Paribu ana sponsorluğunda başladığımız İstanbul Blockchain Women Röportajları, Phaida Ventures Kurucusu Didem Gordon ile gerçekleştirilen söyleşi ile devam ediyor.
Profesyonel finans kariyerinizin ardından bambaşka bir alanda sizi girişimci olarak görüyoruz. Bu yolculuk nasıl başladı, paylaşabilir misiniz?
Aslında bambaşka bir alanda olduğumu söyleyemem, 1990’dan beri finans sektöründeyim ve analist olarak başlayan ve yatırım bankacılığı ve fon yönetimi alanlarında uzmanlaştığım kariyer yolculuğuma, son 3 yıldır startup ekosisteminde devam ediyorum. Finans kariyerimde elde ettiğim birikim ve deneyimimi, inovasyon, teknoloji, girişimcilik konularına olan ilgim, öğrenerek sürekli gelişme isteğim ve girişimcilik ruhumun da bir araya gelmesi ile 2 yıl önce Phaida Ventures‘ı kurdum. Dünya ve insanlığa olumlu etki yaratmayı hedefleyen girişimlerin yatırım yapılabilir hale gelmesine, büyümesine katkıda bulunmak amacıyla kurduğum Phaida’da 30 yıllık deneyimimi, bilgimi daha sonra, aynı hedeflere sahip ve alanlarında değerli uzmanlıklara sahip arkadaşlarım Simin Gerards ve Can Örüç ile Phaida çatısı altında birleştirdik. Ekibimizde proje bazında destek aldığımız, işbirliği yaptığımız başka kişi ve kurumlar da var. Çalışmalarımıza büyük bir heyecanla, start-up’lara erken dönemden başlayan ve fonlamaya kadar uzanan geniş bir yelpazede danışmanlık veriyor, zaman zaman da yatırımcı olarak destek veriyoruz. Aynı zamanda girişim fonları, melek yatırımcılar, bireysel yatırımcılardan oluşan network’ümüzle çeşitli alanlarda çalışmalar yapıyoruz.
Kurucusu olduğunuz Phaida Ventures çatısı altında, özellikle ‘impact’ odaklı start-up’lara ve şirketlere danışmanlık verdiğinizi takip ediyoruz. Bu bağlamda, hem vakıf kurucularından hem de iş geliştirme alanında danışmanlık vermekte olduğunuz Threefold’u bize kısaca anlatabilir misiniz? Otonom internet ve bulut teknolojisine, blokzincir katkısı ile insanlığın internete tüm dünyada ve ekonomik olarak eşit erişim haklarından biri olan dağınık internet altyapısı fikri nasıl doğdu ve neden böyle bir girişimde yer almak istediniz?
ThreeFold gerçekten çok büyük bir vizyona dayalı bir oluşum. Yaklaşık 3 yıldır kar amacı gütmeyen ThreeFold Foundation ve Kasım 2018’den bugüne de merkezi Belçika’da olan Threefold Tech ile yapılandı. Kurucusu Kristof de Spiegeleer hem ciddi bir teknoloji girişimcisi hem de bir humanist. Kendisi, ICT (Information Communication Technologies) sektöründe, son 15 yıl içinde çok değerli girişimler başlatıp büyütüp dev IT şirketlerine satarak 6 başarılı çıkış gerçekleştiren bir mühendis. Ekip arkadaşlarıyla birlikte uzun zamandır geliştirdikleri teknolojileri, bu kez blockchain teknolojisini bir araç olarak kullanarak dünyaya ve insanlığa olumlu bir katkı sağlamak amacıyla “yeni bir internet” tasarımı ile ThreeFold içinde yapılandırmaya başlamışlardı. Ana hedefi, teknoloji ile dünyaya ve insanlığa fayda sağlamak olan bu proje beni çok heyecanlandırdı. Güvenli, ucuz, erişilebilir, çok daha az enerji tüketen, merkezi olmayan bir altyapıya sahip olan bu yeni internet vizyonu, dijital dünyanın faydalarından yararlanmak için büyük dezavantajı olan bölgeler, ve kitleler için büyük bir problemi çözüyor. Phaida ile yapmak istediklerimle mükemmel bir şekilde örtüştüğünden, ThreeFold Foundation’ın kurucularından bir oldum.
Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusunun neredeyse yarısının internete erişimi yok. Geleceği şekillendireceğine inanılan gelişmekte olan teknolojilere erişim ise internet ile mümkün olabiliyor. Bu konuda Jeff Bezos, Elon Musk gibi büyük teknoloji önderlerinin de farklı girişimleri olduğunu görüyoruz. Özellikle uydu filoları ile internetin tüm dünyada rahatlıkla erişilmesini sağlamaya yönelik girişimler bunlar. Bu anlamda, önümüzde teknolojik olarak nasıl kırılımlar beklemektesiniz, ve bu değişimde Threefold ve benzeri şirketlerin nasıl bir yön izlemesini beklersiniz?
Internetin daha ucuz ve erişilebilir olması, bireysel dijital yaşamımızda verilerimizin güvenliği ve bir ürün haline gelmememiz – yani bireye ve bireyin öz bilgisine saygı- ve teknolojik gelişimin yerküre kaynaklarını gözeterek kullanması son derece önemli konu başlıkları. Nesnelerin interneti, sürücüsüz taşıtlar, yapay zeka, kripto dünyası gibi yenilikler, halihazırda merkezi bir şekilde yerleşik geleneksel veri merkezlerinin hem veri saklama hem de hesaplama (compute) kapasitelerinin yetmeyeceğini ortaya koydu. Bu nedenle de trend, artık decentralization – verinizin ve internet üzerinden kullandığımız teknolojilerin barındırıldığı veri merkezleri bize daha yakın olmak zorunda kalacak ki verimli bir şekilde kullanılabilsin bu teknolojiler. Dolayısıyla, doğal olarak yeni teknolojilerin – dağınık ve merkezi olmayan bir altyapı üzerinde büyümesini bekliyorum. Evet çok farklı ve değerli girişimler var. ThreeFold, yeni internet için gerekli tüm altyapıyı, kullanıcıya ve teknoloji geliştirenlere yakın, bir teknik altyapı üzerinde, blockchain teknolojisini de kullanarak nötr, güvenli, ve sınırsız olarak büyüyebilecek bir teknoloji olarak geliştirdi. Yakın gelecekte, dünya ve insanlığı olumlu ve sürdürülebilir bir amaç güden teknolojilerin yönlendireceğini, yeni nesillerin bu konuda bilinç ve kararlılık ile hareket ederek seçimlerini yapacaklarını düşünüyorum. Keza son dönemde gerek kurumsal gerek yatırımcı hedeflerinde de ‘impact’ ön plana geçmiş ve ivmelenmiş olması bunun en belirgin göstergelerinden biridir.
Son dönemlerde birçok projenin çıkış söylemi olarak finansal katılımın tabana yayılması, bankasızların bankalandırılması gibi dezavantajlı kesimleri odağına alan bir çok girişim karşımıza çıkıyor. Bunun gerçekleşebilmesi için internet erişiminin de adaletli dağılım ve ekonomik olması gerekiyor. Threefold bu kesimlere nasıl ulaşacak, nasıl bir strateji izliyor?
Öncelikle şöyle bir örnek vermek isterim : Bugün ben, bir çok dijital kimliğe sahibim; facebook ve instagram için bir kimliğim, google ve google aplikasyonları için başka bir kimliğim, telegram daha başka bir dijital kişiyim. Verim üzerinde kontrolüm çok sınırlı, kişisel verimin, ve tercihlerimin, nerede ve nasıl kullanıldığı ve bunlardan fayda kazanıldığı konusunda ise çok, çok az kontrolüm var. En popüler örneği, The Great Hack, izlemişsinizdir. Dolayısıyla, kendi dijital yaşamımda egemenliğim yok. Bu, günümüzde dünyada en çok tartışılan konulardan bir haline geliyor. Finansal katılımı geliştirebilmek için, blockchain in kullanıldığı çok sayıda girişim ve proje görüyoruz. Internet erişimi, maliyeti, bunlar tabii ki çok önemli. ThreeFold teknolojisinin ilk ve en büyük kullanımı olan ThreeFold Network bunu sağlamak amacıyla oluşturuldu. ThreeFold Network, nötr ve peer to peer bir data depolama ve hesaplama kapasitesi, dünyada tek örnek, bahsettiğim yeni internetin altyapısı. 40.000.000 GB’dan büyük ve 15.000 CPU core a sahip ve bugün dünyada 21 ülkede live. Network, kişiler veya grupların bu kapasiteyi kendi mekanlarında kurmaları ve ThreeFold software ini yüklemeleri ile hayata geçiyor.
İstanbul Blockchain Women topluluğunun ilk meet-up konuğu olarak sizi Mayıs 2019’da ağırlamıştık. Topluluğumuz o günden bu yana büyümeye ve insanlığın iyiliği, cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği konusunda çalışmaya gayret ediyor. Bu noktada Phaida Ventures şapkanız ile bizlere önerileriniz ne olur? Özellikle yurtdışındaki oluşumlarla da yakın çalışan birisi olarak Türk start-up ve impact ekosisteminin gelişmesi için görüş ve önerileriniz neler olur?
Istanbul Blockchain Women topluluğunun paylaşımlarını takip ediyorum ve çok başarılı bir oluşum başlattınız, sizi içtenlikle tebrik ederim. Blockchain’in değindiğiniz eşitlik örnekleri üzerindeki uygulamalarının, bu alanlarda yeni girişimlerin büyümesine belki küresel işbirliklerini de içinize katarak daha büyük bir ivme katabilirsiniz. Üniversiteler (Türkiye ve Yabancı), Türkiye’de geliştirilen blockchain projelerinin başarılı olması için ekosisteme destek verecek farklı işbirlikleri de geliştirilebilir.
Genç girişimcilere ve yatırımcılara kapılarını açarak büyümek isteyen şirketlere önerileriniz neler olur? Genel hatları ile aktarabilir misiniz? Özellikle Türkiye’de ve global piyasalarda girişim sermayesine erişim konusunda deneyim ve network’e sahip olan bir kişi olarak destek almaları gereken en önemli noktaları özetleyebilir misiniz?
Bir çok faktör var ama başarılı girişimlerin bazı ortak noktaları da bulunuyor tabi; kurucuların girişimlerine %100 odaklanması, takımın uyumlu çalışması, zaten başlangıç noktası. Ürün veya hizmetin pazara, ihtiyaca uygun olması, veya status ko değiştirilecek ise girişimin nasıl scale up edeceğinin iyi tasarlanması, çözümün kullanılabilirliğinin doğru ölçümlenmesi, bunu desteklemek için de test aşamasında küçük ama pazarı yansıtan ortamlarda POC yapılması ve geri bildirime değer verilmesi gibi önemli faktörler var. Büyüme stratejisinin net ve iyi modellenmiş olması başka bir deyişle sağlam bir iş modeli, rekabet ve girişimi etkileyecek trendler hakkında farkındalık, yolculuk esnasında ortaya çıkabilecek ve çözümlerini etkileyebilecek her gelişmenin (teknoloji, hukuki, altyapılar, vs) takibi, çevik bir yapı, alınan yatırımların, kaynakların doğru kullanılması, operasyonel, teknik ve finansal planlamaya bir bütün olarak yaklaşılması gibi konuları da önemli buluyorum. Girişimcilerin destek alabilecekleri belli başlı konular ise iş ve gelir modeli oluşturma, pazara girme ve scale up stratejisi, kamuoyu yaratma, ve fonlama planlaması ve süreci.