bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 70,037.77 1.11%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,542.69 1.09%
bnb
BNB (BNB) $ 609.59 3.10%
solana
Solana (SOL) $ 185.84 0.79%
xrp
XRP (XRP) $ 0.615117 1.31%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.64211 1.90%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.213205 5.32%

İnternet Bağımlılığı ve Web3

internet bagimliligi ve web3asd

Hikayenin başlangıcı ilginçtir. İlk internet bağımlığı vakası 1996 yılında bir kişinin sohbet odalarında eşini aldatmasıyla başlıyor. Bu sıralarda Web1 evresindeyiz. İnternet siteleri kullanıcı etkileşimsiz durumda. Kullanıcılar siteye giriyor, okuyor ve çıkıyor. Dolayısıyla Web üzerinde bir bağımlılık yok, bağımlılık ilk olarak başka bir protokol üzerinde çalışan MIRC gibi sohbet odalarından başlıyor. Burada şu detayı yakalayabiliriz. Bağımlılığı yapan teknoloji değil yine insan doğasındaki ilgi ve sevgi ihtiyacının bu araçlarla giderilmesi.

Web1 dediğimiz evrede bağımlılıklar daha çok sohbet odalarından olurken Web2 evresinde sosyal ağların yükselişi ve çoklu oyunculu oyunlarda geçirilen sürenin artırılması internet bağımlılığının merkezine Web2 platformlarını taşıdı. Aslında bağımlılığın kitleselleşmesi, alt yaş gruplarına girmesi ve bir salgın olarak yayılması da bu noktada oldu. Çünkü Web2 platformları kullanıcıdan aldığı verileri, kullanarak onun sistemde daha çok tutulması için kullandı. “Bizim tek rakibimiz uyku” diyen bir video izleme platformu yöneticisini gördük. Bu aşamadaki tehlikeli uygulamalardan bazıları ise çocukları intihara dahi yönlendirebilen oyunların ortaya çıkması oldu. Ardından ise yavaş yavaş X kuşağı gibi üst yaş gruplarının da Facebook, Twitter gibi platformlara bağımlılıklarının arttığına tanık olduk.

Şimdi ise Web3 denilen yeni evreye geçerken internet bağımlığının alacağı yeni model üzerine düşünüyoruz. Düşünce pratiklerimizi internette geçirilen süreden ziyade, bu süre içerisinde kullanıcının üretici mi yoksa tükeci mi olduğu, kullanıcının kendi kontrolünün dışında bir dijital akış içerisinde ürüne dönüştürülüp dönüştürülmediği gibi noktaları merkez alarak gerçekleştiriyoruz.

Biliyoruz ki hali hazırda internet kullanıcılarının %90’dan fazlası tüketici durumunda. Buradaki içeriği üreten %10’un altında. İçerik üretimi belli bir kesimin hem sosyal anlamda hem de finansal anlamda güçlü olmasını sağlıyor. Diğer bir yandan ise yine biliyoruz ki teknoloji şirketlerinin oluşturduğu istihdam her geçen gün artıyor ve dünyanın en büyük markalarının tamamı ya teknoloji şirketi ya da teknolojiyi çok iyi kullanan şirketlerden oluşuyor.

İşte zor olan nokta burada hamle yapmak. Elimizde bir alet var. Bu alet ile medeniyeti de ilerletebiliriz, kendimize de zarar verebiliriz. Peki bu aleti nasıl doğru bir şekilde kullanacağız. İnterneti bir alet olarak ele alırsak şunu bilerek yola çıkmalıyız. Bu aleti her kişi farklı bir şekilde kullanmak isteyebilir. Özellikle çocuklar ve gençler için genel bir reçete yazıp, süre kısıtlaması veya tamamen yasaklama yerine çeşitli modeller kullanarak onları teknolojinin tüketim tarafından üretim tarafına geçirmek faydalı olacaktır.

Eyvah Çocuğum Dijital kitabında ele aldığım 5 adımlı modeli aşağıda paylaşıyorum.

internet bagimliligi ve web3asd
internet bagimliligi ve web3sdf 1

Aslında burada kısaca geçen 5 adımlı yaklaşım kitapta yaklaşık 100 sayfada sunuluyor. Şimdi gelelim Web3 kısmına. Web3’ün getirdiği teknolojileri burada nasıl kullanabiliriz? Ayrıca risklerden nasıl korunabiliriz?  Bunları maddeler olarak paylaşmak istiyorum, ilerleyen yazılarda daha da açabiliriz.

Metaverse ile internet bağımlığı hiç görülmemiş seviyelere çıkacaktır. Burada çocukların algoritmik düşünme, problem çözebilme gibi yeteneklerini geliştiren içeriklerin desteklenmesi son derece önemlidir.

NFT, Poap veya Souldbond NFT gibi teknolojilerin gelişimi ile çocuklar dijital kimliklerinin bir parçası olarak Web3 platformlarında kendilerini ifade edecek ve DID olarak da bilinecek kimliklerini oluşturacaklardır. Bu kimliklerin gerek geleneksel gerekse yapay zeka destekli programlar ile taranarak çocuğun teknolojinin hangi alanlarında başarılı olabileceği, bu teknolojik üretiminin müfredatındaki hangi ders içerikleriyle kesiştirilebileceği üzerine çalışmalar desteklenmelidir.

Dezenformasyonun 2 boyuttan 3 boyuta geçeceği ve katlanarak artacağı bir gelecekten bahsediyoruz. Burada artık riskler sadece bilgi akışı ile değil aynı zamanda sanal gerçeklik gibi teknolojiler ile fiziksel hareketleri de etkileyebilecektir. Örnekleyelim. Web2’de kullanıcılar sağlık ile ilgili bir bilgiyi yanlış aldığında bu bilgiyi sadece okuyarak dezenformasyona maruz kalırken, sanal gerçeklik ile belki de bedensel bir aktiviteyi yanlış yapabilecektir. Aynı şekilde 3 boyutlu dürtüler ile oyun endüstrisi bireyi çok daha hızlı bir şekilde, gelişmiş bağımlılık algoritmalarını kullanarak bağımlı yapabilecektir. Bu tarz süreçlerle ilgili bilgi veren, bu konuda farkındalığı artıran eğitimler desteklenmelidir.

Burada desteklenmeden kasıt hem bu alandaki uygulamalara teşvik verilmesi, hem de ekosistem aktörlerinin bu konuda hackhatonlar, ideathonlar yapması gibi yaklaşımlardır.

Son olarak hikayenin en başına dönerek bitirelim. 1996 yılından yola çıkarsak değişen teknoloji olsa da aslında çözmeye çalıştığımız sorun fiziksel ortamdaki sevgi ve ilginin sağlanmasıdır.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Buğra Ayan

Buğra Ayan 1989 yılında Erzurum’da doğmuştur. Lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünde, yüksek lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Bilişim Ensitütüsü’nde tamamlamış ve doktora çalışmasına Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü’nde devam etmektedir. Evli olan Ayan’ın Bilge ve Gökalp isimli iki çocuğu bulunmaktadır.





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala