Geçtiğimiz haftalarda Polygon “Yeşil Manifesto” isimli bir belge yayınlayarak evrene olan borcunu ödeme yolundaki gayretini duyurdu. İsminden de anlaşılacağı üzere manifesto çevreci enerji çözümlerini ifade ediyor.
Polygon’un manifestosuna şöyle başlıyor:
Çocuklarımız bize dünyadaki yaşamın geleceğinin tehlikede olduğu kritik on yılda ne yaptığımızı sorduğunda, bir Ethereum ölçeklendirme çözümleri paketi oluşturduğumuzu söylemek yeterli olacak mı? Tüm hırsımız, çalışkanlığımız ve yaratıcılığımız, imtihanlarımız, musibetlerimiz ve zaferlerimiz sonraki neslin bakış açısından anlamlı görünecek mi?
Bitcoin ağırlıkta olmak üzere ekosisteme gelen sorulara genellikle ölçeklendirme üzerinden cevap veriyor ve ötesini çok düşünmüyoruz. Web3’ün insanlığa çağ atlacak bir teknoloji olduğunu hep söylüyoruz. Sosyal problemlere teknik çözümler getirdiğimizi dilimizden düşürmüyoruz. Fakat öyleyse en temel sosyal problemlerden biri olan karbon ayak izi, iklim krizi gibi konularda çözümlerimize ne kadar derinlik katacağız ?
Burada Polygon güzel bir tanım kullanmış ve şöyle demiş: “Dünya Gezegeniyle Akıllı Sözleşme Yapmak” . Biz akıllı sözleşmeler ile ilgili örnekler verirken genellikle bir tedarik zincirinin kullanımı, ödeme sistemlerindeki akışlar gibi daha küçük mikro ölçekte meselelere odaklanıyoruz. Peki akıllı sözleşmelerimizi evren ile olan ilişkimize neden yansıtmayalım ?
Manifestonun içindeki bazı kavramlar çok önemli. Örneğin “karbon borcu”. Şunu düşünüyor insan, neden Coinmarketcap’te her projenin yanında o projenin yaklaşık karbon borcu da çıkmasın? Blokzincirden alınan veriler ile, en azından bazı projeler için, bu yaklaşık olarak hesaplanabilir.
Eğer Polygon burada bahsi geçen iddiasını başarabilirse ilk karbon pozitif blokzincir olmayı hedefliyor. Bunu yaparken de şöyle bir strateji izliyor.
İlk adım olarak, Polygon, yaklaşık 90.000 ton CO2 emisyonuna eşdeğer olan 400.000 $ değerinde yüksek kaliteli ve izlenebilir BCT ve MCO2 karbon kredisi satın alıyor. Karbon kredisi şu anlama geliyor. Ben de Yeşil Ekonomi sitesi sayesinde bilgi sahibi oldum.
Karbon kredileri, sera gazı emisyonu azaltımı yapan bir faaliyetin yaptığı her bir ton CO2 eşdeğer sera gazı azaltımını tebliğ etmek için kullanılan emisyon azaltımı birimleridir.Bu krediler Onaylanmış Emisyon Azaltımı (Verified Emission Reduction-VER) olarak isimlendirilir.
Ardından Polygon, ek katkı ve olumlu çevresel etki için en yüksek standartları karşılayan karbon jeton havuzlarındaki denkleştirmeleri seçici olarak kullanımdan kaldırmayı taahhüt ediyor.
Ayrıca yine bu manifesto vesilesiyle duyduğum bir proje var: KlimaDao
KlimaDAO şöyle tanımlanmış:
KliomaDAO, Yeni ortaya çıkan zincir üstü karbon pazarını kolaylaştırmanın savunucusu olarak kabul edilen, merkezi olmayan çevreciler, geliştiriciler ve girişimciler topluluğudur. Polygon, KlimaDAO’nun zincir üstü karbon piyasası Klima Infinity aracılığıyla kredileri satın alarak proje ile partnerlik kuruyor.
Polygon’un kurucu ortağı Sandeep Nailwal bu konuda şöyle diyor: “Belirtilen önlemlerimiz Polygon ekosisteminin emisyonlarını ortadan kaldırabilir, ancak bu, iklim kriziyle geniş ölçekte mücadele etmek için gereken değişikliği etkilemek için yeterli değil. Polygon ile birlikte, blok zinciri endüstrisinin, dünyayı yok etmek yerine iyileştirmeye yardımcı olan teknolojiyi finanse etmek, desteklemek ve kullanmak için bir cephe oluşturması gerekiyor.”
Nailwal’ın bu perspektifi 2014 yılında vefat eden Hal Finney’nin sahip olduğu “Teknolojiyle iyi şeyler yapmalıyız.” bakış açısını anlatıyor. Umarım Polygon bu konuda başarılı bir örnek olur ve blokzincir ekosisteminin gündeminde daha çok yer alır.
