bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 69,945.74 0.68%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,542.34 0.94%
bnb
BNB (BNB) $ 615.73 5.35%
solana
Solana (SOL) $ 185.11 0.29%
xrp
XRP (XRP) $ 0.628724 1.45%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.655875 0.90%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.212576 3.58%

Kripto Paralar Bir “Endişe Kaynağı” mı? Yoksa “Teşvik Edilmeli” mi? Biden Yönetiminin Kripto Varlıklara Yaklaşımı Ne Olur?

kripto paralar bir endise kaynagi mi yoksa tesvik edilmeli mi biden yonetiminin kripto varliklara yaklasimi ne olur

ABD’nin yeni Hazine Bakanı Janet Yellen, adaylığının Senato’da onaylanma sürecindeki ilk günde kripto para birimlerinin “endişe” verici olduğunu söyledikten iki gün sonra yaptığı yazılı açıklamasında tonunu yumuşatarak kripto paraların faydalarını, finansal sistemi iyileştirme potansiyelini düşünmenin öneminden, yasal olarak kullanımını teşvik etmekten bahsetti.

Yellen’ın iki gün içinde yumuşayan tonu, ABD’nin yeni yönetiminin bitcoin’e ve kripto varlıklara nasıl yaklaşacağına dair bir işaret olabilir mi? Şimdiden pozitif bir anlam yüklemek için henüz erken olsa da, yeni yönetimin ilgili kurumlarının alacağı aksiyonlar kripto ekosisteminin dikkatle beklediği konular arasında.

Kripto varlıkların bağımsız yapısı regülasyonların küreselde de belirsiz, karışık ve standarttan uzak olmasını getiriyor; ülke otoriteleri de dijital teknolojilere ve kripto varlıkların ulaştığı noktaya kayıtsız kalamadıklarından düzenlemelerle gri alanları azaltmaya uğraşıyorlar. Bu anlamda ABD’nin yeni dönemde atacağı adımlar küresel uzantılar açısından da önemli.

Biden Öncesi

ABD’de kripto varlıklarla ilgili düzenlemelerde söz sahibi olan kurumların başında menkul kıymet ve borsalar komisyonu SEC, federal düzeyde bankacılıktan sorumlu OCC ve emtia vadeli işlemler komisyonu CFTC geliyor. FED’in alanı merkez bankası dijital parası çıkarma konusunda öncelikli ki zaten orada bir başkan değişikliği söz konusu değil.

Trump döneminde bu kurumların regülasyonlar anlamında genel olarak kripto piyasalarındaki gelişmeleri izleyen ve destekleyen çerçeveler çizmekten uzak kalan, daha çok işin yaptırım kısmıyla ilgilenen bir çizgide oldukları söylenebilir. Dolayısıyla eyalet ve federal bazda farklı, mükerrer, çok net olmayan ve her kurumun kendini sadece kendi alanıyla sorumlu tuttuğu bu koordinasyonsuz yapı, kripto varlıkların geleceği açısından eleştiriliyordu. Bununla birlikte tek bir düzenleyici kurumun alacağı kararların yanlış olma riskine karşı, güncel yapının böyle olmasının sistemin bağımsız gelişmesi adına daha doğru olduğunu düşünenler de bulunmakta.

Yine Trump döneminde bu kurumlardaki yetkililerin blokzinciri ve kripto paralar konularındaki bilgi ve anlama eksiklikleri en çok eleştiri alan konulardan biriydi. Tam bu noktada yeni yönetimin yaptığı atamaların en azından bu boşluğu dolduruyor olması kripto dünyasını heyecanlandırdı.

Kurumlara Yeni Atamalar

SEC’in başına hem geleneksel piyasaları hem de kripto paralar ve blokzinciri konusunu iyi bilmesiyle tanınan Gary Gensler atandı. İlk bakışta sektör için çok olumlu gözüken bu isimden neler beklenebilir?

Gensler, CFTC yöneticiliği yapmış biri ve özellikle tezgahüstü türev piyasasında yaptığı ciddi reformlarla biliniyor; 2008 krizinin ardından küresel swap piyasasını şekillendirmesiyle anılıyor. Wall Street’in çok da sevmediği katı bir düzenleyici olduğundan da bahsediliyor. Piyasalar, finansal teknoloji ve politika oluşturma konusundaki bu uzmanlığını kripto para piyasalarını şekillendirmede nasıl ve ne kadar kullanacağını kestirmek zor ama daha evvelki tutumlarından hareketle sessiz kalması da beklenmiyor.

Bitcoin ve kripto paralar SEC’e göre menkul kıymet olarak tanımlanmıyor. Bilindiği üzere hâlihazırda SEC, XRP ihraççısı Ripple’a usulsüz menkul kıymet satışı yaptığı için dava açmış durumda ki böylece 25 milyar dolar piyasa değerine ulaşmış token’ı menkul kıymet sınıfına sokmuş oluyor. Gensler, sonucu token ihraççılarını ve kripto paraları önemli ölçüde etkileyecek bir davayı devralmış durumda.   

Yeni başkanı bekleyen diğer önemli bir konu ETF’lerin (Exchange traded funds) önünü açıp açmayacağı. ETF’ler yatırım ürünlerinin bulunduğu bir endeksi baz alan ve bu endeksin performansını yansıtan fonlar ve kripto alanında bu fonlar için sırada bekleyen başvurular var. Onaylanırsa, daha risksiz/kolay bir yol olduğu için kripto paralara yatırım yapmak isteyenlerin erişiminin artması ve tabanın genişlemesi bekleniyor. Avrupa’nın bu konuda ABD’nin önünde olduğu biliniyor.

SEC’in  bu fonlara izin vermesi durumunda altta yatan spot piyasayı daha yakından gözlemlemek konusunda bir rolü olup olmayacağı akla gelen sorulardan. Mevcut durumda menkul kıymet sayılmayan bitcoin ve ethereum gibi kripto varlıkların alım satımını denetleyen federal bir kurum yok; CFTC kripto paraların da olduğu türev piyasalardan sorumlu ve düzenleyici olmaktan çok yaptırım gücü var.  FinCEN’in ağırlığı da kara para aklama ve bankacılık yasalarına uyum konusunda. Piyasa bütünlüğü ve sağlamlığı anlamında SEC majör bir düzenleme yapar mı görülecek.

Diğer taraftan yeni dönemde SEC’in Kongre ile ilişkileri de yönü belirleyecek bir faktör. Kongre’nin benimsediği bir kripto varlık yasaması yok ve genel olarak kripto paralar ve dijital varlıklar konusunda önyargılı ve çekimser bir tutumda. Acaba Gensler gerek kişilik yapısı gerek bilgisi nedeniyle kripto piyasaları düzenleme, gözetim ve denetim anlamında SEC’in alanını genişletmeye gider mi?

SEC’in önceliğinin yatırımcının korunması olduğu göz önüne alındığında, Gensler’in kripto varlıklar piyasası altyapısına yatırımcı güvenini arttıracak regülatif bir açıklık getirmesi çok muhtemel. Olası bir düzenleme en azından sağlayacağı netlik açısından kripto dünyasını sevindirebilir ama yeni başkanın gelişimin önünü açıp açmayacağı biraz da vizyonu dahilinde ne kadar inisiyatif kullanacağına da bağlı. .

CFTC’nin başına ise Georgetown Üniversitesi akademisyeni ve kripto varlıklarla/fintekle ilgili çalışmalarıyla bilinen Chris Brummer’ın gelmesi bekleniyor. Komisyonun sektör için önemi bitcoin/kripto paraları emtia olarak sınıflandırmasında ve kripto varlıkları da içeren vadeli ve opsiyon piyasalarını regüle ediyor olmasında yatıyor. Bitcoin vadeli işlemler piyasaları fiyat ve talep öngörüsü açısından yakından takip ediliyor ve bu pazarda regüle edilmeyen borsaların hakimiyeti daha fazla.    

OCC: Diğerleri gibi bağımsız olmayan, Hazine’nin altında kısmen bağımsız çalışan ve bankaları federal düzeyde düzenleyen OCC’nin başına eskiden Hazine’de çalışmış ve Ripple’ın idare kurulunda yer almış Michael S. Barr’ın gelmesi bekleniyor. Bu atama da kripto dünyasınca olumlu karşılandı ama zaten SEC’e göre OCC’de daha iyi bir miras bırakıldığı söylenebilir. OCC son zamanlarda bankalara kripto varlıklarla iş yapmanın, kripto kurumlarına da bankacılık ruhsatı vermenin önünü açan önemli açıklamalar yapmıştı; öyle ki bazı demokrat senatörler Biden’dan bu son atılan adımları geri çekmesini istediler.

Ve Hazine Bakanlığı

Tüm bu olumlu karşılanan atamalardan sonra aslında en üst düzeyde yetkili/etkili olan ABD Hazine Bakanlığı’nın Yellen döneminden beklentilere bakılacak olursa:

Obama döneminde başlayıp, 2014-2018 arası yürüttüğü Fed başkanlığını başarıyla tamamladığı düşünülen Janet Yellen, iyi bir ekonomist, güvenilirliği, saygınlığı yüksek ve çoğu kesim tarafından onaylanmış güçlü bir isim. Ancak geleneksel finans konularında uzmanlığından şüphe duyulmasa da aynı şeyleri kripto açısından söylemek zor. Geçtiğimiz senelerde bitcoin’in bir değer saklama aracı olmadığını, spekülatif olduğunu, bitcoin’le yapılan işlemlerin çoğunun yasadışı olduğunu düşündüğünü belirtmişti.

Kripto paraları değil ama blokzinciri teknolojisini desteklediğini belirttiği durumlarda da asıl konunun regülasyonların teknolojik inovasyonu bastırmasıyla ABD’nin bu alanda liderliği kaptırması endişesi olduğu anlaşılabiliyor.

Geçtiğimiz hafta medyada geniş yer bulan Senato görüşmelerindeki ifadeleri biraz daha detaylı analiz edilecek olursa Yellen’ın bakış açısının değişmesi ve bunun kriptoya olumlu yansıması için epey yol var gibi duruyor.   

19 Ocak’ta yapılan oturumda (dak.4:14-5:18), öncelikle, gelen soru Senato nezdinde kripto paralara olan önyargılı bakışı yansıtıyor gibi: “teröristlerin ve suçluların kripto paraları, faaliyetlerini fonlamada kullanmaları potansiyeli, küresel endişe kaynağına bir örnektir; Hazine ortaya çıkan bu yeni teknolojik endişeleri nasıl çerçeveler ve terörizmin bu finansman çeşidiyle nasıl savaşmalı?”

Yellen da senatörün “çok haklı olduğunu, kripto para birimlerinin bir endişe kaynağı olduğunu ve çoğu kripto paraların en azından işlem hareketleri anlamında yasadışı finansmanda kullanıldığına inandığını” söyler. Kullandığı “illicit” sözcüğü eğer bilinçli bir seçimse bu sadece yasalara değil kurallara geleneklere göre de yasak olan bir kümeyi kapsıyor.

2 gün sonra Yellen yine Senato’dan gelen sorulara yazılı olarak cevap verdiği metinde bu sefer daha sıcak bir ton sergiliyor. Konuyla ilgili ilk soru (s.87-88) Çin’in dijital varlık ve finansal teknoloji alanındaki hızlı gelişimine istinaden ABD’nin finansal hizmetlerde küresel liderliğini nasıl koruyacağına ve inovasyon anlamında atılacak somut adımların ne olduğuna dair. Cevap oldukça klasik: “Öyle bir regülatif çerçeve geliştirilmeli ki, ABD ulusal güvenliğini tehdit eden ve finansal sisteme risk oluşturan, terörizm finansmanı ve diğer kötü faaliyetler için kullanılacak bu teknolojilerin kullanımıyla ilgili meşru endişelerin üzerine gidilebilmeli ama bir yandan da inovasyon ve gelecek vaat eden yeni teknolojiler teşvik edilebilmeli”.

Aynı senatörün başka bir sorusu da eski bakan Munichin’in geçtiğimiz ay apar topar alışılmışın dışında, tatil zamanı görüşe açtığı, kripto cüzdan işlemlerinin kayıt ve raporlanmasıyla ilgili FinCEN kuralına istinaden görüşünün ne olduğuna dair.  Yellen “durumun farkında olduğunu ve paydaşlarla daha yakın işbirliğinde bulunacağını” yazmış cevaben. Nitekim Biden yönetiminin ilk iş olarak bu kuralı askıya almış olması çok alkışlanmıştı ama zaten tüm federal kurumlara resmi yayınlanmamış tüm tekliflerin durdurulması emredilmişti.

Başka bir senatörün sorusu ise (s.93) şöyle- ki bu kısım medyada yanlış olarak Yellen’ın ifadesi gibi yer aldı ama aslında senatöre ait: “Bitcoin ve diğer dijital ve kripto paralar dünya çapında finansal işlemlere imkan sağlıyor; bir çok teknolojik gelişme gibi bu ABD ve müttefiklerimiz için potansiyel fayda sunuyor; aynı zamanda mevcut finansal sistemi aşmak ve Amerikan çıkarlarını baltalamak isteyen aktörler için fırsatlar da sunuyor. Çin’in ilk dijital parasını çıkarması gibi. Bu teknolojilerin ABD ulusal güvenliğine potansiyel tehdit ve faydası ne olur? Dijital ve kripto paralar için daha fazla regülasyona ve denetime gerek var mı?

Yellen sözlü cevabına göre birazcık daha ılımlı yaklaşmış. “Kripto paraların ve diğer dijital varlıkların faydalarını ve finansal sistemin verimini iyileştirme potansiyelini düşünmek önemlidir ama diğer yandan terörizmin finansmanında, kara para aklamada ve ABD ulusal güvenlik çıkarlarını ve ABD ile uluslar arası finansal sistemlerin bütünlüğünü tehdit eden kötü niyetli faaliyetleri desteklemede kullanılabildiklerini biliyoruz,” diyor. O zaman “kötü niyetli ve yasadışı aktiviteler için kullanılmalarını kısıtlarken meşru faaliyetler için kullanımlarını nasıl teşvik edeceğimiz konusuna yakından bakmalıyız” diye ekliyor.

Akılda Kalanlar

Bu soru-cevap görüşmelerinden kripto paralar denince akılda kalan kavramlar özetle kripto paralarla terörist finansmanı/kara para aklama bağlantısı, ABD’nin ulusal çıkarlarına ve küresel finansal sisteme oluşturacağı risk ve tehditler, ve teknolojik inovasyonu engellemeyecek regülasyonlara ihtiyaç. Madalyonun öbür tarafında ise gelecekte finans düzenini yeniden şekillendirmeye aday kripto paralar ekosistemi, DeFi ve blokzinciri tabanlı finansal çözümler gibi yepyeni bir alan var. Her iki tarafı memnun edecek düzenlemeler için zorlu bir süreç olacak gibi duruyor.     

Diğer taraftan kripto paralarla-yasadışı kelimeleri bu kadar bir arada kullanılırken, Chainanalysis yeni bir raporunda kripto para kullanarak yapılan yasadışı işlemlerin düşüş eğiliminde olduğuna dikkat çekmiş: 2020’de tüm kripto işlem hareketlerinde kriminal amaçlı kullanım oranı %0,34, hacim olarak 10 milyar dolar. 2019’da bu oran %2,1 ve 21,4 milyar dolarmış. UN raporuna göre de küresel gayrisafi hâsılanın yaklaşık %2 ile %5 arasının (1,6-4 trilyon dolar arası) kara para aklama ve yasak aktivitelerle bağlantılı olduğu hesaplanmış.

Yellen özelinde değerlendirildiğinde Hazine’nin kripto varlıkları düzenlemede ne kadar muhafazakar, ne kadar yeniliğe açık bir yol çizeceği yeni bakanın öncelikli olmasa da karar vermesi gereken önemli başlıklardan olacak.

Nihayetinde 

Kurumsal yatırımcının katılmasıyla gittikçe büyüyen kripto varlık sektörü bu benimsenmeyle birlikte finansal sistem içindeki yerini de büyütüyor. Platformunda 90 milyar dolar varlık ve 43 milyon kayıtlı kullanıcı açıklayan Coinbase yaklaşan halka arzı için Goldman Sachs gibi geleneksel finansın büyük temsilcilerinden birini seçmiş durumda; JPMorgan, Citi, Goldman Sachs kripto varlık saklama hizmetiyle yakından ilgileniyor; S&P Dow Jones  kripto para endeksleri çıkarmaya hazırlanıyor. Kripto şirketleriyle, bankalar gibi geleneksel yapıların iç içe geçmişliğe dair örnekler artmakta.

Tam da bu noktada düzenleyici kurumları asıl uğraştıracak konu, kripto sektörünün artık kendi kendine sessiz sedasız büyüyen değil, Wall Street’in büyük kurumlarının, önemli kurumsal yatırımcıların katılmasıyla yatırımcı tabanının genişlemiş ve her piyasa gibi bireysel yatırımcı için risklerin olabileceği bir duruma gelmiş olması. Bu anlamda zarar verici düzenlemeler yapmak eskisine göre çok daha zor. Diğer taraftan FinCEN örneğinde görüldüğü gibi sektörün de geri adım atmama ve kripto paraların geleceği için mücadele konusunda sesi güçlü çıkıyor.

Hep dillerde olan kripto paraların kara para aklama ve terörizm finansmanıyla bağlantısı düzenleyiciler için isterlerse daha kolay halledilecek bir konu olabilir; halihazırda zaten kripto analitik ve uyum firmaları bu konuda devlet kurumlarıyla işbirliği yapıyor ve teknoloji kurumlara istedikleri bilgiye ulaşmalarını mümkün kılabiliyor.

Sonuçta Biden yönetiminden ümit edilen kripto para ekosisteminin gelişmesine izin verecek ve beraberinde getireceği yeniliklere açık olacak bir politika izlemesi; bu olsa bile kuralların yönetimin istediği şartlarda ve hep zikredildiği gibi ABD çıkarlarına uygun olarak alınacağı göz önünde tutulmalı.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Didem Kurunç

İEL ve İşletme Fakültesi mezunudur. ABD’de yüksek lisans (MSc in Finance) eğitimini onur derecesiyle bitirmiştir. Bir süre özel sektörde finans alanında çalışmış ve finans dalında doktora eğitimini tez aşamasına kadar devam ettirmiştir. Eğitim, finans ve finansal okuryazarlık ilgi alanları arasındadır ve bu konularda bağımsız danışmanlık yapmaktadır.
https://www.btchaber.com/





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala