Yazıya başlamadan önce bir tartışmaya değinmek istiyorum. E-spor konusunda süregelen tartışma bunun bir spor olup olmadığı yönünde. Spor olduğu düşüncesini savunanların tezleri arasında şunlar var:
- Satranç oynarken de hareket yok, tıpkı bilgisayar başında gibisiniz. Bedensel yoğun bir aktivite olmadığı halde spor sayılıyor.
- Boks sırasında da şiddet var ama bu da bir spor sayılıyor.
Aksi yönde görüş belirtenler ise şu noktalara odaklanıyor:
- Bir alanda insanların istihdam edilmesi, sektöre dönüşmesi hatta olimpiyatlarının düzenlenmesi onun spor olarak sayılmasını sağlamaz.
- Bu oyunlar oynanırken oksijen tüketiminde artış olmuyor, kaslar yeterince kullanılmıyor.
Peki bir tekno-optimist bu tartışmaya nasıl yaklaşabilir ? Öncelikle şuradan yola çıkalım. Sorguladığımız şey nedir? Bilgisayar denilen alet ile oyunların oynanmasının bir yandan tıpkı sporda olduğu gibi rekabet, takım duygusu gibi unsurları içermesi, diğer yandan da sporlarda olan bedensel hareket, enerji tüketimi noktalardan uzak kalması. Peki problem ne? Aslında problem yok. Yeterince gelişmemiş bir aracımız var. Çünkü geleneksel sporlara baktığımızda da aynı şekilde kullanılan araçların yıllar içinde geliştiğini görüyoruz. Örneğin herhangi bir sporun bundan 50 yıl önceki hali ile şimdiki hali arasında teknoloji kullanımı sayesinde, sporcu sağlığı açısından, gözle görülür bir olumlu gelişme olmuştur. Bizim odaklanacağımız şey “bilgisayar” denilen aracı nasıl geliştirebileceğimizdir.
Lütfen dikkat edin. Belki 20 yıl sonra sporcuların kullanacağı sensörler ile vücutlarından alınacak veri akışı sayesinde çok daha verimli ve sağlıklı spor yapmaları sağlanacaktır. Hatta bu sensörler kullanılmadan sahada olunması yasak olacaktır. Maç sırasında vefat eden 16 futbolcu olduğunu hatırlayın.
Ayrıca sanal gerçeklik, karma gerçeklik gibi teknolojilerin çeşitli platformlar ile birleştirilmesi sonucu kayak,tenis gibi bir çok sporun bu ortama taşınacağını görüyoruz. Bu tartışma bugün ne olur bilinmez ama gelecekte bu oyunların e-spor kapsamına gireceğini görüyoruz.
Gelelim diğer konuya. E-spor konusunda belli bir kademe katettik. Fakat elektronik sporların sonrasında yeni bir sayfaya daha giriyoruz. İsmine Merkeziyetsiz Sporlar anlamına gelen D-sports denilecek bu sporlar ağırlıklı olarak blokzincir tabanlı metaverse platformları üzerinden olacak. Ağırlıklı olarak diyorum çünkü blokzincir üzerinden Satranç turnuvası (https://worldchess.com/series/algorand) vs. de yapılıyor ama bunların kitleselleşmesi o kadar yüksek değil.
Metaverse üzerinden gerçekleşecek turnuvalar merkezi oyunlardan ayrılarak d-sports başlığını alabilir. Bu sporlarda e-spordan farklı olarak şefafflık, güvenlik blokzincir ile sağlanacak. Sporcular mülkiyeti kendilerinde olan finansal varlıklar kazanabilecek. Markalar doğrudan sporcular ile işbirliği yapabilecek. Bunun ötesinde markalar sporcunun destekçileri ile dahi akıllı kontratlar üzerinden işbirliği yapabilecek.
Henüz sadece tasavvur noktasında olan bu konu için hızlı adımlar atıp Türkiye’yi öncü yapabiliriz.