Kripto varlıklar piyasası Luna ve FTX gibi devasa çöküşlerin ardından toz duman içinde. DCG ve Binance gibi en büyük oyuncular hakkında bile dedikoduların arkası kesilmiyor. Güven duygusu ve geleceğe dönük ümitlerde ise büyük erime yaşanıyor. Ancak bu hengame içinde çok çok önemli haberler gözden kaçabiliyor.
Daha önce bir kaç kez bahsetmiştim. Merkez bankalarının kendi kriptoparalarını yani CBDC’lerini geliştirmeye başlamaları bankaları bağımsız kriptovarlıklar hakkında tutum değiştirmeye itti. Çünkü Merkez bankaları günümüzde para politikalarını uygulayabilmek için bankaların aracılığına muhtaç. Oysa CBDC’ler geldiğinde vatandaşlar doğrudan merkez bankasında hesap açabilecek. Böylece merkez bankaları aracısız bir biçimde yurttaşlarla iletişime geçip, programlanabilir CBDC’ler ile çok daha etkin para politikaları uygulayabilecek. En azından onlar öyle hayal ediyor.
Bankalar bu tehlikeyi gördüğü günden bu yana kriptovarlıklara yönelik eski olumsuz tavırlarını bir kenara itti. CBDC’ler bugünkü kağıt paralar gibi merkezi ve sınırsız olacak. Yani enflasyona karşı koruma sağlamayacak. Dolayısıyla özellikle küçük yatırımcı değerleri 5-10 yılda müthiş artışlar yapan merkeziyetsiz ve bağımsız kriptovarlıkları talep etmeye devam edecek. İşte bankalar CBDC’ler kendilerini tehdit ettiği için bağımsız kriptopara pazarından pay almaya karar verdi.
En büyük kriptopara düşmanı banka olan JP Morgan bile FTX çöküşü ardından merkeziyetsiz yapıları savundu. Hatta JP Morgan kriptovarlık saklama hizmetleri sunmak için bir cüzdan patenti bile aldı.
Başlangıçta bahsettiğim ‘gözden kaçan haber’ ise bu olaylardan çok daha büyük. Günümüzün finansal hiyerarşisinde IMF’in bile üzerinde yer alan bir kurum var: BIS ya da Uluslararası Ödemeler Bankası. BIS altında çalışan ‘Basel Komitesi’ ise bankalar için uluslararası standartları belirliyor. İşte bu Basel Komitesi dünya çapında bankaların bilançolarında tutabileceği kriptovarlık miktarının varlıklarına oranla %2 olabileceğini öngören bir tavsiye kararı yayınladı. (1)
İlk bakışta oran size çok düşük gelmiş olabilir. Ancak küresel olarak bankaların yönettiği varlık miktarı 2020 verilerine göre dahi 180 Trilyon $ civarındaydı. (2) Bu durumda Basel Komitesi kararı uygulamaya geçtiğinde bankalar kriptovarlık ekosistemine 3,6 trilyon $’lık yeni kaynak aktarabilir!
2020-2021 Yükseliş sezonunda tüm kriptoparaların piyasa değerinin Kasım 2021’de toplamda tarihi zirvede (ATH) bile ancak 3 trilyon $’a ulaşabildiğini unutmayın. 3,6 Trilyon $’ın nasıl önemli bir ek kaynak olacağını ve piyasayı nerelere taşıyabileceğini bir önceki ATH’ye bakarak tahmin edebiliriz.
Üstelik BIS başlangıçta bu sınırı %1 olarak teklif etmişti. Ancak özellikle yine JP Morgan, Deutsche Bank vb büyük Amerikalı ve Avrupalı bankalar buna karşı çıkmış ve limitin en az %5 olmasını istemişti. Sonuçta bankaların talebi üzerine sınırın %2’ye yükseltildiği anlaşılıyor.
Bugün moralsiz bir düşüş sezonu içinde olabiliriz. Fakat yeni bir yükseliş sezonu başladığında gerekli kaynakları sağlayacak adımlar şimdiden atılıyor. Hem de bir kaç yıl önce en büyük kripto düşmanı olan bankalar tarafından…
Kaynaklar:
(1) https://bitcoinmagazine.com/.amp/legal/bis-finalizes-bitcoin-bank-limits
(2) https://www.statista.com/statistics/421215/banks-assets-globally/
