larda ise şu anda Intel x86 yongaları işlemekte. Ancak yaralı arslan Intel hızla kan kaybediyor ve 2030 yılında dünyada x86 mimarisinde mikroişlemci kalmayacağı öngörülüyor.
Gelecek haftaki yazımda bu konuya devam edeceğiz. Yongalar konusunda tüm veri noktalarını aktardıktan sonra doların rezerv para olarak kalması durumuna da değineceğiz. Ardından da Daha Uzun Telgraf dökümanının iki temel konu açısından yorumlanmasını bitireceğiz.
(*) Maslahatgüzar (Fransızca: Chargé d’affaires) çeşitli sebeplerden büyükelçi atanmayan veya atanamayan bir ülkeyle diplomatik ilişkileri yürütmek üzere görevlendirilen, veya misyon şefinin yokluğunda ona vekalet eden diplomattır.