31 Ağustos’ta Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, “Basına Bilgi Notu” iletiyor.
Şube: Mali Suçlarla Mücadele Şubesi
Suç: Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Paraya Eşit Sayılan Değerde Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık
Konu: Sahtecilik Suçları Büro Amirliği
Mali suçlarla mücadele şube müdürlüğümüzce ülke genelinde ve özellikle İstanbul ilinde yaptığımız çalışmalarda, basım yetkisi sadece Darphane Genel Müdürlüğünde bulunan fakat Cumhuriyet döneminden itibaren resmi olarak basımı durdurulan Reşat, Hamit altını ve Ata Lirası olarak adlandırılan ziynet altınların sahte olarak üretilmesi ve üretilen altınların Türkiye genelinde bulunan bir çok sayıda kuyumcu aracılığı ile piyasaya sürülmesi kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla örgütlü olarak paraya eşit sayılan değerde sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla ilgili, İstanbul (22 şüpheli 40 adres), İl dışı (Tekirdağ, Kahramanmaraş, Konya, Kütahya, Kayseri illerinde (7 şüpheli 15 adres) olmak üzere toplamda 29 şüpheliye ve 55 adrese 31.08.2021 günü saat 06:00’da eş zamanlı operasyon yapılmış, yapılan operasyon sonucu 18’i İstanbul, 6’sı il dışı olmak üzere toplam 24 şahıs yakalanmış, operasyonda yaklaşık 10.000 adet (On bin) Ata Lirası, Reşat altını, Hamit Altın (Yaklaşık piyasa değeri 50.000,000 TL (Elli milyon)) ile bunların basımında kullanılan çok sayıda kalıp mühür ve 6 adet ruhsatsız tabanca ele geçirilmiş olup, yakalanan 24 şüpheli şahsın işlemleri ve ele geçirilen altınlarla ilgili gerekli çalışmalar Mali Şuçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne devam etmektedir.
Bülten bu şekilde hazırlanmış!
Öncelikle başarı operasyon için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne teşekkür ederiz.
Kalpazan ve dolandırıcılara karşı yapılan bu tür operasyonlar, tüketici, kuyumculuk sektörü ve Türkiye’nin ticari itibarı açısından oldukça önemli.
Ancak bu bültenin içinde “Üretilen altınların Türkiye genelinde bulunan bir çok sayıda kuyumcu aracılığı ile piyasaya sürülmesi kapsamında” cümlesini sektör ve itibar açısından vahim olarak değerlendirdim.
Bu cümlede anlatılmak istenen anlatılamamış ve detay yok.
Bu cümle, kuyumculuk sektörünün itibarını zedeleyen bir cümledir ve kabul edilemez.
“Kuyumcuları dolandırmak suretiyle satış yapan dolandırıcılar “ denseydi daha isabetli olurdu.
Vatandaşı ve kuyumcuları hedef alan kalpazan ve dolandırıcılar, kuyumcuların sosyal medya hesaplarından fotoğrafları ve yaptığı işler an ve an paylaşılır, herkes gruptan birbirine haber verir.
Bu yıllardır böyledir.
Keşke kuyumcu esnafların bu gruplarına emniyet veya jandarma teşkilatı da dahil olsa, suç üstü yakalasa, esnafta rahatlasa.
Şikayet edilen yüzlerce kalpazan ve dolandırıcıların çoğu ceza almadan elini kollunu sallayarak karakol veya savcılık kapılarından çıkıp gidiyor.
Şahsım adına konuşayım, onlarca şikayet ettiklerimizden 1 tanesi bile ceza almadı.
Resmi evraklar ile ıspatlanır!
Yakından takip edenler yıllardır köşe yazılarımda ve sosyal medya hesaplarımda “Darphane, özel yasal mevzuat ile birlikte halkın talep ettiği sarrafiye grubu altınları ve 24 ayar gram altın basımı yapmalı “ dediğimi çok iyi bilir.
Bugün ne oldu da basımı yasak ancak satışı serbest olan reşat ve hamit altınlar üzerinden operasyon başladı?
Evet çok iyi anladınız “Basımı yasak, satışı sebest altınlardan” bahsediyorum.
Reşat ve Hamit altınlar, yıllardır atölyeler tarafından basılır, sektör tarafından da satılıyordu.
Türkiye’de hemen hemen herkesin eline Reşat veya Hamit altınlar geçmiş, alım-satım yapmıştır.
Artık işler değişti.
Operasyondan sonra tüm kuyumcular tezgahlarından reşat ve hamit altınlarını kaldırdı, çoğu hurdaya attı.
Atmayanlar da el altından tanıdıklarına satmaya devam eder.
Yani, karaborsa olur.
Kuyumcu, tezgahta malını hurdaya atıp kurtulurken fiziki yastık altı reşat ve hamit altını olanlar ne yapacak?
Piyasada yüzbinlerce reşat ve hamit altınlar ne olacak?
Alan mı, satan mı suçlu olacak?
Satan sattı, alan aldı.
Şimdi ne olacak?
Karaborsa piyasası mı oluşacak?
Bozdurmak isteyen vatandaşın ticareti istismar mı edilecek?
Yoksa elde mi kalacak?
Basımı yasak satışı serbest olan bu altınlar, bir anda “Yasak” muamelesi görmesinden önce Türkiye genelinde kuyumcular odasına bir tebliğ yapılması, süreli geri dönüşüm olması, piyasadan toplanması için süre belirlenmesi iyi olmazmıydı?
Kuyumcular Odaları, bu sürece neden sessiz kaldı?
Oda başkanlarının kuyumcu mağazaları yok mu?
Onlar alıp satmadı mı?
Çıkıp tüketicilere ve bu süreci başlatanlara bilgi veremezlermiydi?
Çözüm mü?
Bu işi çözene kadar mücadele edeceğim.
Basımı yasak olan altının satışı serbest olmamalıydı.
Olduysa ve birgün de yasak derseniz, üstte sıraladığım sorunlar başlar.
Burada farklı bir süreç işliyor.
Bu maksat birgün ortaya çıkar.
Hadi hayırlısı…
İyi tatiller dilerim.
