Basel Bankacılık Gözetim Komitesi, bankacılık gözetim ve denetiminde uluslararası iş birliğini sağlamak amacıyla G-10 ülkeleri merkez bankaları guvernörleri tarafından, 1974 yılının Aralık ayında “Bankacılık Düzenleme ve Denetim Uygulamaları Komitesi” adıyla oluşturuldu.
Basel II’nin metni geliştirilerek standartları oluşturulmuş ancak 2008’de ortaya çıkan küresel krizler, Basel ||’in sorgulanmasına neden olmuştu.
Ondan sebep Basel III kriterlerinin gerekliliği günde gelmiş ve taslak hazırlanmıştır.
12.09.2010 tarihinde Merkez Bankası Başkanları ve Denetim Otoritesi Başkanları Toplantısı’nda kabul edilerek uygulama kararı alınmıştır.
Basel I, Basel II ve Basel III uygulamaları, birbirinden bağımsızdır.
Bankaların sermaye artırım zorunluluğu daha fazla olacağından, uygulama ilerledikçe sermaye artırımının da artacağını düşünmekteyim.
Küresel ekonomik kriz ve manipülasyon şoklarını göz önünde bulundurduğumuzda sermaye güçlendirme zorunluluğu olan bankaları fiziki altın ve gümüş talebini artıracağından şüphem yok.
Özellikle 2008’den sonra en büyük krizi pandemi sürecinde yaşayan finans piyasalar, kaldıraç piyasasında gelebilecek risklere karşı da ekstra bir tedbir almak zorunda kalabilir.
Basel III ile bankacılık-finans sisteminin finansal ve ekonomik şoklara karşı direncin artırılması, risk yönetimi uygulamalarının geliştirilmesi, kurumsal yönetimin etkinleştirilmesi, bankaların açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendirme özelliklerinin artırılması amaçlanıyor.
2008’de yaşanan krizde Türkiye, OECD ülkeleri arasında da bankacılık sektöründe kamunun sermaye desteğine gereksimi olmayan tek ülke olmuştu.
Peki bugünkü koşullarda aynı güç devam ediyor mu?
Bankaların kar açıklamalarına baktığımız zaman sermaye desteğine şimdilik ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Sermaye desteğine ihtiyaç duymaması, sermaye artırımına gitmeyeceği veya gitmemesi anlamına gelmemeli.
Kişisel kanaatim bankaların öz sermayelerini daha fazla güçlendirmesi yönünde.
Altın ve gümüş fiyatları etkilenir mi?
Dünya Altın Konseyi’nin 2021 raporunda bankaların fiziki alımlarını bu yıl da artıracaklarını beyan ettiklerini rapor ettiler.
Bankalar, 2020’de satmak zorunda kaldıkları ve müşterilerinin fiziki teslimat istemeleriyle beraber altınlar zaten yerine koyulacaktı.
Basel III ile birlikte fiziki emtialarda talep artışının süreceğini söyleyebiliriz.
Özellikle merkez bankalarının ve yatırımcıların fiziki gümüş talebini artıyor olması, fiyatların tahmin edilemeyen ucu açık rakamlar ile karşılaşmamıza neden olabilir.
Yer altında altın ve gümüş madenlerinin azalıyor olması, yer yüzünde talebin fiziki olarak artıyor olması, dijital paraların altın ve gümüş gibi metallere bağlanacak olması, altın ve gümüş gibi değerli metallerin ortak rezerv para olması gibi nedenleri de düşündüğümüzde altın ve gümüş fiyatlarının bugün bile çok ucuz olduğunu söyleyebilirim.
Ancak bugünden yarına zengin olma hayaliyle yatırım yapmaktan ziyade fiziki birikim yapmanın daha önemli bir karar olduğunu düşünüyorum.
Basel III, Haziran’da değerli metallerin aslında gidecek daha çok yolunun olduğunu bizlere gösterebilir.
Şubat’tan itibaren Mayıs-Haziran aylarına dikkat etmemiz gerektiğini sık sık ifade ettiğimi anımsatmak isterim.
Geride bıraktığımız haftada altının ons fiyatının 1.890 dolar, altının gram fiyatının 507 liraya yükseldiğini gördük.
Gümüşün ons fiyatı 28,23 dolar, gümüşün gram fiyatı 7,62 liraya kadar yükselişini sürdürdü.
Kısa vadeli geri çekilmeler beklesem de orta ve uzun vadede yükselişlerin hızlanacağını tahmin ediyorum.
Mayıs sonuna kadar yaşanabilecek geri çekilmeler, yatırımcısına alım fırsatı vereceğini öngörüyorum.
Özellikle önümüzdeki hafta öngördüğüm geri çekilmeler, son fırsatlar olabilir!
Ben, yeni zirveler için Haziran’ı bekleyeceğim.
Açıkta kalmak iyidir.
Sağlıklı günler dilerim…