Takvim yaprakları 1973 yılını gösterdiğinde, dünya çapında 11.000’den fazla finans kuruluşunu birbirine bağlayan bir mesajlaşma hizmeti hayatımıza girdi: SWIFT. Bankaların finansal işlemlerini güvenli bir şekilde yapmalarını sağlayan SWIFT, günümüzde, uluslararası dolar transferleri için kullanılan küresel bir standart. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından ABD ve AB, Rusya’yı SWIFT’ten çıkarma kararı aldı. Bu kararın ardından kulislerde RippleNet’in SWIFT’e alternatif olabileceği konuşulmaya başlandı. Biz de bu konu için sektörün önemli isimlerinden biri olan Ahmet Usta‘dan yorumlarını aldık.
SWIFT Yerine RippleNet…
Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılmasının ardından RippleNet, alternatifi konuşulmaya başlandı. Ancak, bunun ne kadar gerçekliği olabilir? Teoride mümkün olsa da bunu pratiğe dökmek mümkün mü?
Biraz geçmişe gidecek olursak Ripple’ın küresel bankacılık başkanı Marjan Delatinne, Temmuz 2019’da aslında bu sorunun yanıtını vermişti: “SWIFT’in yerini almıyoruz”
Delatinne’e göre, RippleNet ve SWIFT birbirinin alternatifi değil. İkili birbirine anca tamamlayıcı olabilir.
Biz de bu bilgiler ışığında tüm sorularımızı Ahmet Usta‘ya sorduk. Diğer yandan Rusya’nın yaptırımlardan kaçınması için kripto para birimlerini kullanabileceğine dair de Usta’nın yorumlarını aldık.
RippleNet’i, Blockchain tabanlı çalışan ve günün sonunda merkezi bir şirket tarafından yönetilen ve yine merkezi bir finans sistemi içindeki kurumların dahil olduğu bir sistem olarak tanımlayabiliriz. Usta’ya göre sistem, söz konusu kurumların kendi aralarında uluslararası para transferi yapmasını kolaylaştırıcı bir niteliğe sahip.
RippleNet’in SWIFT’e alternatif olması konusunda Usta’nın yorumları ise şöyle:
“Burada bahsettiğimiz ABD doları değilse, çünkü doların basımını, yönetimini, kontrolünü, yaptırımlarda nasıl kullanılacağına dair şartları ABD belirler, farklı para birimleriyle bir transfer gerçekleşebilir Rusya’ya. Ancak, Amerika’nın yaptırımları genelde şöyle çalışır; eğer ortada bir yaptırım varsa bu yaptırımı delecek ikincil unsurların da kullanılmasına izin vermez, yani siz bir ülkeyle para ticaretini yasaklıyorsanız ve bu para transferini farklı ikincil bir kanalda kullanacak bir araç kullanıyorsanız o zaman o araç da o yaptırımların uygulandığı ülke gibi yaptırım listesine alınabilir. Dolayısıyla; evet, teorik olarak Ripple bir alternatif oluşturabilecekken, pratikte bunun çok hayata geçirilebileceğini düşünmüyorum. Ripple, Ripple’ı kullanan finansal kurumlar ve Ripple’ın faaliyet gösterdiği ülkeler ABD hükümetini karşılarına alamayacaklardır”
Son zamanlarda gündem olan bir diğer önemli konu da Rusya‘nın kendisine uygulanan yaptırımlardan kripto para birimlerini kullanarak kaçınabilme ihtimali. Bunun için ABD’nin tüm sistemleri yakından takip ettiği biliniyor. Usta’ya göre, bu şekilde bir kaçınma kısmet mümkün olabilir. Ancak, burada ilgili kripto paraların da karşılıklı olarak hangi ülkeler arasında kullanılacağına dair bir mutabakat belirlenmesi gerekiyor. Burada bir diğer önemli konu da Rusya ile ticaretini sürdüren ülkelerin ABD’yi karşısına almak isteyip istemeyeceğiz.
Ahmet Usta konuya ilişkin yorumlarını şu sözlerle tamamladı:
“Biliyorsunuz Türkiye’nin İran’la olan ilişkilerinde, geçmiş dönemde, farklı kanallardan yapılmaya çalışılan çözümlemeler daha sonra Türkiye’nin aleyhinde bir takım suçlamalar ve davalar olarak geri döndü. Tabii ki uluslararası siyaset sadece tekil parametreler üzerinden yönetilmiyor. Burada çok boyutlu, çok faktörlü yapılar söz konusu. Bazı durumlarda bazı şeylere göz yumulabilir, bazı durumlarda bazı yapılar için istisnalar tanımlanabilir ama günün sonunda ne Ripple’ın ne de kripto paraların rusya için yaptırımlarda nihai derecede çözüm sağlayacak bir alternatif olduğunu söylemek bir yanılgı ve hata olur”