Yarılanma Sonrası “Yapıbozum”

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 5 dk

Paylaş:

11 Mayıs akşamı saat 22.00 sularında yaklaşık 4 yıllık uzun bir bekleyiş sona erdi.

Network üzerinde 630.000 sayılı bloğun kazılması ile Bitcoin ekonomik modelinin temel taşlarından birisini oluşturan periyodik madenci ödül yarılanması gerçekleşti ve yaklaşık her 10 dakikada 1 üretilen Bitcoin adedi, son 4 yıldır 12.5 iken 6.25 rakamına revize oldu.

Ödül yarılanması Bitcoin ağı için yeni bir etkinlik değil. 2012 ve 2016 yıllarında tanık olunduğu üzere kodlanan ilk kurgu, ödül oranının belli periyodlarda yarı yarıya azaltılmasını şart koşuyor. Mekanizma 2140 yılında toplam 32 adet yarılanma etkinliği tamamlanmış olana kadar işlevselliğini sürdürecek.

Bu işlevselliğin bugüne kadar herhangi bir bozguna uğramadan korunuyor olmasına dair yapılan övgü dolu nitelemelere katılmamak mümkün değil.

Zira Bitcoin’i, finansal kolektif hafızada ilk sırada yer alan itibarı para anlayışından ayıran ve kısa sürede yüzbinler için bir fenomene dönüştüren özelliklerinden birisi networkün çimentosunu oluşturan 30.000 satırlık kod ve bu kodun yazıldığı niyete sadık şekilde uzun süredir işliyor olması.

Yarılanma meselesine dönelim ; Blok ödülü ağın güvenliği için kritik öneme sahip. Önümüzdeki yıllar içerisinde ödül oranı sıfıra yaklaştıkça networkün güvenliğini sağlamakla görevli olan madenciler için gelir kapısı network üzerinde gerçekleşen Bitcoin transferlerinden elde edilecek komisyonlar olacak.

11 Mayıs akşamında yaşanan yarılanma ile bu komisyonlar artık daha fazla önem taşımaya başladı. Bu yönü ile 3. yarılanma öncekilere kıyasla daha farklı. Zira komisyon gelirinin toplam madenci geliri içerisindeki payının artacağı bir döneme giriliyor ve madencilerin Bitcoin ağında kalmaya devam etmesi için ana motivasyon(blok ödülü) azalırken diğer teşvik (komisyonlar) artıyor olmalı.

Her Şey Yolunda mı?

Ne mutlu ki 11 Mayıs’tan bu yana görüntü tam da yukarıda tasvir edildiği şekilde ;

Ortalama işlem/transfer ücreti yaklaşık 1 USD seviyesinde iken 6 USD seviyesine kadar artmış ve madenci toplam geliri(ödül + komisyon) içerisinde komisyon gelirinin payı %20 seviyesine ulaşmış gözüküyor. %20’lik oran Ocak 2018 tarihinden bu yana görülen en yüksek figür.

Bahsi geçen artışın en önemli sebebi 11 Mayıs’ta gerçekleşen yarılanmayı hemen takiben hash rate madencilerin ağı terk etmesi itibarıyla %40’a yakın düşerken, planlı 20 Mayıs tarihinde gerçekleşen zorluk derecesindeki düşüşün sadece %6 seviyesinde kalması.

Diğer bir deyişle kazı zorluk derecesindeki değer değişimi, hash oranındaki düşüş oranının gerisinde kalmış durumda.

Bu veriden hareketle zorluk derecesinde yaşanacak (muhtemelen Haziran ayının ilk haftası) yeni değişimin %6’nın oldukça üzerinde gerçekleşmesini, bu tarihe kadar “bekleyen işlem havuzundaki”(mempool) yığılmaların kalıcı olmasını ve bunun sonucunda işlem ücretlerinin yüksek devam etmesini bekleyebiliriz.

Bu durumun Bitcoin’in bir “cüzi masraf karşılığında kişiden kişiye(P2P) değer/para transfer” aracı olma iddiası ile ters düşüyor ya da hash oranındaki düşüşün öngörülemez bir oranda ve zorluk değişiminden önce bir tarihte gerçekleşmesi sonucu ağın tıkanıyor olmasının belli yapısal konuları tartışmaya açacağını söylemek mümkün.

Orijinal denklemde gözden kaçırılmış ya da networkü olumsuz etkileyecek bir değişkenin varlığından bahseden cephelerin seslerini yükseltmeye başladığını söyleyebiliriz.

Ancak içerisinde bulunduğumuz ana odaklanıldığında oluşan kanaat odur ki yüksek ücretler bir süre Bitcoin transferlerinde “yeni normal” olabilir.

Temel Sorular

Diğer taraftan gerçekleşen yarılanmanın getirdiği / getireceği etkilerin öncekilerden farklı olduğunu ve artık madencilerin ana gelir kaynağının blok ödülü değil işlem ücreti olmaya başlayacağını söylemiştik.

Bu noktada da başka birtakım sorular akla geliyor ;

  • Madenci komisyon gelirinin toplam gelir içerisindeki artış hızı ne olmalı ki madencinin ağda kalmaya devam etme noktasındaki motivasyonu eksilmesin. Mevcut artış hızı tatmin edici mi ? Ya da madenci için tatmin edici ise dahi kullanıcı deneyimi nasıl şekillenecek.
  • Bitcoin fiyatının, madenci blok ödülünün üzerindeki direkt etkisi itibarıyla; fiyatın düşmesi halinde o vakte kadar ödül gelirini işlem ücreti geliri ile ikame edebilmiş olan madenciler daha karlı olduğu bilinen farklı zincirlere kalıcı şekilde geçiş yapacaklar mı?
  • Transfer ücretlerinin bir önceki döneme kıyasla yüksek seyretme ihtimalinin averaj kullanıcıyı “off-chain” (zincir dışı) transfer çözümlerine yöneltmesi mümkün mü? Mümkün ise bu çözümler her yönüyle (yalınlık, işlevsellik vb.) ne kadar hazır ?
  • On-chain (zincir içi) transferlerin sadece yüksek işlem ücretlerini ödeme noktasında itirazı olmayan hacimli işlem sahiplerince tercih edilecek olması, Bitcoin Core ekibinin 1 MB’lık blok boyutunu daha da küçültme niyeti ve averaj kullanıcının “Lightning” platformunu kullanmaya teşvik edilmesi ile birlikte okunduğunda ne kadar gerçekçi ?
  • Ethereum vb. platformlarda oluşturulabilen ve değeri 1 Bitcoin’e eşit fakat Bitcoin blokzincirinde dönemsel görülen hantallığa mahkum olmayan sentetik Bitcoin seçeneklerinde (wBTC vb.) görülen hacim artışı orta/uzun vadede Bitcoin için bir tehdit oluşturabilir mi ?

Önemli bir döneme girdiğimiz açık.

Tüm bu sorular yanıt beklerken Bitcoin’in madenci ve kullanıcının ilk tercihi olup olmayacağını birlikte gözlemleyeceğiz.

Ancak kriptoparanın gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde talep görüyor olmasının altında yatan sebep, bir değer saklama aracı olduğu kadar işlevselliktir de.

İşlevselliğin yitirildiği noktada ise oyun teorisi temelinde pazar dinamiklerinin devreye gireceği ve en ideal tercihi belirleyeceği akılda tutulmalıdır.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Fidelitas Lex

“Stablecoin’lerin yerine CBDC’leri kullanalım”

ABD Hazine Bakanlığı’nın geçtiğimiz Çarşamba günü yayımladığı rapora göre Bakanlık, stablecoin piyasasının büyümesinden endişe duyuyor. Özel olarak çıkarılan stablecoin’lerin eninde sonunda devlet destekli bir merkez bankası dijital parasıyla (CBDC) ikame edilmesi savunuluyor. ABD Hazine Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, “1800‘lerin sonlarında özel olarak çıkarılan ’wildcat’ para birimlerinin yerini devlet destekli merkezi para birimlerinin almasına benzer bir ...

Bağlantıyı kopyala