bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 66,149.72 1.18%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,250.25 0.44%
bnb
BNB (BNB) $ 606.58 0.50%
solana
Solana (SOL) $ 157.04 0.18%
xrp
XRP (XRP) $ 0.537556 1.91%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.489308 4.40%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.159504 1.07%

Web3 Sonrasında O Mu Var: Atomik İnternet

Web3 sonrasinda o mu var Atomik Internet

Bu soru BTC Haber ailesiyle yaptığımız fikir telakkisi sonrasında karşınıza geldi. Çok yoğun olmasa da Web4 kavramına tanıklık ediyorum. Hatta bir keresinde Web3 döneminin sonuna geldiğimizi dahi bir sunumda görmüştüm.

Peki biz bu kavramlarda neye odaklanacağız. Bir önceki yazıda Web3 projesini nasıl ayırt edebileceğimiz konusuna değinmiştim. Ya bir proje ben Web4 projesiyim diye karşımıza çıkarsa ne olacak ?  Örneğin Twitter kurucusu Jack Dorsey Web5 şeklinde bir önermede bulunmuştu. Bu köşede bunun henüz mümkün olmayacağını dile getirmiştim. ( https://www.btchaber.com/web3e-veda-mi-ediyoruz/ ) Gerçekten de şimdilerde Web5 unutuldu gitti.

Bundan dolayı doğru noktaya odaklanmalıyız. Dikkatimizi toplamamız gereken yer sayıların değişimi değil değerlerin ve kavramların değişimi. Web3 “güven” kavramını baştan yorumlamayı öneriyordu. Bugün  geldiğimiz noktada gerçekleşen projelerin arkaplanında da aslında bu var. Yani bir metaverse projesi sanal evrende varlıkların kontrolünün sizde olmasını önerirken, DAO ise merkezi bir teknolojik otoriteye güven duymadan dağıtık organizyonlar öneriyor. Dikkat ederseniz insanlık tarihinin önemli bir kavramı olan “güven” noktasından yola çıkarak bir değişim arzuluyor. Bunu yapabilir mi göreceğiz. Fakat bu yazıda bu güven mekaniklerinin değişiminin yol açacağı yeni paradigma ile ilgili bir şeyin altını çizmek istiyorum. Belki en başta sorduğumuz “Web3 sonrasında ne var?” sorusuna da böylecek ışık tutarız. Hem bu vesileyle, belki de önerdiğimiz kavram ilerleyen günlerde hem Türkiye’de hem uluslararası alanda daha çok tartışılır.

Kavrama gelmeden önce son yıllarda yaşadığımız teknolojik gelişmelere tekrardan bir bakalım. Letgo, Dolap, Gardrops gibi uygulamalarla aracıların etkisini azaltarak noktadan noktaya eşya gönderimlerinin önünü açtık. Bu uygulamalar merkezi borsalar gibi. Bir yönden merkezi ama merkeziyetsiz bir yere kapı açıyor. Uber gibi uygulamalarla yine merkezi otoritenin bir tık geride kaldığı noktadan noktaya ulaşım hizmeti uygulamalarını benimsedik. Bitcoin ve diğer dijital varlıklarda noktadan noktaya transferi gerçekleştirdik. Bunların hepsinde aslında güven kavramında ciddi bir değişme var. 

Çok farklı bir yerden bakalım. Müzik endüstrisini düşünün. Eskiden bir sanatçının albümünü yine merkezi bir yer vasıtasıyla almanız gerekirken artık, toplum tek şarkısını internet üzerinden benimseyebiliyor hatta bu şarkıyı da bir akıllı kontrata entegre eden ve NFT’leştiren örnekler ortaya çıkıyor.

Şimdi geri çekilip bakalım. Gördüğümüz şey, bütün bu teknolojik uygulamaların vaadettiği şey bir noktada kesişiyor. Yani bir annenin bebeğinin elbisesini başka bir noktadaki anneye göndermesi ile bir ülkenin başka bir ülkenin cüzdanına bitcoin göndermesi arasında bir kesişim alanı var. Güvenin sahipsizleşmesi ve atomikleşme. Bu atomikleşmeyi biraz daha açalım çünkü ana kavramımıza yaklaşıyoruz.

Bundan 30 yıl önce belki bir kişiyi zihninizde beğeniyorum veya beğenmiyorum diye kodlarken artık sosyal medya paylaşımları ile o kişinin sadece belli alanlardaki paylaşımlarını önemseyebiliyorsunuz. O kişiyi aslında bölüp bir parçasını dünyanıza katıyorsunuz. Örneğin ben Twitter’dan teknoloji harici, spor gibi bir alanda paylaşım yapsam takip eden insanlar bunu garipseyecektir. Çünkü onların zihin kümelerinde ben teknoloji ile kodlanmış bir küme elemanıyım. Bugün Web3 denemeleri yapılan Subsocial gibi platformlarda da bunu görüyoruz. Bir kişiyi finanse etmektense onun paylaşımları üzerinden belirlenen paylaşımlarına dijital varlık aktarabiliyorsunuz.

Biraz soyut geldiğini biliyorum fakat çok da farkında olmadan dijital kimliğimiz atomikleşiyor. Fiziksel kimlik ile dijital kimlik arasındaki en büyük farklardan biri belki de bu. Fiziksel kimlik toplumsal kodlardan dolayı bir bütün halinde görünmek zorundayken, dijital kimlik atomikleşiyor.

Metaverse gibi konseptler de öne çıkacak dijital kimlik de aslında atomikleşmenin en sert hallerini gösterecek. İşte Web3 sonrasında önümüzdeki tablo bu: atomik kimlikler, atomik toplum, atomik marka, atomik ünlüler ve “Atomik İnternet”

Bunların her biri uzun uzun incelenebilir fakat konum gereği atomik internet kısmına yakından bakmak isityorum. Atomik internetten kastımız insanların dijital kimliklerinin sosyal medya profilleri gibi katı, yekpare bir halde olmadığı, bir çok fonksiyonel hizmet için atomikleştiği ve markaların da bu atomik yapılar üzerinden onunla iletişim kurduğu bir internet.

Yani bir marka size baktığında “Buğra AYAN” yerine şunu görebilir.

Sizin dijital kimliğiniz üzerinden bir marka çalışmasına girişebilir. Bu, bugün kullanılan kitle hedeflemelerin çok daha ötesinde detaylı bir aşamayı getirecek. Benzer şekilde kurumların personelleriyle ve hatta devletlerin dijital diaspora faaliyetlerinde bile bu atomik internet bakışı kullanılabilecek.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Buğra Ayan

Buğra Ayan 1989 yılında Erzurum’da doğmuştur. Lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde, yüksek lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Bilişim Ensitütüsü’nde tamamlamış ve doktora çalışmasına Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü’nde devam etmektedir. Evli olan Ayan’ın Bilge ve Gökalp isimli iki çocuğu bulunmaktadır.





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala