Rusya-Ukrayna operasyonu başladığından itibaren herkes “Ruble alsam kazanır mıyım?” sorusunu sormaya başladı.
Öyle ya bu kadar değer kaybetmiş bir parayı satın alarak daha hızlı zengin olmayı çoğu insan ister.
İster de önce olayları bir anlamak, sonra karar vermek gerek.
ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği ilk günden beri Rusya’nın ekonomisini âdeta çökertti.
Önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çevresindeki milyarder iş insanlarına, Rus bankalarına, Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı’na ağır yaptırım kararları alındı.
Sonra Rusya’nın uluslararası finansal mesajlaşma sistemi olan SWIFT’e erişiminin engellenmesine karar verildi.
Özellikle Rusya Merkez Bankası’nın kasasında bulunan ve yaptırımların etkisini azaltacağı düşünülen geniş döviz ve altın rezervini kullanması engellenmesi can alıcı bir hamle oldu.
Amaç Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonun maliyetini kaldıramaz hale getirmek, Rusya’yı operasyonda başarısız kılmak.
Bu hamlelerden sonra diğer hedeflenen amaç ise Ruble’nin aşarı değer kayıplarını sürdürmek, enflasyonun fırlamasını hızlandırmak, merkez bankasını çaresiz bırakmak ve toplumsal ayaklanma ile Vladimir Putin’in siyasi hayatını bitirmek.
Rusya, operasyonuna hafta sonu başladığından “Kara Pazartesi” diye adlandıran gün Ruble’nin dolar karşısında yüzde 30 değer kaybettiğini gördük.
Aşırı değer kaybı ile birlikte Rusya Merkez Bankası, 28 Şubat’ta politika faiz oranını yüzde 9,5’dan yüzde 20’ye yükseltti.
Aslında Rusya’ya yaptırımlar ilk değildi, son da olmadı.
2014-2017 ve 2021 yıllarında bir çok yaptırıma maruz kalmıştı.
Bugünlerde Ruble’nin biraz daha toparlandığını gözlemliyoruz.
Hal böyle olunca yatırımcılar Ruble’ye odaklandı.
Ancak onun karşısında aşarı değer kaybeden iki para birimi daha vardı.
1- Euro
2- Sterlin
EUR/USD paritesi 1,08’e
Sterlin/USD paritesi 1,30’a gerilemişti.
Ondan sebep üç haftadır EUR/USD ve GBP/USD paritesini işaret ettiğimi anımsatmak isterim.
Yani, yatırımcı şuna karar vermeliydi;
Operasyon sürecinde olan, ağır yaptırımlar uygulanan, süreci nereye götüreceği belirsiz olan Rusya’nın mı, Avrupa veya İngiltere’nin mi parasını satın alacaktı?
Bugün yine aynı soruları düşünmeli ve ona göre karar vermeli.
Rusya halkı akın akın bankalara ve banka ATM’lerine koştu.
Altın talebinde de ciddi artış oldu.
Yaptırımlar ard arda açıklanınca Vladimir Putin, imzaladığı yasaya göre Rusya’da gerçek kişilere külçe altın KDV’siz olarak verildi.
Burdaki amaç halkı dövize değil, altına yönlendirmekti.
Ancak talep o kadar fazlaydı ki Rusya Merkez Bankası, bankalardan altın almayı durdurdu.
Rusya aslında 2014’ten itibaren altın alımını en çok artıran ülke olarak bunun hazırlığını önceden yapmıştı.
Rusya’nın 2014’ten itibaren altın rezervini artırmasının altında yatan en önemli sebep sık yaptırımlara uğramasıydı.
Sorular şunlar;
- Halk neden Ruble’ye değil de altın’a hücum etti?
- Sizin gibi düşünseydi elindeki döviz ve altınları satıp Ruble satın alamazlarmıydı?
- Sizden daha hızlı ve kolay zengin olamazlarmıydı?
- Dünyanın en büyük şirketleri neden milyar dolarlık zararı kabullenerek Rusya’dan ayrıldı?
-Bu şirketler Rusya’da kalıp sizden daha çok kazanamazlar mı?
Peki bunları bir risk olarak görmüyor, ısrarla sarın almak istiyorsunuz.
Hatta “Üç hafta önce alsaydım şimdi kazanmıştım bile” diyebilisiniz.
Tabii buyrun, alabilirsiniz, sizi tutan yok, almanızda yasal bir engel de yok.
Banka hesaplarından veya Kapalıçarşı’dan alabilirsiniz.
– Peki bankaların makas aralığına baktınız mı?
– Bankaların Ruble işleminde alım-satım yapıldığında neyle karşılaşacağınızı araştırdınız mı?
– Hiç bugüne kadar Ruble gördünüz mü?
– Ruble’yi bugüne kadar hiç cebinize koydunuz mu?
– Ruble ile alış-veriş yaptınız mı?
– Bu operasyon neden başladı, ne kadar devam edecek, sonuç ne olacak biliyor musunuz?
– Bu kadar ağır yaptırımlardan sonra Rusya’nın ekonomisi nasıl olur?
– Barış olur mu?
Bunlar gibi cevapsız onlarca soru var kafalarda.
Siz bu soruların cevabını kesin olarak biliyorsanız kesinlikle çok yakında milyoner olursunuz.
Ama bilmiyorsanız parkta yatıp kalkarsınız.
Eğer nefsiniz iradenizin önüne geçer de bir maceraya atılırsanız sonucunda yalnız olacağınızı unutmayın.
Benim kişisel kanaatim 2024’de kadar bu sürecin kontrollü bir şekilde sürdürüleceği, ekonomik krizin sosyal ayaklanmaya dönüşeceği, ekonomik krizin artarak devam edeceği, enflasyonun patlak vermesiyle Ruble’de ki değer kayıplarının 2024’de kadar süreceği yönünde.
Ara ara ateşkes, görüşme, barışma vs haberleriyle toparlanır, o sürpriz olmaz.
Ancak sürünmesi ile ayaklanması farklı şeyler.
Milyoner de olabilirsiniz, beş kuruşsuz da kalabilirsiniz.
Milyoner olanlar genelde farklı ülkelerde parayı ezer de, beş kuruşsuz kalan “Nerde bu devlet, Ruble beni batırdı, mağdurum” derler, dernek kurarlar.
Dünya düzenin yapılandığı, haritaların yeniden çizildiği, belirsizliğin arttığı, manipülasyon piyasasının oluştuğu zamanlarda parayı katlamak çok kolaydır.
Nasıl mı?
Cebindeki parayı ikiye katladığında paran katlanmış olacak.
Hem risksiz, hemde cebinde.
İyi pazarlar dilerim…
