bitcoin
Bitcoin (BTC) $ 64,257.22 3.78%
ethereum
Ethereum (ETH) $ 3,160.20 3.02%
bnb
BNB (BNB) $ 607.32 0.19%
solana
Solana (SOL) $ 147.80 6.64%
xrp
XRP (XRP) $ 0.527967 3.99%
cardano
Cardano (ADA) $ 0.476619 6.24%
dogecoin
Dogecoin (DOGE) $ 0.151364 6.51%

CBDC’ler: Merkez Bankası Dijital Paraları (1. Bölüm)

CBDCler Merkez Bankasi Dijital Paralari 1. Bölüm

Batı Kapitalizminin, ya da hafifleştirilmiş adıyla neo-liberalizmin üçüncü ve son aşamasına gelindiğini geçen haftaki yazımda bahsetmiş ve ekonomist Mahfi Eğilmez Hocadan alıntı yaparak bu çöküşün yakın gelecekte nasıl bir şekil alabileceğinden bahsetmiştim. Bu haftadan itibaren, arka arkaya üç yazı ile çareleri tükenen neo-liberalizmin çöküşünü yavaşlatmak için nasıl son hamle olarak CBDC’lere başvurmakta olduğunu işleyeceğim. Bu haftaki birinci bölümde CBDC’lere yolu açan en önemli gelişme olan “finansallaştırma” yı işleyeceğim. Devamında gelecek olan ikinci bölümde, ABD Başkanı Biden’ın ofisinden 9 Mart’ta yapılan açıklamayı masaya yatıracağım ve CBDC’ler hakkında Amerikan devletinin perspektifinin ne olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışacağım. Üçüncü bölümde ise blokzincir teknolojilerinin CBDC’lerle farkını incelerken, neo-liberalizmin kripto varlıkları kendisine bir çıkış yolu olarak mı yoksa bir tehdit olarak mı gördüğünü tartışacağım. 

Tarihin en eski dönemlerinden beri, üretimi, dağıtımı ve nihayet satışı yapılan ürünlerin kendi iç dinamikleri ile fiyatlarının belirlendiği bir serbest pazar ekonomisi vardır. Üretimin kendi dinamikleri, tüketimin ve arada taşımacıların, yani lojistiğin de eklenmesiyle, bu üçünün kendi iç dinamikleri ile fiyatlar oluşur. Daha doğrusu malların ve hizmetlerin özgürce üretilip dolaşabildiği yerlerde bu pazar daima oluşurdu. Son 40 senede, ki bu zaman zarfı yaklaşık olarak benim üniversiteye girdiğim senelerden bu günlere uzanıyor, ABD’den başlayarak tarihte görülmemiş olan bir anomali ekonomik yapı içine enjekte edildi. 

Herşeyin finansallaştırılması..

Herşeyin finansalizasyonu denilen işler o zamanlarda, yani 1980’lerde başladı, hatta başlatanı bile hatırlıyorum: GE’nin efsane CEO’su denilen adam, Jack Welch (1935-2020) bu işleri başlatmıştı. General Electric şirketi ki, Amerika’nın ikinci büyük savaş sonrası efsaneler yaratmış sanayi kuruluşuydu; elektrikli ev aletleri, çok çeşitli elektronik cihazlar, tıbbi ekipmanlar, uçak motorları yapan bu ünlü şirket, ABD’de üretim yapmak pahalılaşınca yeni arayışlara girdi. GE’nin o zamanlar çok beğenilen CEO’sunun talihsiz kararıyla, şirket kendi kazancıyla Wall Street’te satılan kendi hisselerini satın almaya başlamıştı. GE özel bir yatırım şirketi kurmuş ardından sanayicilikten uzaklaşarak önce Hindistan’a sonra da Çin’e outsourcing yaparak Amerikan şirketlerinin finansallaştırılması akımının öncüsü olmuştu. O zamanlar okuduğum, “Jack” adlı kendi hikayesini anlattığı kitabında, 1980’lerde dev boyutta outsource işler verdikleri ilk Hint şirketini, yüzyüze iş görüşmesi yaptığı iki aday arasından nasıl seçtiğini de detaylı şekilde anlatmıştı. (Ref:1)

O tarihte yapılan yorumlar şimdi de aklımda: GE canlıyken kendi kuyruğunu yemeye başlayan bir hayvana benzetilmiş ve bu kararın yamyamlıktan (kanibalizm) başka bir şey olmadığından dem vurulmuştu. Master öğrencisiyken, 1990’ların başında Business Week dergisinin haftalık okuyucuydum, bu tür yazılar yazılarak Jack Welch’in eleştirildiğini hatırlıyorum. Welch’in maaşı ve başarı kriteri GE hissesinin değerlenmesine endeksliydi ve belki de adam mantıklı olduğunu düşünerek bu kararı almış kendisine şirketinin ödediği parayı da maksimize ettiğini düşünmüştü. Ancak nihayetinde bu karar hem GE’nin sonunu getirdi hem de kapitalizmin son aşamasına geçişin başlangıcı oldu. GE’yi ve Welch’in mantığını takip eden tüm sanayi şirketleri birer birer aynı yola girdiler. Sonunda 2008 krizine gelindi ve ondan sonra karşılıksız basılan dolarlarla Amerikan şirketlerinin hisselerinin borsada alınıp-satılma işlemi de finansallaştırıldı, ilk defa GE’nin yaptığı kanibalizasyon sistematik bir hale geldi, tüm ABD şirketlerine sirayet etti, yaygınlaştı. 

Finansallaştırmadan sonra yol nereye gidiyor?

Michael Hudson, 1939 doğumlu Amerikalı bir ekonomist. Yukarıda en bilinen örneğini verdiğim finansallaştırma konusunda yıllardır makaleler yazar, son kitabında da (Ref:2) bu konudan yola çıkarak nasıl bir nihai yol ayrımına gelindiğini anlatıyor. Kitabı hakkında kendisi ile geçen hafta yapılan bir söyleşide Hudson konuyu şöyle özetlemiş:

Finans kapitalizmi, endüstriyel kapitalizm gibi artı-değere dayalı değildir. Finans kapitalizmi, sanayiyi yok eder ve adeta kendi kendini yemeye başlar. Sanayi sermayesi bu yamyamlaştırılma sırasında, özünde ekonomiyi kurutur ve onu gelir elde edemez ve hatta işleyemez hale getirir. Örneğin bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde, şirketlerin bilançolarına bakarsanız, gelirlerin çoğu şirketin kendi hisse senedi alımlarına gitmektedir. Kendi hisse senedinizi veya temettü ödemelerinizi geri kendiniz alırsınız. Şirket kazançlarının yalnızca yüzde sekizi yeni sermaye yatırımına,  araştırma ve geliştirmeye harcanıyor: Bunların hiçbiri fabrikalar, makineler ve işgücü sonucunda oluşan endüstriyel kazançlardan elde edilmiyor”. 

Diğer bir deyişle, finans kapitalizmi, halkın yüzde 99’u için genel ekonomik büyümeyi teşvik etmeye çalışmak, artan üretkenlik ve yükselen yaşam standartları ile bir ekonominin sanayileşmesini finanse etmek yerine, şimdi sanayi sektörünü yiyor, şirketler sektörünü yamyamlaştırıyor. ABD’de gördüğünüz gibi, finans kapitalizmi, Amerika’da İngiltere’de meydana gelmiş olan ve şu anda da Avrupa’da meydana gelen sanayisizleştirmenin ekonomik doktrinidir.” (Ref:3)

Çöküşün üçüncü aşaması…

Üçüncü ve son evrede, finansallaştırmanın Avrupa’yı ve Japonya’yı da nasıl sanayileşmeden çıkardığını, finans-kapital ile nasıl kanibalize ettiğini görmekteyiz. Bunun devamında 2022 yılının Mart ayından itibaren Rusya-Ukrayna savaşı ile başlayan krizle beraber enerji üretimi yapan büyük grubun finans kapitalin en büyük ortağı iken bu ortaklığı bozduğunu ve artık “petro-dolar” tabirini bundan sonra petro-ruble, petro-yuan veya petro-token olarak başka bir tarafa taşımakta olduğunu farkediyoruz. İşte bu perspektiften bakıldığında merkez bankalarının çıkarmayı planladığı dijital paralara hız verildiğini, bu hız verilmesiyle beraber de finans kapitalin sahibi olan grubun bir karşı hamle planlamakta olduğunu görüyorum. Amerikan Beyaz Sarayının CBDC ile ilgili çağrıyı, daha doğrusu başkanlık emrini 9 Mart’ta yayınladığını yazının başında belirtmiştim (Bakınız: Ref:4); bu emrin yayın zamanlamasının Rusya-Ukrayna krizinin başlamasından hemen sonraya denk gelmesinin tesadüf olmadığını düşünüyorum. 

Finans kapitalin çöküşünden sonra yerine geçebilecek alternatiflerden biri dışında diğerleri yine aynı yapının ürünleri: Ruble ve yuan, ABD tarafından karşı kutup, hatta zaman zaman düşman olarak görülen iki ülkenin, Rusya ve Çin’in ulusal paraları olsa da son tahlilde yine aynı sistemin parçası. Oysa blokzincir teknolojisi ile üretilen coin ve token’lar için bunu söyleyemeyiz. Bu son saydıklarımı korkarım ki neo-liberalizm çökerken yanında götürmek isteyecek ve CBDC’ler de bu çalışmanın bir parçası. Ama bakalım bu çalışma tutacak mı, insanlar tarafından kabul edilip kullanılacak mı? 

Gelecek hafta bu yazının devamında, ABD Başkanı Biden’ın ofisi tarafından yayınlanmış olan CBDC “executive-order”ını detaylı bir şekilde inceleyecek ve yukarıdaki paragraftaki soruya yanıt bulmaya çalışacağım. 

Referanslar:

1- https://www.amazon.com/Jack-Straight-Gut-Welch-ebook/dp/B001GUXJQK/ref=tmm_kin_swatch_0?_encoding=UTF8&qid=1658782183&sr=8-3

2- https://michael-hudson.com/2022/05/the-destiny-of-civilization/

3- http://thesaker.is/finance-capitalisms-self-destructive-nature/

4- https://www.whitehouse.gov/briefing-room/presidential-actions/2022/03/09/executive-order-on-ensuring-responsible-development-of-digital-assets/

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

btchaber bh logo

Cemil Şinasi Türün

30 yılı aşkın tecrübesiyle fintech ve pazarlama dünyasındaki öncü isimlerden olan Cemil Şinasi Türün bilgisayar oyunlarından üç boyutlu sanal dünyalara kadar pek çok çalışmaya imza attı. Yerel ve uluslararası firmalar için kampanyalar hazırlayan Türün; teknoloji, blokzincir, kripto para ve dijital varlık konularında projeler üretti.
https://cemilturun.medium.com/





Blokzincirin ve kripto paraların, geleceği nasıl değiştireceğini bugünden öğrenin.
btch x banner
btch youtube banner
Bağlantıyı kopyala