bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 63,526.02 3.15%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,073.36 2.31%
bnb
BNB (BNB) $ 552.62 2.71%
solana
Solana (SOL) $ 142.87 6.16%
xrp
XRP (XRP) $ 0.503268 1.37%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.458743 2.40%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.152315 2.57%

Web3 Şu Ana Kadar Neyi Başardı, Neyi Başaramadı?

web3 su ana kadar neyi basardi neyi basaramadir

Bu soruya cevap verirken Bitcoin’in doğumunun 23 yıl sürdüğünü, yani 1985’de yazılan anonim para manifestosunun ardından 23 yıl geçtikten sonra Bitcoin ile ilgili manifestoyu Satoshi Nakamoto yayınlıyor. Doğumun ardından geçen 12 yılı düşündüğümüzde hala işin çok başlangıç aşamasında olduğunu görebiliriz. Bitcoin’in doğumundan yaklaşık 6 yıl sonra, internetin blokzincir ile yeniden kurgulanabileceği ve buna Web3 ismi verilebileceği gündeme geliyor. İlginçtir Gavin Wood’un bu bakış açısıyla kurduğu Web3 Vakfı’nın üstünden belli bir süre geçmiş olmasına rağmen Web3 neredeyse 2021 yılının son günlerinde geniş kesimlerce gündeme geldi.

Bu yazı yazıldığı sırada Web3 başlığıyla çıkan tek bir yabancı kitap vardı. Blokzincir, kripto paralar, DEFI gibi farklı odaklardan yazılmış hayli fazla kitap olmasına rağmen bunları Web3 konsepti içerisinde alan eser sayısı sadece birdi. Bu açıdan değerlendirsek Web3’ün bir şeyler başarması için henüz çok erken. Ama şunu bilmeliyiz ki Bitcoin’in fiyatının dolar veya Türk lirası gibi para birimleri karşısında çok yükselmesi aslında doğrudan bir başarı anlamına gelmiyor. Aynı zamanda Bitcoin’in ve dolayısıyla tüm kripto para ekosisteminin fiat para birimleri karşısında değer kaybetmesi de bir başarısızlık anlamına gelmiyor. Piyasa şartlarının çok farklı değişkenlerden etkilenebildiğini ve doğrudan bir mantık içerisinde ele almanın bir gerçekçiliği olmadığını biliyoruz.

Fakat Web3’ün data monopollerinin tüm verilerimizi kontrol ettiği, sadece daha fazla kar elde etmek isteyen kullanıcılarını pazarlanacak ürünler olarak gören Web2 şirketlerine karşı bir manifesto olarak çıkması, günün sonunda da Web2 platformlarının sembollerinden Mark Zuckerberg, Jack Dorsey gibi kişilerin gündemine kripto ekosistemini sokabilmesi önemli bir başarı olarak görülebilir. Tabi ki burada Zuckerberg’in merkezi metaevreni ile 80’lerden gelen kriptopunk ekolünün dağıtık metaevrenleri bir tür mücadele yapacaktır. Mücadele sonucunda hangisinin kalıcı olduğuna internet kullanıcıları karar verecektir. Eğer Zuckerberg’in metaevreni kazanırsa merkezilik, kripto ekosisteminin metaevrenleri kazanırsa dağıtık görüş bu yarışı kazanmış olacaktır.

Web3’ün diğer başardığı bir konu da noktadan noktaya değer transferini yapan kullanıcılara, bunun olabileceğini göstermiş olmasıdır. İnternet kullanıcıları eğer bir şeyin daha kolay uygulanabilir halini görürse onu öyle ya da böyle isteyeceklerdir. Siz kripto varlık ağı üzerinden 100 doları 0.001 dolar gibi bir ücretle bir kaç saniye içerisinde dünyanın öbür ucuna gönderebildiğinizi görürseniz, bunu bir süre sonra bankanızdan da istersiniz. Aynı şekilde bunu yaparken bir merkezi teknolojik bir otoriteden izin almadan yaptıktan sonra, izin alarak yapmak kullanıcılar için hep kaçmaya çalıştıkları bir oda gibi olacak, bir süre sonra da o odadan kaçacaklardır.  Dolayısıyla zihnimize akışkanlık kazandıran bu teknoloji geri dönülmezdir. Mevcut finansal ve teknolojik aktörlerin bu yeni denklemi okumaları gerekecektir.

Peki Web3 Neyi Başaramadı? 

Henüz yolun çok başında olduğumuzu hatırlayarak şunu söyleyebiliriz. Web3 aktörleri olayın teknolojik ve finansal kısmına harcadıkları mesaiyi toplumsal, kültürel değişim noktasında nelerin olabileceği noktasında harcamadı. Bunun önemli nedenlerinden biri Web3 için çalışan projelerde yönetim kademelerindeki kişilerin çoğunun salt teknik eğitimden geçen mühendisler ve çoğu zaman erkekler olmasıydı. Olaylara daha sabit ve hızlı bir şekilde çözülmesi gereken problem gibi bakan bir beynin internetin doğasını anlaması kolay olmuyor. Örnek olarak Instagram’ı düşünün. 90’lardaki bilişim topluluklarında çeşitli renkler, filtrelerin olduğu, bir kaç saniyelik eğlenceli videolar yapılan insanların birbirine kalp gönderdiği bir platformdan bahsetseydiniz bunun çok gereksiz olduğu yönünde çok fazla eleştiri alabilirdiniz. Çünkü tıpkı televizyonun ilk yıllarındaki gibi internetin ilk yıllarında toplulukların az renkliydi. Ardından ağırlıklı olarak mühendislerden oluşan bu gruplara, gerek çeşitli mesleklerden insanların gerekse kadınların katılmasıyla farklı düşünceler de hayata geçti. Sosyal ağlara, marka cinsiyeti bağlamında baktığımızda Instagram’ın gücü Facebook’tan devraldığı dönemi bir kırılma olarak görebiliriz.  Bundan dolayı Web3’te çok daha fazla farklı mesleklerden insanlara ve kadınların ekosisteme girmesine ihtiyacımız var. Bunun için pozitif ayrımcılık uygulayan hibe programları gibi çalışmalar yapılabilir.

Belki de bu çalışmaların neticesinde Web3’ü artık dünyadaki kronik sorunların çözümünde nasıl kullanabileceğimizi düşünebiliriz. Açlık, yoksulluk, nefret söylemi gibi. İşte o zaman Jack Dorsey’in dediği “Bitcoin dünya barışı getirebilir.” sözünün Elon Musk’ın kedi köpek kripto paraları paylaşmasından önemli olduğu bir ekosistem oluşturabiliriz.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Buğra Ayan

Buğra Ayan 1989 yılında Erzurum’da doğmuştur. Lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde, yüksek lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Bilişim Ensitütüsü’nde tamamlamış ve doktora çalışmasına Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü’nde devam etmektedir. Evli olan Ayan’ın Bilge ve Gökalp isimli iki çocuğu bulunmaktadır.





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala