bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 65,014.42 2.45%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,198.00 1.31%
bnb
BNB (BNB) $ 599.99 0.80%
solana
Solana (SOL) $ 153.67 2.14%
xrp
XRP (XRP) $ 0.527753 3.31%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.479361 6.26%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.155392 3.22%

Stablecoin’ler, İngiltere Merkez Bankası ve Fed

Stablecoinler Ingiltere Merkez Bankasi ve Fed 1

Kripto para birimlerinin gerek değişim gerekse tasarruf/yatırım aracı olarak kullanılmasının ve yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak yüksek volatilite gösterilir. Bu noktada sisteme istikrar getirmek için stablecoin’lerin önemli rolü olduğu ve başta ödeme sistemleri olmak üzere çok çeşitli kullanım şekilleri için ciddi potansiyel taşıdığı konusu da çoğunlukla kabul edilen ortak bir görüş. Stablecoin’ler rezerv olarak bir varlığa dayanan, hem fiat paraların istikrarından hem de kripto paranın hız, maliyet, mahremiyet gibi avantajlarından yararlanan bir kripto para birimi çeşidi. Başka kripto paralarla desteklenen veya algoritmik yönetilen farklı stablecoin çeşitleri olmakla birlikte, yaygın kullanımda ilk akla gelen fiat paraya veya emtiaya endekslenen ve değeri bunlara birebir sabitlenen stablecoin’ler.

Stablecoin’lerin 2014’de başlayan yolculuğunda bugün gelinen noktada Ağustos’da toplam arzın 16 milyar doları geçtiği ( iki yıl içinde neredeyse sıfırdan); işlem hacminin Ağustos’da 114 milyar doları ve şimdiye kadar da 440 milyar doları aşmış olduğu belirtiliyor. Bu büyüme her ne kadar son aylarda DeFi platformlarında yaşanan ciddi artışla ilişkilendirilse de stablecoin’lerin geleceğini değerlendirmek açısından önemli rakamlar.

Son zamanlarda gittikçe artan bu yönelim ve ilgi nedeniyle, stablecoin’ler, dijital para konusunda çalışma yapan hemen hemen her kamu ve özel sektör yapısının araştırma raporlarında, söylemlerinde yerini alıyor- her zaman olumlu olmasa da. Örneğin İngiltere Merkez Bankası Başkanı Bailey geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada “küresel bir stablecoin’in sınırötesi bir fenomen olduğunu; bir yargı alanında işleyebilirken, başka bir bölgenin para birimi cinsinden ifade edilebileceğini ve üçüncü bir yerin tüketicisi tarafından kullanılabileceğini”, dolayısıyla “yapılacak düzenlemenin buna uyması ve bankacılık ve geleneksel ödeme sistemlerinde olduğu gibi regülasyon anlamında verilecek cevabın, üzerinde anlaşılmış uluslararası standartlarda olması gerektiğini; özellikle sınır ötesi işlemlerde kullanılacak çoklu para birimiyle desteklenen stablecoin’ler için küresel bir cevap verilmesi” gerektiğinin altını çizdi.

Bailey, stablecoin’lerin mal ve hizmet alımında kullanılan ana araçlardan biri olabileceğini, ve maliyetleri azaltıcı yanını kabul etse de,  uluslararası ödemelerde kolayca kullanılabilmesi nedeniyle koordinasyon problemi yaratıp karışıklık ve regülatif bölünme olacağına dikkat çekiyor ve kripto-dolar projelerini de erken/vakitsiz olarak değerlendiriyor. Stablecoin’lerin fiat paralarla birebir desteklenme paritesinin özellikle korunduğundan emin olmanın şart olduğuna dikkat çeken ve regülasyon yapıcıların “küresel bir cevap” için toplanmasını isteyen Bailey’in bu yorumlarının, CBDC ihracı ve e-para projeleriyle yakından ilgilendiği bilinen İngiltere Merkez Bankası’nın gelecek planlarıyla bağlantısı belki yakın zamanda daha netleşecektir.

ABD tarafında ise, Fed başkanı Jerome Powell’in 27 Ağustos’ta ünlü Jackson Hole toplantısında verdiği mesajın stablecoin’lerin geleceğini olumlu etkileyeceğini öngören ve akademisyen ve teknoloji uzmanı A. Lipton’ın görüşlerini içeren yazıda şu noktalara dikkat çekilmiş:

* Powell, toplantıda Fed’in para politikasına yönelik kısmen yeni bir yaklaşımla uzun vadede “ortalama” %2 enflasyon hedefleyeceğini söylemişti bu da Fed’in enflasyonun hedefin biraz üstünde olmasına göz yumacağı şeklinde yorumlanmıştı. Faizleri sıfıra yakın tutma ve varlık alımlarına devam mesajının da gelmesiyle Ağustos’ta 6,6 trilyon dolara varan toplam varlık rakamıyla, Fed’in daha uzun zaman faizleri arttırmasını beklemek oldukça imkansız gözükmekte. Ancak bu faizlerle bile, pandemi sebebiyle yapılan parasal genişlemenin (teoriden farklı olarak) belki dünya ekonomisinde yaşanan genel durgunluk ve azalan talep, belki ekonomik belirsizliğin kişiler ve işletmeleri para harcamaktan uzaklaştırması sebebiyle ekonominin canlanması için istenen enflasyon artışını sağlaması gerçekleşmiyor. Para piyasası açısından da bakıldığında normalde kredi vermek isteyen ticari bankalar fonlarını Fed’de tutuyor ve ticari bankalardaki toplam mevduat 15,6 trilyon dolar. Bankalar müşterilerine faiz ödemiyorlar ve bedava fon avantajlı gibi dursa da aslında uzun vadede rekabet açısından bu bankaların istikrarı korumaları zor.

  • Diğer taraftan dolar destekli stablecoin’lerin piyasa değeri yaklaşık 15 milyar dolar ve şimdilik ekonomi üzerinde büyük etkisi olması beklenmiyor belki ama ekonomik değer olarak banka mevduatlarıyla karşılaştırıldığında kitle adaptasyonu için  çok daha avantajlı olabilirler. Şu sıralar DeFi platformlarında sağlanan aşırı yüksek getiri oranlarının uzun vadede daha sürdürülebilir mevduat oranlarına geldiği bir senaryoda hedeflenen %2 enflasyon oranı için iyi bir hedge olabilirler. Dolayısıyla önümüzdeki senelerde fiat para destekli stablecoin’lerde veya CBDC’lerde tutulan toplam mevduatın payının çok hızlı büyüdüğü görülecektir; çünkü ilk başlarda bireysel kullanımlarda olmasa bile özellikle işletmeler ve kurumlar için stablecoin ödemelerinin ve programlanabilir paraların, ödemelerde sağladığı esneklik ciddi bir avantaj.

 

  •  Stablecoin’lerin küresel ekonomideki etkisinin artması için teminat tutma konusunda bankalarla ilişkinin kesilip mevcut bankacılık sisteminin dışında karşılık/teminat tutmanın legal bir yolunun bulunması gerekiyor; yoksa bankalarda tutulan bu fonlar reel ekonomiye sızıp stablecoin’lerin ve teminatların sistem içinde dolaşıma girmesine ve stablecoin’lerin enflasyonist baskı yaratmasını sağlayabilir. Geliştirilmesi gereken başka bir nokta da stablecoin’lerin parayı programlayabilme işlevlerinin ve sunduğu imkânların daha anlaşılır hale getirilmesi. En önemlisi ise ulusal olma özelliğini bırakıp sınır ötesinde de geçerli, anlamlı özelliklere sahip olması; zaten gelişmiş ülkelerde de mevduatlara nerdeyse sıfır faiz ödendiği için Fed’in bu yeni politikası doğal olarak stablecoin’lerin dönüşümünün küresel bir seviyeye gelmesini kolaylaştırabilir. Özetle Fed’in bu politikasının programlanabilir para ve bankacılık sisteminin dışında işleyecek, düzenli bir ödemeler ağına dayanacak yeni bir ekonominin yaratılması için iyi bir fırsat ortamı yarattığı söylenebilir.

Stablecoin’lerin gelişiminin, kullanımının ve adaptasyonunun artması için Fed’in güncel para politikasının uygun bir konjonktür sağladığı yorumu doğru gözükse de Fed’in bu amaçla hareket etmediği özellikle de kontrolü dışında kalacak hiçbir şeyi desteklemeyeceği aşikar. Stablecoin’lerin kullanımının artmasının,  birçok sebebin yanı sıra öncelikle ABD’nin, kurduğu bankacılık sistemi sayesinde doların dünyadaki dolaşımını izleme hâkimiyetine zarar verme olasılığı ekonomik ve politik çevrelerce konuşulan ve hatta endişe duyulan bir konu. Ancak yine de farklı formlarda stablecoin inovasyonları ve bunların test edilme süreçleri devam ettikçe, stablecoin’lerin hem ABD’nin kendi ödemeler sistemi içindeki problemleri hem de uluslararası ödemelerde güç/kontrol dengesini nasıl şekillendireceğini izlemek ilginç olacaktır.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Didem Kurunç

İEL ve İşletme Fakültesi mezunudur. ABD’de yüksek lisans (MSc in Finance) eğitimini onur derecesiyle bitirmiştir. Bir süre özel sektörde finans alanında çalışmış ve finans dalında doktora eğitimini tez aşamasına kadar devam ettirmiştir. Eğitim, finans ve finansal okuryazarlık ilgi alanları arasındadır ve bu konularda bağımsız danışmanlık yapmaktadır.
https://www.btchaber.com/





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala