Bitcoin, 2025, 3 Trilyon Dolar Piyasa Değeri?

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 10 dk

Paylaş:

Kripto para dünyasında 2020, önemli gelişmeler arasında Defi uygulamalarının kuşkusuz başı çektiği, diğer taraftan da uluslararası büyük kurumsal yatırımcıların kripto paralara duydukları ilginin ve yatırım hevesinin artmaya başladığının gözlemlendiği bir yıl olarak yerini alacak. Merkezi kripto para borsalarının gelişimi ve iş faaliyeti alanları, eğitimden, teknoloji, hukuk, yatırım/finans hizmetlerine kadar kripto ekosisteminin farklı kollarında olan şirketlerin artması da kurumsal yatırımcıların sisteme katılmalarını kolaylaştıran etkenlerden sayılır.

Kurumsal yatırımcıların sisteme katılmaları kripto paraların küresel olarak benimsenmesi ve yaygınlaşması adına çoğunlukla olumlu değerlendirilse de, yeni bir küresel finans düzenine ulaşmada bu gidişatı doğru görmeyen kesimler de var. Bitmeyecek bir tartışma gibi görünen bu konu bir tarafta dururken, kurumsal yatırımcı için kripto paraların kapısı bir kere açılmış gibi duruyor öyle ki artık araştırma raporlarında alışık olunan “kurumsal yatırımcı Bitcoin’e hazır mı” yerine asıl “Bitcoin kurumsal yatırımcıya hazır mı” sorusu değerlendiriliyor.

Coinmetrics ile Ark Invest şirketinin hazırlayıp eylül ayında teknik dokümanını sunduğu “Yatırım Olarak Bitcoin” adlı raporda, Bitcoin’in piyasa değerinin 2025’de 3 trilyon dolara ulaşabileceği öngörülmüş. Ark Invest 2015’den beri bitcoinle ilgilendiklerini ve bu analizin daha evvelden yayınladıkları, Bitcoin’in özgün yapısından ve geleneksel bir varlık sınıfına ait olmadığından bahsettikleri çalışmanın ikinci kısmı olduğunu belirtmiş. Uzun vadede Bitcoin’in değerine dair yaptıkları tahminler iddialı ve her analiz gibi belli varsayımlar üzerine kurulmuş.

Çalışma bir anlamda kurumsal yatırımcılara bir çağrı çünkü analizin özünde “sunduğu fırsatlar ve değer kazanma potansiyeli nedeniyle Bitcoin’e portföylerde yer verilmeli” vurgusu var. Bu fırsatlar ve potansiyel nedir, Bitcoin piyasası neden, nasıl büyüyebilir, riskler var mıdır? Analizde bu soruların cevapları tahmin edilmeye çalışılmış ve dikkat çeken başlıklar şöyle:

Bitcoin’in Sunduğu Fırsatlar

On yıllık kısa geçmişine rağmen sağladığı yıllık pozitif getirilerin Bitcoin’in değer artış potansiyelini yansıtmasıyla ve aşağıda açıklanan, piyasa açısından kıymetli dört fırsatla birlikte Bitcoin’in 2025’de 3 trilyon dolar piyasa değerine ulaşacağı öngörülmüş.

btc1 1

btc 2

* Küresel Takas Ağı: Bitcoinin, finansal aracılar arasında büyük meblağlı işlemleri yapabilecek şekilde geliştiğinde bankalar/işletmeler için küresel bir takas sistemi olabileceği öngörülmüş. Economics of Bitcoin as a Settlement Network çalışmasına atıf yapılarak Bitcoin ağının, 850 bankanın oluşturduğu küresel bir ağda her bir bankayla günde bir takas işlemi yapabileceği belirtilmiş. Sadece ABD’de 14,7 trilyon dolara varan tevdiatların bankalar arasında 1,3 katrilyon dolarlık takas hacmi yarattığı sistemde, aynı hızda büyüdüğü varsayılan bu hacmin %10’u yakalansa Bitcoin ağının 200 milyardan 1,5 trilyon dolara çıkması mümkün olarak hesaplanmış.

* Varlıklara El Koyulmasına Karşı Bitcoin Koruması: Bitcoin’in sağladığı bireysel egemenlik özelliğinin mülkiyet haklarının tanınmadığı bölgeler için önemli olduğu ve doğru anahtar yönetimleriyle bitcoine el koyulamayacağı düşünülüyor. Ancak rejimlerin herhangi bir sebeple (fiat para enflasyonu vs) varlıklara el koyma ihtimali küresel olarak ortalama %5 olursa, bunun Bitcoin’in piyasa değerini 2,5 trilyon dolara çıkaracağı öngörülmüş.

* Dijital Altın Bitcoin: Dijital ekonomiye geçişte Bitcoin’in küresel bir değer saklama aracı olan altının yerini zorlayabileceğine çünkü altının tasarruf/yatırım fonksiyonu olsa da değişim aracı ve hesap birimi olarak kullanılmasının limitli olduğuna dikkat çekilmiş. Dolayısıyla sınırlı arz, bölünebilirlik, transfer edilebilirlik, doğrulanabilirlik gibi artı özellikleri nedeniyle dijital altın da denebilecek Bitcoin’in fiziksel altın piyasasından %10 pay alma durumunda piyasa değerinin 1 trilyon dolara çıkabileceği tahmin edilmiş.

* Gelişen Piyasalarda Paranın Dolaşımdan Çıkmasında Bitcoinin Bir Katalizör Olması: Yüksek enflasyon zamanlarında para otoritesine güvenin kalmaması insanları tipik olarak altınla –şimdi de- Bitcoinle korunmaya teşvik etmekte. Sermaye kontrolü söz konusu olmadığı için Bitcoin’in bu gelişen ülkelerde önemli bir tasarruf aracı olabileceği hatta işletmelerin fiat para yerine bitcoinle ödeme isteyebileceği düşünülmüş. Sonuçta Bitcoin’in henüz bütün bir ekonomiye hizmet verecek kadar evrilmediği kabul ediliyor ancak altyapısının ulaştığı kitle büyüdükçe bu piyasalarda bitcoine talebin artacağı öngörülüyor.  Dört büyük fiat para hariç olmak üzere (dolar, euro, yen, yuan) küresel para tabanının %5’ini yakalayan bir bitcoinin piyasa değerinin bu seferde 1,2 trilyon dolara kadar ulaşabileceği hesaplanmış.

(raporun orijinalinde bu bölümde yer alan hipotetik hesaplamalara ait grafikler mevcut)

Bitcoin Portföylerde Stratejik Bir Varlık Olarak Yer Alabilir mi?

Bu bölümde yatırımcıları en çok ürküten konulardan biri olan Bitcoin’in volatilite sorunu incelenmiş ve buna rağmen,  geleneksel kurallara bağlı olmayan yapısı ve genellikle de diğer varlık sınıflarıyla korelasyonu olmaması nedeniyle, iyi çeşitlendirilmiş portföylerin bir kısmının Bitcoin’e tahsis edilmesi gerektiği sonucuna varılmış; çünkü böylece, bitcoinle geleneksel varlık sınıfları arasında bulunan düşük korelasyonun, hem sistematik olmayan, kendine has riskleri hem de genel volatiliteyi düşüreceği ve riske göre ayarlanmış getiriyi arttıracağı düşünülmüş. Detaylar şöyle:

Mayıs 2010 – Haziran 2020 arasındaki 10 yılık dönemde bitcoin ve diğer 9 varlık arasındaki 90 günlük korelasyonlar analiz edilmiş. Karşılaştırılan diğer varlıklar S&P 500, Altın, Petrol, Tahvil, Gelişmekte olan ülke paraları, Emlak, Bank of America, Apple ve Tesla.

btc 3

btc 4

Grafiklerde gösterildiği gibi bitcoinin geleneksel varlık sınıfları ve farklı hisse senetleriyle korelasyonu düşük. Korelasyonlar çoğunlukla -0,2 ile 0,2 aralığında (pandemi başı zamanlar hariç). Pandemi tarzı şokların haricinde adaptasyon arttıkça korelasyonun iyice sıfıra yakınlaşacağı tahmin ediliyor; ayrıca Bitcoin’in geleneksel varlık sınıflarına kıyasla istikrarlı bir şekilde düşük korelasyonu olan tek varlık olduğuna dikkat çekilmiş (Fig.10).

Bitcoinin Likidite Ve Hacim Profili Kurumsal Fon Akışını Destekleyebilir mi?

Alıcı taraftaki kurumsal yatırımcılar, kripto para piyasası yapısının büyük meblağlı sermaye tahsisini karşılayabilecek olgunlukta olup olmadığına, satıcı taraftakiler de değişik ürün ve servisleri bu alıcılara sunmak istediklerinden pazarın derinliğine bakmak isterler. O yüzden bu bölümde iki önemli faktör, hacim ve likidite analiz edilmiş.

İşlem Hacmi:

Farklı yollarla toplanıp bir araya getirildiğinde bitcoinin işlem hacmi günlük 200 milyon dolarla 12,4 milyar dolar aralığında tahmin edilmiş. Şöyle bir durum analizi yapılmış: Yeni sermaye tahsis edecek alım taraflı bir kurum için en uygun olarak majör borsalardaki ABD doları piyasaları düşünülmüş. Günlük 200 milyon dolarlık işlem hacmi durumunda, hacmin %10’uyla sınırlı bir alıcı taraf kurumu, günlük yaklaşık 20 milyon dolara kadar açılabilir. Şekilde görüldüğü gibi bu hacme sırasıyla majör fiat paralar, stablecoinler, kripto para birimleri ve türevler eklenmiş ve son dilimde Bitcoin’in günlük işlem hacmi 12,4 milyar dolara kadar çıkabilmiş; bu da kurumlar için %10 limit dahilinde 1,2 milyar dolarlık fırsat olarak yorumlanmış.

btc 5

Başka bir perspektifte, Bitcoin’in spot hacminin diğer varlık sınıflarınınkiyle illüstrasyonu yapılmış.

btc 6

3 milyar dolarlık işlem hacmiyle ABD hisse senedi spot piyasalarının yanında oldukça küçük kalan Bitcoin spot piyasasını bir varlık sınıfıyla kıyaslamak yerine large-cap bir hisse senediyle kıyaslamanın daha uygun olabileceği düşünülmüş. Sonuçta büyük kurumsal fonlar yeni bir varlık sınıfına fon ayırmaktansa alternatif bir varlık olarak Bitcoin’e yatırım yapmayı düşünebilirler, (Bitcoin’in spot işlem hacmi Netflix ve Google’dan fazla, Amazon ve Facebook’dan düşük) şeklinde yorum yapılmış.

btc 7

Yukarıdaki analizde ise  bitcoinin işlem hacminin  exponensiyel büyümekte olduğu ve  2013’den beri  yıllık %215 oranında artmakta olduğu gösterilmiş; buna göre bu büyüme oranıyla Bitcoin’in günlük hacminin, 4 seneden daha az bir zamanda ABD hisse senedi piyasası hacmini, 5 yıldan az sürede de ABD tahvil piyasası hacmini geçeceğini öngörmüşler.

Likidite:

Varlık tahsisinde likidite önemli çünkü alıcı taraf işlem maliyetini ve kapasiteyi tahmin edebilmek için spread (alış-satış farkı) ve hacim verisiyle, satıcı taraf da likidite sağlaması karşılığındaki risk-getiri düzeyini ölçmeyle ilgilenir. Analizde, bitcoin/dolar piyasasında büyük borsalarda (Örn. Coinbase) spreadlerin %0,0001’e kadar düşebildiğine ve bir ABD hissesinde bunun ortalama olarak %0,035 olduğuna dikkat çekilmiş;  yani Bitcoin daha likit olabiliyor. Ancak burada Bitcoin-dolar spreadlerinin likiditeyi ölçmede tick hesapları gibi bazı faktörler nedeniyle hisse senetlerininkiyle kıyaslandığında yanıltıcı olabileceği, ayrıca farklı borsalarda farklı komisyon yapılarının analizi zorlaştırdığı da belirtilmiş.

Portföyde Bitcoin’e Yer Vermek

Markowitz’in Modern Portföy Teorisi riske göre beklenen getiriyi maksimize edecek portföy kurmayla ilgilidir. Sharpe rasyosu da riske göre ayarlanmış getiriyi hesaplamak için kullanılan bir araçtır. Modern portföy teorisi özetle düşük korelasyonlu varlıkları çeşitlendirilmiş bir portföye eklemekle getiriden ödün vermeden portföy riskinin azalabileceğini söyler.

Bu teoriye göre yapılan modellemelerde 3 aylık ABD hazine bonosu faiz oranı risksiz oran olarak kullanılmış ve geçmiş on yıldaki günlük getirilere dayanarak farklı varlıklardan (hisse senedi, tahvil, altın, emtia vb.) oluşan bir milyon portföy simülasyonu yapılmış. Bu portföylerin %1 kadarı bitcoine yatırılmış ve beş senelik bir dilimde farklı modellemelerle portföy optimizasyonları hesaplanmış. Analiz sonuçlarına göre volatiliteyi minimum tutmak isteyen yatırımcıların %0,03-%1,28 aralığında,  alınan riske göre getiriyi maksimize etmek isteyenlerin ise %4,8- %25,78 aralığında Bitcoin’e yatırım yapabilecekleri bulunmuş.

Kurumsal Yatırımcı İçin Riskler?

Saklama Hizmeti: Bitcoin’in nasıl saklanacağı konusu özellikle kurumsal yatırımcılar için zor bir konu; güvenlik ihlalleri nedeniyle oluşmuş ve oluşabilecek kayıplar ve emanetle ilgili yasal zorunluluklar yüzünden yatırımcıların çözümleri iyi anlamaları gerektiği vurgulanıyor.  Örnek olarak SEC’in saklama kuralının, şirketleri, Bitcoin’lerin saklanmasında ful hizmet veren 3. Taraf çözümlerini benimsemek zorunda bırakması gösteriliyor.

Regülâsyonlar: Kurumsal yatırımcı için regülâsyonların varlığından ziyade, izinsiz ve coğrafi olarak bağımsız çalışması nedeniyle her ülkenin bitcoine farklı yaklaşması bir risk olarak görülüyor. Otoriteler halen Bitcoin’in regüle edilmesi gerekliliğini ve nasıl edilebileceğini sorgulamaktalar. Örneğin Bitcoin’in ABD’de hisse senetleriyle emtia arasındaki düzenlemelerde sıkışmış durumda olması; SEC’in henüz Bitcoin’e yönelik özel politikalar üretmediği anlatılıyor. FDIC sigortası ve mudilerin resmi hakları da olmadığından bitcoinin altyapısının regüle edilmemiş bir yapı olduğu belirtiliyor. Ancak rapora göre kurumsal yatırımcılar bu düzenleme belirsizliğinin yarattığı boşluğu sermayeye çevirebilirler; nihayetinde bitcoin ve Bitcoin blokzinciri kalıcı olduğu ve otoriteler bir şekilde düzenleme çözümlerini keşfedecekleri için.

Ve Aşırı Kurumsallaşma: Ekosistemin gelişmesi için kurumsal yatırımcıların katılması çoğunlukla olumlu görülürken çalışmada böyle bir başlığın risk faktörü olarak kullanılması ironik durmakta. İlginç olarak, aşırı kurumsal adaptasyon ile Bitcoin’i değerli kılan ana prensiplerin (küresellik, serbest değiş-tokuş, servet korunması gibi) birbirini dışlayan unsurlar olduğunu düşündüklerini belirtmişler. Bugün 4 milyondan fazla Bitcoin’in (dolaşımdaki arzın %22si) merkezi saklama çözümlerinde tutulduğu hatırlatılmış; ve kurumlar saklama konusunda 3. Taraf hizmetlerini kullanmak zorunda olduklarından, bu durumun bir iki güvenilir tarafın piyasaya hâkim olup bir çeşit emanetçi banka katmanı oluşturmasıyla sonuçlanabileceğine dikkat çekilmiş.

Uzun Vadede Beklentiler

Pandeminin yarattığı makroekonomik koşullar sonucundaki getiri arayışı, Bitcoin’in soyut/somut hangi güçle desteklenirse desteklensin piyasalarda gittikçe daha fazla kabul gören bir varlık sınıfı haline gelmesi, özel sektörün büyük finans şirketlerinin (bk.PayPal)  sisteme dahil olması ve otoritelerin regülasyon hazırlıkları, bakıldığında kurumsal yatırımcının başta bitcoin olmak üzere kripto paralara yatırım ilgisi anlamında uygun zemin oluşturan etmenler; rakamsal tahminlerin büyüklüğüne odaklanmaktan çok, bu pozitif beklentinin uzun vadede kripto paraların küresel olarak benimsenmesine ve yeni bir finansal sistem oluşacaksa buraya ne gibi sonuçlar veya ayrışmalar getireceğini izlemek ilginç olacaktır.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Didem Kurunç

Bitcoin’de zirve takibi coşkusu ETF’lere yansıdı

Bitcoin fiyatının 73 bin 600 dolara kadar yükselmesiyle birlikte spot ETF’lerde son ayların rekor rakamları kaydedildi. BlackRock’ın ihraç ettiği iShares Bitcoin Trust (IBIT) fonu 29 Ekim’de 3,35 milyar dolar işlem hacmi kaydederek altı ayın rekorunu kırdı. Analistler, işlem hacmindeki artışın spot piyasadaki BTC fiyatının eski zirvesini ziyaret etmesiyle ilişkilendiriyor. An itibarıyla 72 bin 300 dolardan ...

Bağlantıyı kopyala