Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, kripto paralar hakkında bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada kripto paraların endişe kaynağı olduğu ve ilgili birimlerin bu konular hakkında incelemeler yaptıkları kaydedildi.
Açıklamanın ardından, Türkiye’deki kripto para topluluğunda büyük bir panik yaşandı. Açıklama çoğunlukla kripto paralar için vergi hazırlığı olarak değerlendirildi. Ancak bazı kesimler, açıklamayı son zamanlarda ana akım medyada da sıkça yer bulan, kripto para borsaları etrafında şekillenen kullanıcı şikayetleri nezdinde ele aldı ve borsalara bazı düzenlemeler getirilebileceği şeklinde yorumladı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın söz konusu açıklamasında ise şu ifadelere yer alıyordu:
“Kripto paralarla ilgili dünya genelinde oluşan kaygıları biz de paylaşıyoruz. Konuya ilişkin gelişmeler ve ülkemizdeki durum Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Bu çerçevede Bakan Yardımcımız başkanlığında; Merkez Bankası, BDDK, SPK ve ilgili diğer kurumlarla işbirliği halinde çalışmalar yürütülmektedir.”
Hazine ve Maliye Bakanlığı Basın Açıklaması pic.twitter.com/TlbVV0Zty3
— T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı (@HMBakanligi) March 1, 2021
Kripto para piyasası büyümeye devam ederken, birçok ülke kripto para düzenlemeleri üzerinde çalışıyor. ABD tartışmalı özel kripto para cüzdanı yasasını askıya alırken, Hindistan ise yasaklama ile düzenleme arasında gidip gelen bir takım çelişkili açıklamalar ile gündeme geliyor. Rusya, belirli bir miktarı aşan kripto para sahipliğini bildirme zorunluğu getirirken, Hong Kong küçük yatırımcıların işlem yapmasını yasaklayan bir düzenleme ile tartışma yarattı. Yerli kripto para topluluğunun önde gelen isimleri, dünya çapındaki bu düzenleme çalışmalarına da paralel olarak bir düzenleme gelebileceği ihtimalini dile getiriyordu.
Paribu sponsorluğunda gerçekleşen BTCHaber’in KriptoVeteran yayınının son bölümünde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın söz konusu kripto para açıklaması masaya yatırıldı. Türkiye’deki kripto para topluluğunun önde gelen isimleri olan Cemil Şinasi Türün, Erkan Öz, İsmail Hakkı Polat ve Ebru Güven, açıklama hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tanım Yapılmalı
İstanbul Blockchain Women’ın kurucularından olan ve uzun yıllar finans sektöründe çalışmalar yürüten Ebru Güven, öncelikle kripto paralara yönelik bir tanımlamanın yapılması gerektiğini söyledi: “Kripto para nedir? Para mı yoksa dijital bir varlık mı?”
Erkan Öz ve Cemil Şinasi Türün de öncelikle tanım yapılması gerektiğine dikkat çekti. Kripto para kavramının kategorize edilmesi gerektiğini söyleyen Türün, yakın zamanda devlet nezdinde bu türden tanımlamaların netleşeceğini belirtti.
İlk Düzenleme Borsalara Yönelik Olabilir
Güven, bu açıklama ışığında ilk düzenlemenin kripto para borsalarına yönelik olacağını düşünüyor. Bunun işleyişi değiştirmeyeceğine dikkat çeken Güven, verginin nasıl tahsil edileceğinin -beyan usulü mü stopaj kesintisi şeklinde mi yoksa kambiyo gider vergisi mi şeklinde- önemine dikkat çekti.
Türün de söz konusu vergilendirmenin uzun vadeli yatırımcıları koruyacak şekilde yapılmasını gerektiğinin altını çizdi.
Polat, devletin öncelikle yerel borsaları lisanslandırmayı planlıyor olabileceğini söyledi. Ona göre devlet, yerel borsalara lisans vererek bankacılık sistemi ile yerel borsalar arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirebilir. Polat, bu şekilde paranın sistemde kalmasının sağlanabileceğini belirtti. Ayrıca düşük vergilendirmenin Türkiye’yi dünya çapında bu alanda öne çıkarabileceğini ve şu anda en çok ihtiyaç duyulan sıcak para sorununa da çözüm olabileceğini kaydetti.
Öz de lisanslandırmanın önemine vurgu yaptı ve piyasa volatilitesi karşısında çöken borsaları hatırlatarak, lisanslandırmanın en önemli kısmını borsaların teknik standartları karşılaması olması gerektiğini belirtti. Makul vergi oranlarına vurgu yapan ve yüksek verginin paranın yurt dışına çıkmasına neden olabileceğini belirten Öz, borsaların mali tarafında çok fazla düzenleme olmayacağını düşündüğünü de ekledi.
Türün de borsaların teknik aksaklıkları hakkında Öz’ün söylediklerine katıldı ve son aylarda borsalara çok yoğun bir talep olduğunu ve ülkede böylesine bir talebi karşılayacak bir sistemin hiç yapılmadığını belirtti.
DeFi ve DEX’ler Nasıl Takip Edilecek?
Merkezi borsalarda yapılan işlemlerin yanı sıra merkeziyetsiz borsalarda yani DEX’lerde yapılan işlemler de olduğuna dikkat çeken Güven, “bunlar çok mümkün değil” şeklinde konuştu.
Türün de aynı konuya dikkat çekti ve DeFi’ın bu alanı düzenlemeyi komplike hale getirdiğini dile getirdi. Vatandaşların çok farklı kaynaklardan DeFi’a girip çıkabileceğini söyleyen, Türün bunların nasıl kaydedileceğinin muamma olduğunu söyledi.
Devlet, Bir Tasarruf Aracı Olarak Ele Alıyor
Öz, kripto para topluluğunun yasaklama kaygılarına atıfta bulunarak, Türkiye’nin İran ve Venezuela örneği var iken, aynı hatayı yapacağını düşünmediğini söyledi. Hükümete yakınlığı ile bilinen bir haber ajansının “al sat yapanlardan vergi alınacak ancak bir tasarruf olarak değerlendirenlerden vergi alınmayabilir” şeklinde bir haber yaptığını ve bunun devletin kripto paraları bir tasarruf aracı olarak gördüğüne işaret ettiğini söylüyor.
Satoshi’nin Olumlu Cümlelerle Tanıtılması Çok İyi
Öz ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıklamasının hemen ardından Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin Bitcoin’in anonim kurucusu Satoshi Nakamoto ve temel blokzinciri kavramlarının tanıtıldığı bir paylaşım yaptığını da hatırlattı. Bu hamleyi çok güzel bir cevap olarak nitelendiren Öz, “devletin öz aklı çok güzel çalışıyor” şeklinde konuştu.
Güven de devletin terminoloji ile başlamasının çok iyi olduğunu ve bunun bir adım sonrasının vatandaş değil kullanıcı olmamız olacağını söyledi. Güven, “kimlikler dijitalleşecek, belki kendi sistemimizi yaratacağız” ifadelerini kullandı.
Yayının tamamını aşağıdaki bağlantı üzerinden izleyebilirsiniz.
