Altın: Güvenli Liman

önce yayınlandı

Okuma Süresi: 3 dk

Paylaş:

Sevgili Okuyucular,

Bu hafta sizlere altın fiyatlarının yeniden yükselmeye başlaması ile sık sorulan yatırım araçlarından biri olan altın üzerine yazmak istedim. Önce altının neden çok değerli olduğu konusu üzerinde düşünelim.

Toplumsal ve sosyolojik önemi de bulunan altın tüm dünyada istisnasız “değerli”dir. Bu kadar değerli yapan birtakım unsurlar var tabii ki. Bunların başında ekonomik değeri bir yana fiziksel anlamda düşünüldüğünde “bozulmaması” önemli bir unsurdur. Gümüş kararabilir, bakır oksitlenebilir, demir paslanabilir ancak altın binlerce yıl toprağın altında beklese de bozulmaz. Şu an Dünyanın en büyük altın deposu, New York’ta Manhattan’ın kayalıklı zemininin derinliklerindedir. 39 metre derinlikte, 90 ton ağırlıkta hava geçirmez bir kapının ardında yatmaktadır bu altın madenleri. Diğer bir faktör ise, yaygınlıktır. Tüm dünya tarafından değeri kabul görmüş bir metaldir altın. Nitekim bu nedenle bir zamanlar paranın değeri altına bağlanmıştır. İnsanlar, yüzyıllar boyu altın uğruna suç işlemişler, zalimleşmişlerdir. Buna karşılık, altın insanoğluna şiir yazdırmış, destanımsı benzetmeler de yaptırmıştır.

Ekonomik anlamda ise altın, küresel finans krizinden sonraki hızlı yükselişi ile dikkatleri hızla üzerine çekmiş, ilgi odağı olmuş bir madendir. Altına “maden” dememin sebebi, altının ne banknot ne de sanal para oluşudur. Diğer bir ifade ile aslında özü itibari ile altın “bir finansal ürün değildir”. Yatırım anlamında onu bu kadar değerli yapan, finansal yatırım olarak kullanıldığında verdiği “psikolojik algı”dır. Altını kötü günlerin garantisi olarak görmek, ona diğer yatırımlardan farklı anlamlar yüklemektedir. Aslında “altın bir korku yatırımı”dır.

Özellikle altın talebi yüksek olan Hindistan, Çin, İtalya, Türkiye gibi ülkelerde altına duyulan güvenin neden finansal sisteme olan güvenin üzerinde olduğu merak konusudur. Bu düşüncenin temelinde şu gerçek yatmaktadır: Altın madeni 10–12 bin yıldır insanlık tarafından bilinen, saklanan ve tutkuyla bağlı kalınan bir meta. Oysa insan modern finansal sistem ile tanışalı ortalama 200 yıl olmuştur. Bu süre, Türkiye için gerçek anlamda 1980’lerden sonra başlamaktadır. Yani, yaklaşık 40 yıl gibi çok kısa bir süre. Bu durumda, insanın altını finansal araçlara tercih etmesine şaşırmamak lazım…

Altını finansal sistem içerisine sokan ve ona bu derece güçlü bir değer veren unsurlardan biri de dünya finansal sistemine yön veren Merkez Bankası ve büyük finansal kuruluşların talebidir. Bir anlamda, altın bu kuruluşlar tarafından finansal sistemde tasdik edilen bir yatırım şeklidir. Özellikle rezerv yönetiminde kullanılan bir güç sembolü olan altının mikro halinin bireysel ve kurumsal yatırımcılarda görmekteyiz. Diğer bir ifade ile küçük yatırımcılar büyük finansal kurumları taklit etmektedirler.

Dünyanın en değerli madeni olan altının finansal sistemde çok kısa bir sürede gram altın alım satımı, altın fonları gibi değişik yatırım şekillerinde yer ettiğini görüyoruz. Ancak, hâlihazırda fiziki olarak tutulan altın, diğer ifade ile “yastıkaltı altın”ın ülkemizde oldukça yüksek miktarlarda olduğu tahmin edilmektedir.

Dünyada yaşanan hızlı gelişmeler, oynak yatırım araçları karşısında güvenli liman arayan yatırımcıların ve devletlerin altına verdiği önemin azalmayacağını, aksine giderek artacağını söylemek mümkün.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Aysel Gündoğdu

Tesla, Bitcoin varlıklarının tamamını taşıdı

Elon Musk’ın elektrikli araç şirketi Tesla, 765 milyon doları aşan Bitcoin varlığını bilinmeyen birkaç cüzdana aktardı. Arkham Intelligence verilerine göre şirket 11 bin 500 Bitcoin’ini 15 Ekim tarihinde 26 farklı işlemle transfer etti. Tesla’nın Bitcoin cüzdanında an itibarıyla yalnızca 6,68 dolarlık Bitcoin kaldı. Söz konusu transferlerden önce şirketin Bitcoin cüzdanı 17 Haziran 2022’den beri aktif ...

Bağlantıyı kopyala